MEDYAGUNDEM.COM- Ahmet Kekeç Star gazetesindeki köşesinde “HAMİŞ” deyip muhataplarına “polemiğin kralı” laflarla vurdu.
Mesela Hürriyet gazetesi için şunu dedi:
“Mısır’da katliam yapan darbeci general Sisi’yi ‘Karizmatik, güler yüzlü, icabında duygusal konuşmalar yapan bir lider. Dindar ama Müslüman Kardeşler üyesi değil. Karısı tesettürlü, peçeli…’ diyerek, neredeyse ‘ailemizin darbecisi’ ilan eden Hürriyet gazetesi, ‘Firavun’ başlığını atarken ne tür bir yarar gözetti? Merak ediyorum…”
Hasan Cemal’e yönelik de Kekeç’in bir sorusu vardı:
“Muhterem ağabeyimiz Hasan Cemal, ‘Mısır’da darbeciler, insanlığa karşı suç yolunda yürüyor’ derken, tek başına darbeyi insanlığa karşı suç kategorisinde görmüyor mu? Yapılanların tam manasıyla ‘insanlığa karşı suç’ sayılabilmesi için daha ne kadar yürümeleri ve daha kaç yüz kişiyi öldürmeleri gerekecek? Hasan abiden ikinci bir ‘Mursi’nin hataları’ yazısı ne zaman gelecek? Eli kulağında mı? Merak ediyorum…”
The Times’a ilan veren Fazıl Say ve “imzacı dostları” için de Kekeç şöyle yazdı:
“Fazıl Say’ın ‘imzacı’ dostları, ‘Gezi olayları’ sırasında hayatını kaybeden beş vatandaşımız için binlerce dolar bastırıp, ‘tehdit’ tadında kocaman bir ilan yayınladılar; Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘seçimle gelmiş’ Başbakanı’nı ‘faşistlikle, diktatörlükle, katliam emri vermekle’ suçladılar ve bu ölümlerin bir gün Strasbourg’daki yargılamaya konu olacağını söylediler. Mısır’ın ‘darbeyle gelmiş’ Cumhurbaşkanı ve Başbakanı hakkında da böyle bir ilan yayınlamayı düşünürler mi? Darbeci Sisi’ye, ‘Bu yaptıkların bir gün Strasbourg’daki yargılamaya konu olacak’ derler mi? Nihayetinde darbe suçu işlemiş ve katliam emri vermiş kişiler bunlar. Dünyaca tanınmış sanatçı Fazıl Say bu işe önayak olur mu? Merak ediyorum…”
Kekeç’in bir sorusu da Sabah’tan kovulan Yavuz Baydar’aydı:
“Değerli ombudsman, kıymetli yazar Yavuz Baydar, Mısır’daki katliamı sansürleyen uygar batı medyası için de New York Times’a bir makale yazıp, ‘Böyle medya düzeni olmaz’ der mi? Bunu daha çok merak ediyorum…”