Anasayfa / ANALİZ / Milliyet’in patronu süreci sabote etmeye mi çalışıyor?
milliyet-hasan-cemal1

Milliyet’in patronu süreci sabote etmeye mi çalışıyor?

MEDYAGÜNDEM- Ne gariptir, ne ibretliktir ki; bugüne kadar “barışçı” görünen aydınlar bugün barışın arefesinde barışa en büyük “engel” haline geldiler.

Barış için tarihi bir fırsat doğdu, “barışçılar” birden “savaşçı”ya dönüştü.

İşte Cengiz Çandar.

Hayatı, kariyeri hep “barış” üzerineydi, ama bugün barışın en büyük düşmanı oluverdi.

Son olarak tuttu barışın önüne “Hasan Cemal engeli”ni çıkardı.

Çandar önceki gün Radikal’de “Hasan Cemal’e yazdırılmayan bir ülkede gerçek barış beklenemez” diye yazdı, bugün CNN Türk ekranında aynı sözleri tekrarladı.

Barışı sabote etmek için bombalar patlatıp, lav silahlarıyla başkentin göbeğinde Başbakan’ın odasına saldıran demokrasi düşmanlarını anladık da, barışa Hasan Cemal şartı koşulmasını bir türlü anlayamadık.

Önce “İmralı notları”, ardından Hasan Cemal krizi.

Asıl soru ortada öylece duruyor:

Milliyet ne yapmaya çalışıyor?

Milliyet’in patronu Demirören ailesi barışın sabote edilmesi için bir “görev” mi üstlendi? Çünkü şu ana kadar Milliyet kaynaklı tartışmaların gittiği yön hep o karanlık nokta…

Bugün Cengiz Çandargil’e “Hasan Cemal’e yazdırılmayan bir ülkede barış beklenemez” dedirtecek malzemeyi Demirören’ler niye verdiler?

Demirörenler “İmralı notları servisi” ile başlayıp, Hasan Cemal krizi ile devam eden bir süreçte, barışı dinamitlemek için mi o gazeteyi satın aldılar?

Hasan Cemal’e yazdırılmaması, Hasan Cemal üzerinden memlekette yaratılan “basın özgürlüğü krizi”nin ne gariptir ki, önce iktidara bağlanması, asıl bir medya patronu olarak Demirören’lerin tartışılmaması da neyin nesi?

Akla haliyle bir “komplo” ihtimali geliyor.

İmralı notları sızdırması ile sicilini bozan Miliyet, Hasan Cemal’i kullanarak da barışı gölgelemeye mi çalışıyor?

Çandar’ın “Önce Hasan Cemal sonra Newroz” tavrı, akla ister istemez bu ihtimali getiriyor.

Hasan Cemal’in Milliyet’ten kovulması gibi duran meselede kafaları karıştıran pek çok detay dikkat çekiyor.

Hasan Cemal’e önce 2 hafta yazdırılmıyor, sonra yazı günü geldiğinde gönderdiği yazısı sansürleniyor, Milliyet’in internet sitesinden dalga geçer gibi “Hasan Cemal’le yollarımız ayrıldı ama ne zaman isterse tekrar başlayabilir” mesajı yayınlanıyor.

Hasan Cemal susuyor, onun adına medyadaki “yoldaşları” sanki sorumlu hükümetmiş gibi iktidara vurdukça vuruyor.

Ortada sanki garip bir senaryo dönüyor.

Peki bu senaryoda Demirörenlere kim nasıl bir rol verdi ki, şu çözüm sürecini zehirleyecek tüm “fesat üretimi”, gazeteleri üzerinden gerçekleştiriliyor.

Çandargil, “Hasan Cemal yoksa barış da yok” diye bağırdıkça, Hasan Cemal krizinin aslında “suni” olduğu ve bunda Milliyet’in patronlarının da rolü olup olmadığı meselesi tartışılmaya değer duruyor.

medyagundem.com

MEDYAGUNDEM

hasan4

Teröre iliştirilmiş gazeteci artığı!

FETÖ’nün medya yapılanması davasının ilk duruşması bugün görülecek. Hasan Cemal şimdi de orada ortaya çıktı. …

candar

Bunu unutma Cengiz Çandar!

Sabah gazetesinde Fahrettin Altun’un “Bunu unutma Cengiz Çandar” başlıklı yazısı şöyle… “Kırmızı Fularlı Kız, Gezi’nin …

candar1

Öldürülen teröristi kutsayan hain!

Cengiz Çandar, terör örgütü PYD saflarında öldürülen Ayşe Deniz Karacagil’i melek ilan etti. Kamuoyunda ‘kırmızı …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir