TUTKUN AKBAŞ YAZDI
Evet açıklıyoruz. Bana, sahibi olduğum MEDYAGÜNDEM’in yayınlarından rahatsız oldukları için sahte bir “örgüt” suçu yaratarak kumpas kurup, illegal biçimde telefonlarımı dinleten, elektronik postalarımı takip eden, özel hayatımı didik didik eden ve sırf bir suç yaratmak için hukuku illegal biçimde ve de örgütlü olarak kullandıklarından 5 paralel gazeteci ve onlarla işbirliği yapan kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundum.
Şikayet dilekçemde işlenen suçları şöyle sıraladım:
Örgüt kurmak, yönetmek, örgüte üye olmak, özel hayatın gizliliğini ihlal, sahte delil oluşturmak, görevi kötüye kullanmak, suç isnadı, Anayasal düzene karşı kalkışma…
Ve savcıya bir bir şahsıma kurulan tezgahı anlattım.
Bir kez de kamuoyuna anlatıyorum…
MEDYAGÜNDEM ŞER ODAKLARININ DÜŞMANIDIR
MEDYAGÜNDEM bir haber ve analiz sitesidir. Künyesi ortadadır ve 5 yıla yakın bir zamandır da yayın hayatındadır. Bu site sözünü esirgemez, yanlışa yüksek sesle yanlış der, yalanı, provokasyonu, operasyonu bozar, özellikle de Türkiye’ye kasteden şer odaklarının planlarını lafını esirgemeden tokat gibi deşifre eder… İşte bu yüzden kimi zaman ABD’deki Siyonistlerin hedefi olur, kimi zaman içerideki şer odaklarının…
YARGI YOLUNU HUKUKİ BİÇİMDE KULLANMAYANLAR
Birilerinin MEDYAGÜNDEM’le ve şahsımla ilgili bir rahatsızlığı varsa, yayınlarımız huzursuz ediyorsa hukuk çerçevesinde herkes hakkını arayabilir. Hakaret ve iftira varsa açarsınız davanızı mahkeme karar verir. Ancak 5 paralel gazeteci bir araya gelip, işbirlikçi polis ve savcıyla sahte bir örgüt suçu yaratıp beni ve sitemi susturmaya kalkışırsa, bu tezgah “hukuk arama” değildir, en hafifinden bir “örgüt suçu”dur.
İşte bize yapılan da bu oldu…
HERŞEY BİLİŞİM ŞUBE’DEKİ SORGUYLA BAŞLADI
Emrullah Uslu ve Ekrem Dumanlı’nın şikayetiyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü Bilişim Şubesi’nde geçtiğimiz yılın Ağustos ayında sorgulandım. Burada bir kısım e-posta adreslerinin IP numarasının lazım olduğu bana söylendi. Bu maksatla e-postamı açmam istendi. Soruşturmanın normal ve rutin bir şekilde yürümediğinden şüphe ettim. Ancak karşımda devletin polisi, savcısı olduğundan kendimden de emin olduğumdan fazla da sorgulamadım.
DİNLENDİĞİMİN BELGESİ
Ancak geçtiğimiz Mart ayında gelen bir tebligat ile yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NIN 2013/89594 hazırlık numaralı dosyasından telefonlarımın dinlendiği ve suç unsuruna rastlanmadığı tarafıma bildirilince durumdan şüphelendim ve belirtilen dosya numarasından bir fotokopi aldım.
5 gazeteci yani Ekrem Dumanlı, Emrullah Uslu, Bülent Keneş, Kerim Balcı ve Celil Sağır bir olmuş neredeyse aynı metinlerle beni “örgüt kurmak” ve haklarında yayınlar yapmakla suçluyorlardı.
SKANDAL DOSYA
Dosyadaki hukuksuzluk ve skandallar belgelerle sabitti. Zaten hukuksuzluğu panikle örtme çabası da belgelere yansımış, savcı nihai olarak takipsizlik kararı vermişti.
Dosyada hiç tanımadığım kişiler ile ilişkilendirildiğimi, özel hayatımın tamamen ve yasadışı olarak araştırıldığını, dosyada pek çok temel eksikliklerin olduğunu, şüphelilerin tam bir iş ve irade birliği ile belirli bir hedefe ulaşabilmek için benim aleyhime delil ve organizasyon oluşturduklarını gördüm. Bu kapsamda Emrullah Uslu tarafından yapılan şikayeti takiben diğer şüpheliler tarafından başlatılan organize çalışmaya her birinin dahil olduğu ortadaydı.
BENİ TERÖRİST GİBİ GÖSTERMİŞLER
Gazeteci şüpheliler şahsımı şikayet ederek tehlikeli, cana kıyma eğiliminde olan, tetikçileri olan bir kişi gibi göstermeye çalışmışlar ve değişik zamanlarda değişik emniyet mensuplarına verdikleri birebir aynı kelime ve cümlelerle bir organizasyonun parçası olduğumu, bir yerlerden emir alıp bir yerlere emir verdiğimi iddia ederek beni yasadışı bir örgütün parçası imiş gibi göstermeye çalışmışlardı. Bu kapsamda diğer şüpheli emniyet görevlileri de internet haberlerinin içerikleri ile benzeştirmek sureti ile tüm farklı birbiri ile alakasız haber sitelerini toplu bir örgütün parçası imiş gibi gösteriyorlardı.
HERŞEY YASADIŞI
Şüpheli emniyet görevlileri bu kapsamda şikayet edilen tanımadığım insanlarla birlikte benim ve MEDYAGÜNDEM haber sitesinin e-posta adreslerinin, internet adreslerinin, servis sağlayıcılarının şifrelerini yasadışı olarak kırmış yahut kırmayı denemişlerdi.
Şüpheli Cumhuriyet Savcısı hakkında Ekim ayında görevsizlik kararı verilmiş olan dosyayı görevli yetkili İstanbul Adliyesine göndermek yerine uhdesinde tutmuş, Emniyet güçlerine özel yetkilerinden kaynaklı pek çok talimatlar vermiş, usulsüz yasadışı işlem ve eylemlerine bilerek göz yummuş, onları bu konuda teşvik etmiş, dosyanın başka bir yere gitmesine engel olmak için yasadışı olarak yetki ve inisiyatif kullanmıştı.
Şüpheli Hakim görevsiz olmasına karşılık önüne konan tüm listeye usule ve yasaya aykırı olarak dinleme, izleme, teknik takip, haberleşmenin denetimi izinlerini vermişti. Şüpheli hakim bu konuya ilişkin hiçbir delil sormamış, hiçbir belge istememişti. Bu kısım dahi yeterince tartışmalı iken görevli olmadığı yetkisinin dahi olmadığı dosyadaki müstacel hali dahi sorma ihtiyacı hissetmemişti. Bir hakimin bu kadar özensiz davranamayacağı açık olduğuna göre şüpheli hakimin de şikayet edilen yapı ile ilişkide olduğu açıktı.
Şüpheli Cumhuriyet Savcısı görevinin kendisine verdiği tüm yetkileri kullanmak sureti ile dosya içerisinde bir kısım delilleri gizlemiş yahut yok etmişti. Tüm hızı ile süren soruşturmanın apansız bitirilmesinin başkaca bir açıklaması olamazdı. Dosyada yer alması gereken bir kısım bilgiler hiç yer almamıştı. Örneğin şikayetçi ifadeleri, diğer şüphelilere ait ifadeler, yapılan tespitlere ilişkin tutanaklar, iletişim tespit tutanakları, bu kapsamda dinlenilen ve izlenilen diğer iletişim araçları bunların sayı, yer ve zamanları hakkında dosyada hiçbir bilgi yoktu.
TAM BİR ÖRGÜTLÜ SUÇ İŞLEMİŞLER
Şüpheli emniyet müdürleri emir ve yetki alanlarında yer alan memurları, görevlileri, teknik imkan ve kapasiteleri, bu örgütün emrine sunmuş, adli birimleri açık bir şekilde yanıltacak raporlar düzenlemişti. Şüpheli emniyet müdürleri tamamen ayarlanmış senaryoları sanki gerçekmiş ve delillendirilmiş gibi rapor haline getirmişlerdi. Şüpheli müdürler açıkça görevlerini kötüye kullanmak sureti ile adli mercileri iğfal etme pahasına tamamen yalan raporlar düzenleyerek şahsımı örgüt yöneticisi gibi göstermeye çalışmışlardı.
Bana ve MEDYAGÜNDEM’e dair yürütülen soruşturma bir büyük planın parçasından ibaretti. Dinlemeler, izlemeler, iletişim tespitleri hep bir yerlere dayanak, payanda yapılmaya çalışılan adımlardı. Nihai hedeflerinin ne olduğu belliydi, sahte bir örgüt suçuyla cezaevine attırıp susturma operasyonu…
5 paralel gazetecinin niteliği itibari ile kamuoyu tarafından devlet içerisinde yerleşmiş bir şebekenin unsurları olduğu çıkarımını yapmak mümkündü.
Şebekenin nihai amacının ise devletin organlarını ve nihayetinde devleti ele geçirmek olduğu ortadaydı.
En üst düzey devlet görevlilerinden sokaktaki vatandaşa kadar kabul edilen bu iddiaların içi boş beyanlardan ibaret olmadığının bariz ispatlarından biri de şahsım hakkında yürütülen soruşturmadır. Gerçekten de Hakim, Savcı, Emniyet Müdürü derecesindeki insanlar tarafından yapılan hukuk ve kural tanımaz uygulamalar ülkem ve milletim adına beni dehşete düşürmüştür.
İşte tüm bu nedenlerle gerek şahsıma, gerek devlet idaresi ve işleyişine karşı Örgüt Kurmak, Yönetmek, Örgüte üye olmak, Özel Hayatın Gizliliğini ihlal, Sahte delil oluşturmak, Görevi kötüye kullanmak, Suç isnadı, Anayasal düzene karşı kalkışma (Örgüt faaliyetleri çerçevesinde) eylemlerini işleyen şüpheliler hakkında yapılacak olan kovuşturma neticesinde cezalandırılmaları için haklarında kamu davası açılmasını arz ve talep ettim.
ZAMAN GAZETESİ HEMEN ÇARPITMAYA VE ÖN ALMAYA BAŞLADI
Ve bugün yaşanan gelişmeyle öğreniyoruz ki o gazeteciler hakkında örgüt soruşturması başlatıldı.
Bu haberin ortaya çıkmasıyla Zaman gazetesinin internet sitesi gerçekleri çarpıtan bir habere yer verdi.
Beni medyasavar ve haber 10 sitelerinin de yöneticisi gibi gösteren Zaman, “Tutkun Akbaş’ın da yöneticileri arasında yer aldığı iftira amaçlı yayınlarıyla tanınan internet siteleri…” ifadesiyle açıkça yalan yazdı.
Tam bir panik ve endişe dolu metinde yavuz hırsız hesabı “kumpas kurma” kara propagandası yapıldı.
Zaman’ın internet sitesinde bana ve MEDYAGÜNDEM’e kurulan komplo, illegal dinlemeler basit bir hakaret ve iftira davası gibi gösterilerek, “Herhangi bir vatandaşın şikayet hakkını kullanmak için yaptığı hukuk mücadelesinde kullandığı şikayet hakkı daha bitmeden, terör örgütü ya da örgütlü bir suçla itham edilmesi hangi kanunda yer alıyor?” gibi panik ifadelerine yer verildi.
Zaman’ın haberinde skandal ve sahte “örgüt davası”ndan hiç bahsedilmedi.
Şahsım ve sitem bir yerlerden yönetiliyormuş gibi gösterildi.
Zaman’ın 5 gazeteciyi kurtarma operasyonu gibi duran haberinde yalanlar işlenen bir suçu örtme çabası olarak kayıtlara geçti.
MEDYAGÜNDEM’E KURULAN KUMPAS
Zaman’ın başvurduğu mantık öylesine sorunluydu ki, diyelim biri Zaman gazetesinde hakkında çıkan haber için dava açması sözkonusu olduğunda tüm savcıların Zaman’ın sahibi ve sorumlu yöneticilerinin telefonunu dinlemesi gerek. Ya da Zaman, Samanyolu Haber, Bugün gazetesi, Mehtap TV tek elden yönetildiği gerekçesiyle örgüt davası ile karşı karşıya kalmalılar. Böyle bir mantık olabilir mi? Kaldı ki MEDYAGÜNDEM sahibi belli, adresi belli, yeri belli, yurdu belli. Ne örgütünden söz ediyorsunuz siz…
Bir şikayetiniz varsa, yalan, iftira ya da hakaret sözkonusuysa açın davanızı, mahkemede hesabınızı görün. Ne ilginçtir ki MEDYAGÜNDEM’i hedef gösteren, bize komplo kuran Ekrem Dumanlı’nın MEDYAGÜNDEM’e açtığı tek bir hakaret ve iftira davası yoktur. Tek şikayeti sözkonusu skandal illegal dinlemelerle yaratılan sahte suç örgütü dosyasıdır.
Bu komplo dosyası bile Ekrem Dumanlı ve diğer 4 paralel gazetecinin derdinin aslında beni ve sitemi susturmak olduğunu açıkça göstermektedir.
ORTADA ÖRGÜT VARSA O DA SİZSİNİZ SUÇLARINIZ DA SABİT
Düşünün Türkiye Cumhuriyeti devleti MGK’da bile paralel örgüt tehlikesini konuşuyor, devlet paralel tehdite karşı topyekün önlem alıyor ve bu örgütün illegal faaliyetlerini deşifre ettiğimiz için biz suçlu oluyoruz. “Dönemin Başbakanı” diye darbe belgesi hazırlayan bir örgütün gazetesi, yavuz hırsız gibi çıkmış MEDYAGÜNDEM’i “örgüt kurmak”la itham ediyor.
O SAVCI HAKKINDA HSYK ACİLEN İŞLEM YAPMALI
Paralel örgütü deşifre ettiğimiz için MEDYAGÜNDEM hakkında sahte “örgüt suçu” oluşturan, telefonlarımızı illegal biçimde dinleyen savcı için HSYK acilen görevini yapmalıdır.
MEDYAGÜNDEM’İN REKLAMINDAN SİZE NE?
İllegal soruşturma öylesine skandal boyutta yapılmış ki, MEDYAGÜNDEM’in reklamları, servis sağlayıcıları, teknik arka planı sanki bir suçmuş gibi araştırılmış. Zaman gazetesinin reklam gelirlerini sorgulayan var mı da MEDYAGÜNDEM bannerları sizin illegal suç örgütü kumpasınızda malzeme yapılıyor.
DARBE YAPAN SİZ, ÖRGÜT OLAN SİZ BU NE PİŞKİNLİK?
Bu ülkede sivil iktidara karşı darbeye soyunan, binlerce insanı Selam örgütü adı altında dinleyen, örgütünüze karşı olan herkesi bir örgüt suçu oluşturup illegal biçimde dinleyen siz değil misiniz?
Zaman gazetesi yalan haber yaptığında basın savcısı tekzip hakkı ya da cevap hakkı verir, kişilik haklarına saldırı olursa yine aynı savcı tazminat cezası ister.
Kalkıp haber yaptı diye Ekrem Dumanlı’nın cep telefonunu dinlemeye alamaz, Zaman gazetesinin reklam gelirini inceleyemez, sitesini, mail adresini hacklemeye çalışmaz.
Ortada bir örgüt var evet. Gülen örgütünün yaptığı kara propagandayı, darbeyi, hukuksuzluğu, alçaklığı, vatana ihaneti deşifre edersen şayet, cep telefonunu dinleriz, mail hesabını hackleriz, seni adamlarımızla takip ettiririz mesajıdır bu. Bunu da yargıya emniyete çökmüş örgüt militanlarıyla yaptırırız diyorlar.
SKANDAL DOSYANIZ ELİMİZDE BELGELERİ DE AÇIKLARIZ
O skandal dosya da elimizdedir ve gerekirse kamuoyuyla tüm hukuksuzlukları belgeleriyle paylaşmak da görevimizdir.
Zaman gazetesi “İftira sitelerine değil şikayet edenlere soruşturma girişimi” diyerek büyük bir çarpıtmaya imza atmıştır.
Mesele iftira meselesi değil, anlattığımız tüm bu gerçeklerle ve soruşturmanın da ortaya çıkaracağı gibi illegal dinleme, sahte suç örgütü yaratma, sahte delil oluşturma ve bunu örgütlü biçimde yapma suçudur.
Kamuoyunun bilgisine sunulur.
Cok güzel bir gelisme.Medyagündemi yapilan saldirilari hepberaber gördük.Umuyorum sorusturma sonrasi acilacak davalar hukuk icerisinde devam eder.Ne yalan söyleyeyim fazla umudumda yok..
bunlardan bir sonuç alabilmek için öncelikle sütün içindeki pis sunun temizlenmesi gerekli buda biraz uzun zaman alacak biraz sabır