MEDYAGÜNDEM- Milliyet’in “bir eli yağda bir eli balda”, tuzu kuru yazarlarından Güneri Civaoğlu bugün aklınca KCK-PKK propagandası yapmış! “Keltler ve Kürtler” başlıklı yazısını “demokratik-kültürel” söylemlerle süslemiş… Kimbilir hangi viski firmasının himayesinde gittiği “hanut” geziyi “İrlanda-Bağımsız Kürdistan” karşılaştırmasını “yerinde görmek” edebiyatıyla “entelektüel faaliyet” olarak pazarlamaya çalışmış…
Diyor ki Sir Güneri:
“İRLANDA’DA halkın sadece yüzde 5’i ana dili İrlandaca biliyor. Onlar bile genellikle İngilizce konuşmaktalar. Çünkü günlük hayatta her şey İngilizce… İrlandaca unutulmakta. Bu gidişle yok olur. “Ölü diller” diye anılan “Latince” ve “eski Yunanca”nın kaderini paylaşır. PKK, KKC ve BDP’nin “anadil Kürtçe eğitim” isteklerini İrlanda örneği daha net izah ediyor. “
Bütün hayatı emekçi gazetecilerin alınteri üzerinden kazanılan kirli postlarda oturmakla geçen bir “komprador”un bu duyarsızlığı şaşırtıcı değil. Ancak neredeyse ihanet derecesine varan bir cehalet içerisindeki bu tür kimselerin hala gazetelerde yer tutabiliyor olması şaşırtıcı… Gerçi Milliyet gazetesi Demirören grubuna geçtikten sonra oğlu yaşındaki Yıldırım Demirören’e olmadık yalakalıklarla methiye düzen bir karakter üzerine konuşuyoruz ya, neyse…
Sir Güneri’ye hatırlatmakta fayda var: Katolik İrlanda ve Protestan İngiltere arasındaki en büyük ihtilaf bu mezhep farkıdır. Dil ve egemenlik hakları 2. plandadır. Avrupa ülkelerini yıllarca birbiriyle ve dünyanın geri kalanıyla savaştıran en güçlü sebep de işte saplantı derecesindeki bu din ve mezhep taassubudur.
Buna karşılık Türkleri ve Kürtleri, yüzyıllar boyunca her türlü müdahale ve fitneye rağmen bir arada tutan ise ortak din ve mezhep bağıdır. Kürtlerin 1514 Çaldıran savaşından başlamak üzere tarih boyunca Şii İran’a karşı Osmanlı’yı desteklemeleri de bu sebeptendir. Diyarbakır’ı Şii Safevilere teslim etmemek için aylarca direnen Türkmenlerle birlikte omuz omuza çarpışan ve sonrasında Diyarbakır kalesinin anahtarlarını Halife-i Ruy-i Zemin ve Padişah-ı Cihan’ın gönderdiği Bıyıklı Mehmet Bey’e teslim eden de bu ortak din ve mezhep aşkıdır.
Marksist PKK’nın kuruluşundan bu döneme kadar önündeki en büyük engel olarak gördüğü yapı da bu yapıdır. Dolayısıyla İrlanda-İngiliz ilişkileriyle Türk-Kürt ilişkilerini karşılaştırmak, buradan PKK için bir referans noktası bulmaya çalışmak en basit ifadeyle cehalettir.
Ayrıca Sir Güneri’ye bir hatırlatma daha yapmakta fayda var:
Bu konular hassas konulardır, etek giyip viski tatmakla, yeni patronlara temenna etmekle, oraya buraya hanut gezilerle gitmeye benzemez… Adamı Süphan Dağı’nın ayazı gibi çarpar Maazallah…
Şurada sefahatinin son günlerini yaşıyorsun zaten!
Elinin viskisi, altının iskoç eteğiyle er işine karışma gari!
medyagundem.com