Anasayfa / ANALİZ / Medyagündem okurundan Uslu’ya analiz dersi
emre-mg-okur

Medyagündem okurundan Uslu’ya analiz dersi

MEDYAGÜNDEM- “Sayın Medyagündem yöneticileri, sitenizde okur yazılarına yer vermenizden aldığım cesaretle, hazırladığım Emre Uslu’nun bugünkü yazısına ilişkin analizi tarafınıza gönderiyorum,  yayınlanması dileğimle teşekkür ederim” demiş Erdem Yavuz isimli MEDYAGÜNDEM okuru.

Taraf’ta bugün Emre Uslu’nun yazısına dair ciddi bir eleştiri dolu analiz kaleme almış.

İşte söz MEDYAGÜNDEM okurunun:

***

BİLGİSİ YOK AMA FİKRİ VAR !

Emre Uslu, son yazısıyla yine kimseyi şaşırtmadı saçma sapan, sanki çok önemli bir fikir üretmiş gibi “Suriye’de PKK özerklik ilan etti” konusu üzerine kurulu bir analiz; bu yazıdan 2-3 gün sonra bir yazı daha yazıp işte ben söylemiştim diyecek ve bilgisiz analizini, kendine şahit gösterecek, bu analizlerle ancak Türkiye’nin yerini bilmeyen Amerika’daki tosunları kandırıp Amerikan rüyasını yaşar.

“Derin kahin” Emre’nin yazısını manşetlere taşıyacak manipülatif kitleye bir bilgili analizi de biz yapalım gerçek görülsün…

1- PKK’nın 4. Stratejik Hamlesi ilan edildiğinde Suriye ile Türkiye arasında sınırdan nüfus cüzdanı ile geçiş yapılıyordu ve 1998 yılında imzalanan Adana mutabakatı çok güzel işliyordu, Suriye’de PYD’nin tüm faaliyetleri yasaktı, sınır hatlarındaki Kürt köylüleri ve PKK Suriye sorumluları her hafta Suriye muhaberat görevlilerine kendileri gidip PKK faaliyetleri hakkında bilgi veriyordu, 2008 ve 2009 yılındaki Suriye’de onlarca PYD ve PKK’lının öldüğü kanlı Nevruz olaylarını bilmiyor ki hatırlasın Emre Uslu, PYD’nin lideri şimdiki özerk bölgeleri ilan eden Salih Müslüm, o zaman müebbet hapis cezasıyla sürgünde Almanya’da BND’nin kucağında bir yaşam sürüyordu. 2011 yılında Esad, PKK ile anlaştı yani kiraladı, S.Müslüm Suriye’ye döndü ve Esad’a destek mitinglerine katılmaya başladı, Suriye’de 2011 yılına kadar değil PYD, PKK ve  Kürt diye bir varlık tanınmıyordu. 2011 yılında Esad, 500.000 kimliksiz Kürt’den 30.000’ine, mitinglerde desteklemesi şartıyla vatandaşlık hakkı verdi.

Aslında bu olay Emre Uslu’nun anlattığı bir masal olsaydı Mardin’li “Liberal Kürt Geleceği Hareketi” kurucularından Suriyeli muhalif Kürt lider Meşal Tammo da eceliyle ölmüş olurdu, biraz Suriye’yi  bilen M.Barzani’nin Esad’a muhalif Suriye’li Kürtleri 2011 yılından beri maddi yardım yaparak kendine bir sınır hattı açmaya çalıştığını, PYD’nin de buna karşı Esad yanında mücadele ettiğini de bilirdi.  Emre Uslu gibi etki ajanları aldıkları talimat doğrultusunda konuyu ne güzel PKK ile özdeşleştiriyor değil mi?

2- PKK’nın 4. Stratejiyi ilan ettiği tarih ve konu ile (2010), Suriye’de meydana gelen hareketlenmeyle 1 yıl sonra Suriye politikası hakkında yaptığı açıklamayı birbiriyle bağdaştırmak herhalde ancak üstün bir akademik zeka örneği olsa gerek, yine Şii Arap milliyetçisi Esad bürokrasisini göz ardı edip PKK Şii-Kürt ekseni üzerinden kazanım sağlama planı yaptı demek herhalde ancak üniversite 1.sınıf talebelerini kandıran bir laf kalabalığı olur.

Bu yazı Kürt diye bir varlığın Suriye coğrafyasında tanınmadığını unutmak demektir burada PKK ancak para kazanır, MİT’in bunu görüp PKK ile müzakere başlattı demek de 2005-2009 yıllarında PKK ile görüştüğü bilinen dönemin MİT Müsteşarı Emre Taner’e hakaret olacaktır.

İşin aslı, Büşra Ersanlı’nın dediği gibi “MİT çözüm isterken paralel devlete takıldı”; MİT, 30 yıllık kangren olmuş bir meseleyi tedaviye girişip Turgut ÖZAL’dan sonra çözüm yolunda ilk defa mesafe kat ederek bir şeyler yapmaya çalışırken Emre Uslu, Mehmet Baransu ve Önder Aytaç denen şahısların özel yetkili savcılardan aldıkları çok gizli devlet sırrı niteliğinde bilgiyi açığa çıkararak, sanki İsrail istihbaratına çalışıyor tarzda MİT mensuplarının, MİT elemanlarının isimlerini deşifre etmeleri,  peş peşe yaptıkları açıklamalarla, esas hedeflerinin hükümet olduğu da gözlerden kaçmıyordu.

Olayın komik tarafı bunları yönlendirenlerin de devletin polisi olması,  görevden alınmasına çok üzüldükleri (bilgi kaynağı kesildiği için)  İstihbarat Daire Başkanı Ramazan AKYÜREK ve İstihbarat Müdürü Ali Fuat YILMAZER için Eyüp Sultan’a gidip dualar etmekten başka ellerinden bir şey gelmemesinin çaresizliği…  Hatırlatayım bizzat Önder AYTAÇ, R.AKYÜREK’in MİT Müsteşarı olması için Ankara’ya gelip kulis yaptığında, kendisi de herhalde Güvenlik Daire Başkanı olmayı planlıyordu, ancak 2012 stratejisi tutmadı.

3- Uludere olayını bir türlü MİT’e bağlayamadığı için karın ağrıları çeken Emre Uslu, bu sefer de sanki kendisi yaygara yapmıyormuş, insan haklarına çok değer veriyormuş, MİT ve TSK operasyon yapamıyor, yaparsa da yanlış yapıyor tarzı bir eda ile PKK’ya operasyonlar durdu diye yazı yazmaya başladı, herhalde buna en güzel cevabı, 24 Temmuz 2012’de Hakkari’de öldürülen 15 PKK’lı yetecektir.

4- Bu ekip ne hikmetse Beşir Atalay’ı hiç sevmedi, gerçi  B.Atalay da onlara hiç yüz vermedi, istedikleri atamaları bir türlü yaptıramadılar yani ulufe alamadılar, B.Atalay, 10 yıldır hükümetin en çalışkan, en bilgili, cesaretli bakanı iken en beceriksizi ilan edildi, bir zamanlar İçişleri Bakanı olan B.Atalay eski polis Emre Uslu’nun yurtdışı görev yazısını mı iptal etmişti acaba da, beceriksiz olmuştu.

5- Kulaktan dolma bilgilerle 2000 PKK’lıyı Suriye’ye geçirip orada da bu 2000 kişi ile PKK Cumhuriyeti kurduran Emre Uslu’ya herhalde düzenli ordusu olan ama bir türlü devlet kuramayan M.Barzani çok üzülmüştür. Tavsiyem Özgür Suriye Ordusu şu anda kaç kişi olduğunu Hatay’da görev yapan devrelerine bir sorup öğrensin, sonra da 2000 kişi ile cumhuriyet nasıl kuruluyor bize tekrar anlatsın.

Sözün özü aslında bu şahıslar ve yazdıkları yazılara dikkat edilirse, şimdi sıra Suriye üzerinden Türkiye aleyhine dezanformasyon yapmaya geldi,  temel konuları MİT ve Başbakan, ne istedikleri belli değil sürekli olarak kamuoyunu kışkırtmaya çalışıyorlar, aslında Emre Uslu’ya sormak lazım Amerika’da çalışma izni alabilmek için imzaladığı kağıtlar arasında, ABD’nin çıkarlarına zarar verecek bir girişimde bulunması halinde  başına gelecekleri okumuş mu, yoksa bunları çok iyi biliyor da Türkiye’ye geldiği halde Hillary CLİNTON’un açıklamalarını veya ABD politikalarını eleştirmiyor.

Ben de bir kahinlik yapıp  Emre Uslu’nun üç vakte kadar devlet sırlarını açıklamaktan ve vatana ihanetten yargılanacağını düşünüyorum bunu da yazdıklarını okuyarak çıkarıyorum…

***

medyagundem.com

MEDYAGUNDEM

teror

CHP bu alçak teröristlerle yürüyor!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözde adalet yürüyüşü adı altında planladıkları kirli tezgah gün geçtikçe …

uslu1

FETÖ’cü firari teröristten Başbakan’a ölüm tehdidi

FETÖ’nün tetikçisi, firari Emre Uslu sosyal medyadan Başbakan Binali Yıldırım’a tehditler savurdu. Uslu, trafik kazasında …

uslu1

FETÖ’nün kuduz köpeği dolandırıcı çıktı!

Emrullah Uslu’nun, master ve doktora eğitimi bahanesiyle yurt dışında geçirdiği süre boyunca devlete yüklü borç …

2 Yorumlar

  1. Ahmet Hacıbektaşoğlu

    Çamur atmadan, bilgiye dayalı bir analize ne denilebilinir ki. Rahmetli Uğur Mumcu ne güzel demişti “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar var” diye.. Gerçi Emre Uslu ne bilgi ne de fikir sahibi, o sadece kendisine söylenenleri yapan bir Emre Kulu.. Lakin yazarın söylediği gibi; “Üç vakte kadar devlet sırlarını açıklamaktan ve vatana ihanetten yargılanmasını” ben de dört gözle bekliyorum.

  2. Kelimenin gerçek anlamı yerine oturmuş “al sana analiz” gözüne girsin,
    meydanı boş bulan hokkobazlara iyi bir cevap olmuş analiz yazanın, yayınlayanın eline sağlık.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir