MEDYAGUNDEM.COM- Sabah gazetesi bugün ekonomi sayfasında “Merkez tarafını seç” manşetini attı. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun (PPK) bugünkü kritik toplantısında Başkan Erdem Başçı ve 6 üyenin vereceği faiz kararıyla ilgili çarpıcı bir habere yer verildi.
Haberde, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası için karar günü. Banka ya ismindeki cumhuriyetin yüzüncü yıl hedeflerine sahip çıkıp üretimi, yatırımı ve büyümeyi destekleyecek ya da borsa-faiz-dolar üçgenine hapsolacak.” denildi.
Ve bugün Merkez Bankası kararını verdi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 10’da, marjinal fonlama oranını yüzde 12’de, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranını yüzde 11,5’te ve borçlanma faiz oranını yüzde 8’de sabit tuttu.
Para Politikası Kurulu’ndan yapılan yazılı açıklama şöyle:
“a) Gecelik faiz oranları: Marjinal fonlama oranı yüzde 12, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 11,5, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 8 düzeyinde sabit tutulmuştur.
b) Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 10 düzeyinde sabit tutulmuştur.
c) Geç Likidite Penceresi faiz oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0 düzeyinde sabit tutulmuş, borç verme faiz oranı ise yüzde 15’ten yüzde 13,5’e indirilmiştir.
Kurul, Ocak ayında yapılan güçlü ve önden yüklemeli parasal sıkılaştırmanın, yukarı yönlü risklerin orta vadeli enflasyon beklentileri üzerindeki etkilerini sınırladığı değerlendirmesinde bulunmuştur. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Son dönemde azalan belirsizlikler ve risk primi göstergelerindeki kısmi iyileşme, gerektiğinde likidite politikası yoluyla ilave bir sıkılaşmaya duyulabilecek ihtiyacı azaltmıştır. Bu nedenle Kurul, geç likidite penceresi borç verme faiz oranında teknik bir indirime gidilmesine karar vermiştir.
Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları yavaşlamaya devam etmektedir. 2014 yılı ilk çeyreğine dair açıklanan veriler de bu gelişmelerle uyumlu olarak yurt içi özel kesim nihai talebinde ivme kaybına işaret etmektedir. Net ihracatın ise dış talepteki toparlanmanın da etkisiyle büyümeye olumlu katkı yapması beklenmektedir. Kurul, talep bileşenlerinin mevcut görünümü altında 2014 yılında toplam talep koşullarının enflasyon baskılarını sınırlayacağını ve cari işlemler açığında belirgin bir iyileşme gözleneceğini tahmin etmektedir.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır. Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır.”
ERDOĞAN DÜŞÜRÜLMESİNİ İSTEMİŞTİ
Başbakan Erdoğan, Merkez Bankası’ndan seçim sonrası piyasaları rahatlatmak için faizlerin düşürülmesini istemişti.
BU KARARLA MERKEZ BANKASI NEYİ TERCİH ETTİ?
Merkez Bakası bu kararıyla yabancıları ihya edip, bankaları desteklerken, sanayicileri de vurmuş oldu.
Bu kararın ne anlama geldiğini bugünkü SABAH’ın analizi net biçimde şöyle ortaya koyuyor:
BASKIYA BOYUN EĞER Mİ ?
Lobinin içerideki uzantıları ise “Merkez faizi değiştirmeyecek” yönünde görüş beyan ediyor. PPK’nın lobinin baskısına boyun eğip sıkı para politikasını sürdürmesi özel sektörün maliyetini artıracak. Bu da ekonomik büyümeyi ve istihdamı tehdit edecek. Banka faizi indirmeyip, zorunlu karşılıklarla ilgili karar alırsa yine lobinin yüzünü güldürmüş olacak. Yüksek faiz arzulayan sıcak paracıların kazancı artacak. Altyapı yatırımları ve sosyal harcamalardan vatandaşa aktarılacak kaynak bu kesime gidecek. Son büyüme rakamları Merkez Bankası’nın sanayiciyi rahatlatacak kararlar alması gerektiğini ortaya koyuyor.
Merkez Bankası 10 Nisan’da bankaların fonlama maliyetlerini yüzde 11.5’ten 10’a düşürüp ‘örtülü faiz indirimi’ yapmıştı.
MUNZAM KARŞILIKLARA YÜKSEK FAİZ İSTİYORLAR
Bankalar Türk Lirası mevduatları için Merkez Bankası’nda tuttukları munzam karşılıklara faiz verilmesi için de baskıyı artıyor. Merkez yüzde 3 faiz düşünürken, bankalar oranın 8 olmasını istiyor.
BANKALAR KÂR REK ORU KIRDI (2003-2013 arası)
Toplam net kâr: 167.4 milyar TL
Kredilerden alınan faiz: 492.4 milyar TL
Toplam faiz geliri: 806 milyar TL
Ücret-komisyon geliri: 134.7 milyar TL
Mevduata ödenen faiz: 358.2 milyar TL
FATURA KOBİ VE TÜKE TİCİYE ÇIKTI
Aralıkta 176 bin 413 olan borcunu ödemeyen KOBİ sayısı, şubatta 223 bin 200’e ulaştı.
KOBİ’lerin takipteki kredileri 6.5 milyardan 7.1 milyara çıktı.
Bu yılın ilk iki ayında 281 bin 845 tüketici bankalara bireysel kredi ve kart borcunu ödeyemedi.
Yine ilk çeyrekte 1.8 milyar lira tutarında 239.4 bin senet protesto edildi.
SANAYİCİYİ Mİ VURACAK?
Merkez’İN kararı en çok sanayici ve vatandaşı etkileyecek. Hem yüksek faizin hem de döviz kurlarındaki oynaklığın bedelini ödeyen reel sektörün maliyeti yüzde 20 arttı. Yüksek faiz politikası KOBİ’leri de vurdu. BDDK verilerine göre takipteki KOBİ sayısı 223 bin 200’e çıkmış durumda. İlk iki ayda toplam 281 bin tüketici de borcunu ödeyemedi.
YABANCIYI MI İHYA EDECEK ?
30 Ocak-11 Nisan’da hisse senedi ve bono piyasasından 2 milyar dolara yakın satış yapan yabancıların portföyü şu anda 91.9 milyardan 108 milyar dolara çıktı. Değer artışı 15.6 milyar dolar.
BANKALARI MI DESTEK LEYECEK ?
Yüksek faiz en çok bankaların işine geliyor. Her yıl ekonominin neredeyle iki katı büyüyen bankalar 10 yılda 167.5 milyar TL net kâr elde etti. Bu dönemde kredilerden 492.4 milyar TL’lik faiz geliri sağladı. Mevduata 358 milyarla krediye ödediklerinin 134 milyar altında faiz ödedi. Bankaların toplam faiz gelirleri ise 806 milyara ulaştı.
2013 BÜYÜME ORANLARI (%)
Türkiye: 4,0
Sanayi: 3.8
Mali aracılık: 12.5
Finans-sigorta: 9.8