Yavaşlamaya rağmen işsizlik ABD’den de iyi
İşsizlik oranı 2008 krizi sonrası 2009’un şubat ayında % 16.2’yi gördü. Mayıs 2012’de ise % 8.2’ye geriledi. Türkiye bu seviye ile ABD ve Avrupa’daki birçok ülkeden çok daha iyi bir rakam yakaladı
Mayıs ayında işsizlik oranı yüzde 8.2’ye düştü. Bu rakam (1) Türkiye için iyi bir işsizlik oranıdır. (2) Dünyada esen kriz rüzgârından etkilenen ülkelerdeki işsizlik oranına göre iyi bir işsizlik oranıdır.
* Bizde işsizlik oranlarının yüzde 5’in altına indirilmesi çok hem de pek çok güçtür. Çünkü (1) Nüfusumuz hızla artıyor. Genç, çalışmaya hazır nüfusumuzun toplam nüfusa oranı yüksek. (2) Bizde sanayi, hizmet ve tarım işletmeleri kurumsallaşamadı. (3) Ekonomi henüz sürdürülebilir bir büyüme rayına oturamadı. Ekonomi bazı yıllar hızla büyüyor, sonra duraklıyor. Bu nedenle istihdamda devamlılık sağlanamıyor.
* Dünyada esen kriz rüzgârı ile sanayileşmiş ülkelerde bile işsizlik sorunu ciddiyet kazanmaya başladı. Bizde mayıs ayında işsizlik yüzde 8.2 oranında ama, ABD’de yüzde 8.3 oranında.
Euro Bölgesi’ndeki ülkelerde ortalama yüzde 11.2 oranında. Fransa’da yüzde 10.1, Almanya’da yüzde 6.8, İngiltere’de yüzde 8.1, İtalya’da yüzde 10.8 oranında.
Başkalarında da yüksek imiş, o halde işsizlik oranının yüksek olmasından korkmayalım diyemeyiz.
Büyüme durunca işsizlik artar
Ekonomilerde büyüme durunca işsizlik artar. Batı ülkelerinde, sanayileşmiş Asya ve Güney Amerika ülkelerinde bu nedenle hükümetler “büyüme”ye önem verir.
Ekonomilerin büyümesi istihdam yaratır, gelir yaratır, refah yaratır. Çark bir defa dönmeye başlayınca da döner gider.
Değişik ülkelerde yılın çeyrek dönemindeki büyümeyi gösteren oranlar düşük. İngiltere’de -0.8 oranında, İtalya’da -2.5, Almanya’da 1.7, Fransa’da 0.3, ABD’de 2.2 oranında. İşte bu nedenle bu ülkelerde işsizlik oranları yükseldi. İşsizlik oranlarını düşürmeye çabalıyorlar.
Bizim ekonomimiz 2011 yılında yüzde 8.5 büyüdü. Cari açığı küçültme arayışında Hükümet ekonomideki büyümeyi yavaşlatacak politikalar uygulamaya başladı. Uyguluyor.
Bu nedenle 2012 yılında büyüme oranının yüzde 8.5’tan yüzde 4’ün altına inmesi bekleniyor.
Ekonomi 2011 yılının ilk çeyreğinde yüzde 11.9 büyümüştü. Hükümetin frene basması ile bu yılın ilk çeyreğinde ekonominin büyümesi yüzde 3.2’ye geriledi.
Büyümenin yavaşlaması sonucu işsizliğin artması beklenir. Ne mutlu bize ki, mayıs ayına kadar bu olumsuz durum ile karşılaşılmadı. Tersine ekonomi yavaşlarken istihdam arttı. İşsizlik geriledi.
Bu, kitaplarda yazılanların tersine bir gelişmedir.
İşgücü 559 bin artarken 837 bin kişiye iş bulundu
Bizim en önemli sorunumuz hızlı nüfus artışı nedeniyle her yıl piyasaya iş aramak için çıkanların sayısının yüksek olmasıdır.
* 2011 Mayıs’ından 2012 Mayıs ayına kurumsal olmayan nüfus 1.2 milyon kişi arttı.
* İşgücü hesabında, çalışabilir nüfus grubunu oluşturan 15 ve daha yüksek nüfusta 12 aydaki artış 1.1 milyon oldu.
* Çalışabilir yaşta olmalarına rağmen (Hastalık, eğitim, emeklilik, tembellik, ev kadını olma hevesi gibi), değişik nedenlerle iş aramayan ve bunun için de iş gücüne dahil olamayan gruptakilerin sayısında 600 bin artış var.
* Kalıyor geriye iş bulduğunda çalışmaya hazır olanların (ki, bunlara ‘İşgücü’ deniliyor) sayısındaki bir yıllık artışa. İşgücü mayıs ayına kadar 12 ayda 559 bin artış gösterdi.
* Çalışmaya hazır olanların havuzuna 559 bin eklenirken, bu havuzdakilerden 837 bin kişiye iş bulununca, işsiz sayısı 278 bin azaldı.
Sonuç olarak bir yıl önce mayıs ayında yüzde 9.4 olan işsizlik oranı yüzde 8.2’ye geriledi.
Sanayi işçisinde gerileme
Batı ülkelerinde önce (1) İşsizlik oranına, sonra (2) Tarım dışı ücretli işçi sayısındaki artışa bakılır.
* Bizde mayıs ayından önceki 12 ayda toplam istihdam (çalışan sayısı) 837 bin artarken bunların 698 bininin ücretli iş bulması çok önemlidir. İş bulanların 74 bini kendi hesabında çalıştığı,106 bini aile işinde çalıştığı için iş buldu, ama bunlar ücretsiz çalışmaya razı olanlardır.
Tarım dışı istihdam, 2011 yılı Mayıs ayında 18 milyon 163 bin iken 2012 Mayıs ayında 18 milyon 939 bine yükseldi. Tarım dışı istihdamda 12 ayda yüzde 4.2 lik büyüme var. Bu iyi bir şeydir.
Ancak, tarım dışı istihdamda büyümenin hizmetler ve inşaat kesiminden kaynaklandığı görülüyor. Bir yılda hizmetler kesimi 704 bin, inşaat 59 bin ek istihdam imkanı yaratırken, sanayi kesiminde istihdam 17 bin azalma gösterdi.
İstihdam konusu gündeme geldiğinde iki önemli göstergeye daha bakılır: (1) Tarım dışı işsizlik oranı ne olmuş? (2) Genç nüfus işsizlik oranı ne olmuş?
Bizde bir yılda tarım dışı işsizlik oranı yüzde 12.0’den yüzde 10.4’e geriledi. Genç işsizlik oranı yüzde 17.5 idi, yüzde 15.9 oldu.
Bütün bu gelişmeleri değerlendirerek, “İşsizlik sorunu sona erdi, her isteyen iş bulabiliyor” demeye imkân yoktur ama, çalışan sayısındaki artış, işsiz sayısının küçülmesi istihdamda olumlu gelişmelerdir.
‘Kaliteli, sanayiye dayalı bir istihdam artışı yaşanmıyor’
2008 krizi sonrası yüzde 16.2’ye çıkarak tarihi rekorunu kıran işsizlik oranı Mayıs 2012’de yüzde 8.2’ye düştü. Bu süreçte istihdamda 6.5 milyonluk artış yaşandı. Tarımda 2 milyon, sanayide 750 bin, inşaatta 850 bin, hizmetler sektöründe 2 milyon kişilik yükseliş sözkonusu.
İşsizlikte eğitim durumuna bakıldığında ise ortaya şu tablo çıkıyor… Şubat 2008’de okur-yazar olmayanlar kategorisinde 100 kişiden 10’u işsiz iken, şimdi bu rakam 3’e kadar gerilemiş durumda. Yükseköğrenim tarafında ise 100 kişiden 11’i işsiz iken şimdi bu rakam 8’e düştü.
Bu tabloyu değerlendiren Prof. Dr. Erinç Yeldan, yüzde 8.2’ye inişte mevsimselliğin etkisi olmasına karşılık bu seviyenin kuşkusuz büyük başarı olduğunu belirtiyor. Yeldan bununla birlikte rakamlara bakıldığında sanayi istihdamında çok anlamlı bir artış yaşanmadığını, küçük hizmetler sektöründe, düşük eğitimli, asgari ücret ve altında düşük vasıflı kesimin bu dönemde daha çok iş bulduğunu ifade ediyor.
Kaliteli ve sanayiye dayanan istihdam artışı olmadığı bilgisini veren Yeldan, istihdamın kalitesizliği ve kayıtdışılığın Türkiye için önemli risk olduğunu belirtiyor.
GÜNGÖR URAS/MİLLİYET