Memur-Sen, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun konfederasyona ilişkin iddialarına cevap vererek, ‘‘Memur-Sen’in ‘grev yasağı’ istediğini dile getiren bir siyasi parti genel başkanı ya aklını ve vicdanını kaybetmiştir ya gündemi takip etmiyordur” ifadelerini kullandı.
Memur-Sen Konfederasyonu Genel Merkezi tarafından, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün Meclis grup toplantısında, Memur-Sen’in ‘memurlara grev yasağını savunduğu’ şeklindeki iddiası üzerine basın açıklaması yapıldı.
Kılıçdaroğlu’nun en cahil parti genel başkanı olarak tarihe geçmek için çabayı sarf ettiği belirtilerek, “Memur-Sen’in ‘grev yasağı’ istediğini dile getiren bir siyasi parti genel başkanı ya aklını ve vicdanını kaybetmiştir ya gündemi takip etmiyordur ya da iftiracı ve yalancıdır” denildi. Memur-Sen’in, olmazsa olmazlarının ve her zeminde dile getirdiği teklif ve taleplerinin başında kamu görevlilerine yönelik grev ve siyaset yasağının kaldırılmasının yer aldığını bildirilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Kılıçdaroğlu’nun Konfederasyonumuza yönelik iftira odaklı beyanları, Konfederasyonumuzu ve görüşlerini takip etmediği gerçeği yanında bir parti genel başkanının partisinin mensuplarını doğru bilgilendirilmesini dahi sağlayamadığını göstermektedir. Zira, Memur-Sen Konfederasyonu olarak yeni Anayasa çalışmaları kapsamında CHP milletvekillerinin de içinde yer aldığı TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonuna sunduğumuz raporda, açıkça ve gerekçesiyle birlikte yeni Anayasada kamu görevlilerine grev hakkına yönelik bir hükme yer verilmesi talebimiz yer almaktadır. Söz konusu raporu okumadığı, komisyonda görev alan partisinin milletvekillerinden de bilgi al(a)madığı anlaşılan Kılıçdaroğlu, danışmanlarına Memur-Sen’in grev hakkı ile görüşlerini Google’dan araştırın talimatı vermiş olsa bugünkü beyanlarının ancak ‘iftira’ ve ‘yalan’ kavramlarının somut örneği olduğunu anlardı. ‘Memur-Sen Grev Hakkı’ kavramlarıyla bir arama yapıldığında Google 136 bin sonuç vermekte ve Kılıçdaroğlu’nun beyanlarının aksine ‘Memur-Sen’in grev hakkı talebi’ başlıklı haber ve içerikler bilgisayar ekranına yansımaktadır. Biz bütün bu süreci, milletvekillerinden bilgi al(a)mayan ve danışmanlarını çalıştır(a)mayan bir genel başkanın, ‘yalan’ ve ‘iftira’ya başvurma acziyeti olarak özetliyoruz.”
Yıllarca Türkiye’nin demokratikleşmesini engelleyen, faili meçhul cinayetlerin altına imza atan, darbeler döneminde sivil toplum ve sendikaları taşeron olarak kullanan Ergenekon Terör Örgütü’ne kapıkulu siyaseti yapan, avukatlığına soyunan Kılıçdaroğlu’nun demokrasiyi savunuyormuş gibi yapmasının komik bir durum olduğu belirtilerek, ‘Ergenekona avukatlık yaparak, Gezi Parkı provokatörlerine sahip çıkarak, etnik ve kültürel kimliğini gizleyerek kısacası kimliği ve kişiliği belirsiz bir siyaseti merkeze alarak iktidar olunamayacağını anlamakta zorlanan bir genel başkan, demokrasinin gelişmesinin ve kurumsallaşmasının ön şartı olan ana muhalefet partisi noktasında Türkiye’nin ihtiyacının halen karşılanamadığını gösteriyor. Kamu görevlilerinin talep ve beklentilerini karşılayan, en çok kazanım üreten, demokrasiye sahip çıkan, vesayeti deşifre eden, ülkemizdeki tüm yasakların kaldırılması mücadelesi veren, kamu görevlilerinin siyaset ve grev hakkı talebini her zeminde dile getiren Memur-Sen’i karalayarak iktidara gelemeyeceğini hala anlayamayan ana muhalefet partisi genel başkanına doğru bilgi haznesine katkı sunmak için, bu hafta içinde teşkilatımıza gönderdiğimiz ‘Demokrasi İçin Siyaset, Emek İçin Grev Hakkı İstiyoruz’ sloganını içeren afişimizi göndereceğiz’ ifadesi kullanıldı.
Milletin yanında olmanın erdem olduğuna dikkat çekilerek, ‘Hiçbir zaman milletin yanında yer almayan, demokrasi düşmanı illegal yapıların avukatlığını yapan ve cahillikte zirve yapan partilere ve siyasi aktörlere teveccüh göstermeyen milleti anlamakta zorlanan bir genel başkanla yol almak zorunda kalan ana muhalefet partisinin mensuplarına, Büyük Memur-Sen ailesi olarak sabır diliyoruz’ denildi.