İstanbul’da kaybolduktan 12 gün sonra cesedi bulunan New York’lu Sarai Sierra soruşturmasına medyamızın ilgisi hayli yüksek. Sürekli soruşturma ile ilgili bilgiler güncelleniyor. Fakat bu olayla ilgili öyle bir nokta var ki, ana akım basın kuruluşları üç maymunu oynuyor. Oysa bu nokta, twitter gibi sosyal mecralarda bir süredir dillendirilmeye başlandı. Bu “kör nokta” Maktül’ün isminin anlamı, Sarai. Latin kökenli olduğu sık sık dile getirilen maktülün adının anlamı şimdiye kadar hiçbir kanalın haber bülteninde veya ulusal basında işlenmedi. Oysa gazeteci Atılgan Bayar’ın dikkat çektiği üzere Latin Amerika kökenli ABD vatandaşı Sarai’nin isminin Tevrat’dan geldiği biliniyor.
Sarai, Hz. İbrahim’in karısı Sara’nın ilk ismidir. “Latin dillerinde isim Sara olarak kullanılır. İngilizce’de ve Arapça’da Sarah… Sadece Tevrat’ta, İbranice ve Aramice ‘Sarai’.” Tevrat’da belirtildiği üzere Sarai ismi Sara olarak değiştirilir. “Ve Allah İbrahime dedi: Senin karın Saraya gelince, onun adını Saray çağırmıyacaksın, fakat onun adı Sara olacaktır.” (‘Saray’ deyince, maktülün cesedinin bulunduğu Cankurtaran mevkiinde Bukoleon Sarayı’nın kalıntılarının olması bir tesadüf mü?)
Sarai’nin annesinin adı Betzaida. Betzaida’nın, İspanyolca ‘Beytesta’dan geldiği düşünülüyor. İncil’de 3 havarinin bu şehirden olduğu belirtilmiştir. Söz konusu havariler Andreas, Filipus ve Petrus’dur. Beytesta aynı zamanda Hz. İsa’nın doğuştan “kör bir adamı” iyileştirdiği şehirdir.
Bu bilgilerin cinayet ile ne gibi bir ilgisi olabilir sorusu ise, şimdilik “hiç”. Ancak az sayıda gazeteci dışında bu ismin kimsede merak uyandırmaması tuhaf.
Bir başka ilginç nokta ise Sarai Sierra’nın naaşının, Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsinin ardından Beyoğlu’daki Üç Horan Ermeni Kilisesi’nin morguna götürülmesi. Naaşın, neden bir Gregoryan Ermeni kilisesine götürüldüğüne dair şimdilik açıklama yok. (iyibilgi.com)
