İşadamı Mehmet Fuat Şıkbilge, Adana Emniyet Müdürlüğü’ne şok bir ihbar mektubu gönderdi. Mektupta, jandarma içerisinde bir grubun Savcı Takcı’yla birlikte kendisinden 1 milyon lira “himmet” istediğini belirten Şıkbilge, bu talebi reddetmesi üzerine kumpas kurularak tutuklandığını ifade etti.
Türkmenlere yardım götüren MİT TIR’larına yönelik operasyon sonrası adı “TIR savcısına çıkan” eski Adana Cumhuriyet Savcısı Aziz Takcı hakkında Adana Emniyet Müdürlüğüne şok bir ihbar mektubu gönderildi.
Mehmet Fuat Şıkbilge isimli işadamı tarafından gönderilen ihbar mektubunda, jandarma içerisinde bir gurubun savcı Aziz Takcı’yla birlikte kendisinden 1 milyon lira “himmet” istediğini, bu talebi reddetmesi üzerine kumpas kurularak tutuklandığını belirtti.
Mektubunda Şıkbilge “Aziz Takcı ‘sana kaç kere haber yolladık sen bunları kale almadın. Sana son bir şans 1 milyon TL verirsen buradan elini kolunu sallayarak gidebilirsin’ dedi.” ifadelerini kullandı. Şıkbilge paralel yapının “himmet” ve “koparma” operasyonu ile ilgili bildiklerini anlatmaya hazır olduğunu söyledi.
ADANA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNE ŞOK İHBAR
HSYK tarafından Trabzon’a düz savcı olarak gönderilen Aziz Takcı tarafından 2011 yılında başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanarak Maraş Cezaevine konulan Mehmet Fuat Şıkbilge isimli işadamı, savcı Takcı ve Jandarma içerisinde bir grubun kendisine kumpas kurduğu iddiasıyla Adana Emniyetine başvurdu.
Paralel örgütle ilgili soruşturma yürüten birime tutuklu bulunduğu cezaevinden ihbar mektubu gönderen Şıkbilge, Adana İl Jandarma Komutanlığında görev yapan Başçavuş Ümit Koç ile Aziz Takcı’nın paralel yapılanmaya haraç vermediği için kendisi hakkında suç delili uydurup mahkum ettirdiğini söyledi.
“AZİZ TAKCI VE ÜMİT KOÇ KUMPAS KURDU”
Şıkbilge tarafından Adana Emniyet Müdürlüğüne gönderilen ihbar mektubunda şu ifadeler yer aldı:
“Ben Mehmet Fuat Şıkbilge, Karataş yolu üzerine kurulu ticarethanem vardı. Orası Jandarma bölgesi olduğu için Jandarma Başçavuş Ümit Koç sürekli gelip benden cemaat için hoca efendi için yardım istiyordu. Bende ona burayı yeni açtım yardım edecek durumum yok dedim ‘peki, daha sonra görüşürüz’ dedi ve gitti. Beni ve ticaret yaptığım tüm müşterilerimi Savcı Aziz Takcı ile Ümit Koç kumpas kurup yasal olmayan bir şekilde dinletmişlerdir. Dinleme neticesi sonunda iş yerimizi basarak bizi gözaltına almışlardır.
VER 1 MİLYON KURTUL
Bizi gözaltına aldıktan sonra Savcı Aziz Takcı’nın karşısına çıkardılar. Aziz Takcı beni hiç dinlemeden ‘sana kaç kere haber yolladık, cemaatimize yardımda bulun diye, sen bunların hiç birini kayda almadın. Sana son bir şans vereceğim, 1 milyon TL verirsen buradan elini kolunu sallayarak gidebilirsin’ dedi. Ben de ona ‘efendim benim 1 milyon TL verecek param yok ve ben suç teşkil edecek hiçbir şey yapmadım’ dedim.
Bana ‘sen öyle zannet biz istersek 30 sene güneş yüzü göremezsin ve kaldı ki bu parayı ben şahsım için istemiyorum bu para çok hayırlı bir yere gidecek, ağabeylerin Tanzanya’da kurduğu okullara yardım olarak gidecektir. Bu para hepimizin hayrına olacaktır’ dedi. Ben de ‘her şeyimi satsam bu parayı tedarik etme şansım yok’ dedim. Tamam dediler ve o zaman beni dışarı çıkardılar.
İLGİM OLMAYAN ŞİRKETİN ÇETE LİDERİ YAPTILAR
Beni ilgim olmayan şirketin çete lideri yaptılar. On iki davadan bana dosya açtılar. On iki davanın sekizinden berat ettim. Çete ve örgüt suçlaması oluşmadığını avukatım ispatladığından örgüt ve çeteden ceza vermediler. Açılan 12 davadan berat etim. Dört davadan ise ceza verdiler, ceza verdikleri iki davada zaten hapiste olduğumu beyan etmiştim, beyanlarımı kale almadılar. Öbür davada da Beyrut’ta yurt dışındaydım. Hapiste ve yurt dışında olan bir insan burada nasıl suç işleyebilir? Dilekçemin ekinde hapiste olduğum tarihleri ile gösteren belge ve öbür iki davada da yurt dışında olduğumu beyan eden pasaport giriş çıkışları mevcuttur.
Saçma sapan uyduruk dört dosyadan Savcı Aziz Takcı ve B.Çvş. Ümit Koç bana bağış yapmadım için baskı kurarak hayatımı karartmışlardır. Bunlardan şikayetçiyim. Arzu etmeniz durumunda yaşanılan kumpas ve koparma operasyonunu sizlere daha detaylı anlatmak istiyorum. Paralel yapıyla mücadele sürecinde ülkemin ve devletimin düşürülmeye çalışıldığı şu zamanda söyleyeceklerimin kıymetli olduğunu düşünüyorum. Saygılarımla.” (YENİ AKİT)
Yaparlar, doğrudur. Aynı şey Konya’da Okyanus şirketler grubuna yönelik operasyonda Nusret Argun’a yapılmadı mı? Yapan kim? 2006 yılında Konya İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürü Anadolu ATAYÜN, yani eski İstanbul TEM Şube Müdürü Yurt ATAYÜN’ün kardeşi! ‘Ya Yurt Ya Hapis’ deyip Okyanus şirketler grubu sahibi Nusret Argun’u da aynı gerekçelerle içeri almadılar mı? Hırsızlık, haraç, mafyavari illegal faaliyetler bunların genlerinde var. Yoksa emekli parasıyla milyarlarca liralık davaları nasıl açabilecekler ki? Çöküntü! Hırsızoğlu hırsızlar!