Ortadoğu gazetesi yazarı Yıldıray Çiçek, FETÖ’nün MHP operasyonuyla ilgili bu “Grup Yorum Eşliğinde Maklube Kaşıklayın!” başlıklı yazısında yine çarpıcı tespitlerde bulundu. Yazısı şöyle:
MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Semih Yalçın tam 12 gün önce MHP’ye yargıda kurulan kumpasa dair basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması içinde yer bildirdi, diyalogları aktardı ve aktörlerin isimlerini tek tek söyledi. O günden bugüne basın açıklaması içinde adı geçen hiç kimseden bir tepki gelmedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Semih Yalçın’ın basın açıklamasının haber olmadığı gazete, haber sitesi kalmadı ama ne hikmetse muhatapları bu kumpası ne inkâr etti, ne de yalanladı.
Ne Meral Akşener!
Ne eşi Tuncer Akşener!
Ne Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi Ümran Kaptan!
Ne CHP eski milletvekili Yakup Kepenek!
Gazetelerde Mülkiyeliler Lokali fotoğrafı ile birlikte haber oldukları halde konunun içeriğiyle ilgili hiçbir açıklama yapmadılar yahut yapamadılar…
İddialar ve suçlamalar çok önemli ama nedense 1 cümlelik açıklama dahi yapamıyorlar.
Konuyu sadece Meral Akşener ve taraftarları sulandırmaya çalıştı. Öylece unutuldu sanıyorlar. Oysa rezil olacakları günler önümüzde…
12. Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi Ümran Kaptan ve CHP eski milletvekili Yakup Kepenek niçin sessizliğe gömüldüler?
Bu isimler MHP’ye kurulduğu iddia edilen kumpası hangi menfaat karşısında yapmıştır?
2005 yılında CHP’de de Olağanüstü Tüzük Kurultayı için 348 imza toplandığı halde, Anayasa Mahkemesi CHP’ye sadece “İhtar” verirken, MHP’ye bu Kayyım tezgâhı niçin reva görülmüştür?
Yanına gelenlere “Bunlara nerden bulaştım, hayatımı zehir ettiler” diyen 12. Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi Ümran Kaptan’ın ruh halini anlıyoruz. Çünkü emekli olduğunda huzurlu bir hayat planları yaparken, düştüğü hal kendi adına gerçekten vahim olmuştur. Paralel ve Dev-Sol arasında sıkışmış bir sicille meslek hayatını bitirecek olması gerçekten acı bir durum… Ne uğruna bu hale düşmeyi kabul etmiştir acaba? Sadece CHP eski milletvekili Yakup Kepenek’in hatırı yeter mi meslek sicilini bu şekilde lekelemeye?
CHP eski milletvekili Yakup Kepenek’in MHP’ye kayyım atatmak için aracı oluyorsa, Cemil Bayık’ın, Hasip Kaplan’ın, Mihraç Ural’ın, Cumhuriyet, Yurt, Sözcü, Aydınlık Gazetesi’nin MHP’de kongre istemesine niçin şaşırıyorsunuz ki?
Nasrettin Hoca “kazan doğurdu” derken inanıyorsunuz da, “kazan öldü” derken niye inanmıyorsunuz?
12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin Kararından sonra Twitter üzerinden “Adalet mülkün temelidir” mesajı atan Meral Akşener, yine bir üst mahkemenin verdiği tedbir kararından sonra hâkimler ve Adalet Bakanı hakkında ağza alınmayacak hakaretler ediyor.
12. Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi Ümran Kaptan ve CHP eski milletvekili Yakup Kepenek hakkında niye konuşmuyor? Niye bir açıklama yapamıyor?
“Rize, Paralel, Dev-sol” üçgeni açığa çıkar diye mi?
İşine geldiği vakit “Adalet mülkün temelidir” diyen Meral Akşener, mahkemenin işine gelmeyen tedbir kararı vermesini “Bu önüne gelenin, bu ilçelerden karar alınıyor olması, kamu düzenini bozacak bir kavram ortaya çıkaracağı için bu sebeple ‘hukuksuz iş yapan 2 hâkimin HSYK’ya şikâyet edilmesi gerekiyor’ dediler. Biz de şikâyet edeceğiz” şeklinde değerlendiriyor.
HSYK’da bulduğunuz kaynak “Beni aramayın, sormayın adım sizin yüzünüzden paralele çıktı, başıma sizin yüzünüzden bir iş gelecek” derken, 12. Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi Ümran Kaptan “Bunlara nerden bulaştım, hayatımı zehir ettiler” diye etrafına dert yanarken elbette HSYK’ya gitmek demokratik hakkınız…
HSYK’ya gitmeden önce yapmanız gereken ilk iş, 12. Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi Ümran Kaptan’ı, CHP eski milletvekili Yakup Kepenek’i, eşiniz Tuncer Akşener’i yanınıza alarak Mülkiyeliler Lokaline gitmeniz ve hakkınızda ortaya koyulan iddialara cevap vermeniz olmalıdır.
O iddialara cevap verdikten sonra Grup Yorum eşliğinde, hep beraber maklube kaşıklarsınız. Belki de hep beraber öteki dünyadan MHP’de kongre isteyen PKK hamisi Mihraç Ural’ın ruhunu da anarsınız…
(YILDIRAY ÇİÇEK/ORTADOĞU)
