Tekirdağ’da, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) “üniversite yapılanması”na yönelik soruşturma kapsamında, Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek ile 5 öğretim üyesi gözaltına alındı.
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında, Şimşek ile 7 öğretim üyesi hakkında gözaltı kararı verildi. Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince 6 şüpheli gözaltına alınırken, 1 kişiyi yakalama çalışmaları devam ediyor.
Henüz resmi olarak sayıları açıklanmayan gözaltına alınan şüpheliler Tekirdağ Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra soruşturmalarının yürütüleceği, İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
FETÖ’nün üniversite yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında aralarında rektör yardımcılarının da bulunduğu 38 şüpheli gözaltına alınmıştı. Bunlardan 9’u tutuklanırken, aralarında NBA’da oynayan basketbolcu Enes Kanter’in babası Prof. Dr. Mehmet Kanter’in de aralarında olduğu 26’sı adli kontrol kararıyla 3’ü de savcılık ve emniyetten serbest bırakılmıştı.
MEDYAGÜNDEM YAZI REKTÖR SUSTURMAYA ÇALIŞTI
MEDYAGÜNDEM geçtiğimiz yılın Ağustos ayında Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek’in FETÖ bağlantısını deşifre etmiş, haberlerimiz Rektör tarafından erişime kapattırılarak MEDYAGÜNDEM susturulmaya çalışılmıştı.
İşte o haberlerimiz:
Bir üniversitedeki FETÖ faaliyetleri
FETÖ’yü değil MEDYAGÜNDEM’i susturdular!
Yine savcılar ve hakimler FETÖ ile mücadeleyi bıraktı MEDYAGÜNDEM’i susturma telaşına düştü.
MEDYAGUNDEM.COM- 5 gün once “Bir üniversitede neler oluyor” başlıklı bir haberle Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’ndeki FETÖ yapılanmasına dair bir haber yayınladık.
Haberimiz Tekirdağ 2. Sulh Ceza Hakimliğinin jet hızındaki kararıyla erişime kapatıldı.
15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminden sonra belli ki savcılar ve hakimler FETÖ ile mücadele edeceklerine MEDYAGÜNDEM’i susturma peşine düştü.
Tekirdağ 2. Sulh Ceza Hakimi kim?
HSYK ve Adalet Bakanlığı açıklasın…
Böyle skandal olur mu?
FETÖ’nün pisliklerini açıklayan bu siteyle derdiniz nedir?
Hala FETÖ’cü yapılanmayı deşifre edemiyorsak bu ülkede, kim FETÖ’nün bittiğinden ya da FETÖ ile mücadeleden söz edebilir?
İşte mahkeme kararıyla erişime kapatılan haberimiz:
Bir üniversitedeki FETÖ faaliyetleri
Namık Kemal Üniversitesi yönetimi, paralel yapıya çanak tutan ve destek veren sayısız icraata imza atmaktadır.
Paralel yapıya verilen destekte Rektör Osman Şimşek, Edebiyat Fakültesi Dekanı ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı’nın icraatları öne çıkmaktadır. (E. N. başka bir cemaate mensup olarak bilinse de paralel yapıyla ortak hareket etmektedir).
Bir yandan bu destek tüm şiddetiyle sürdürülürken, diğer yandan AK Partili yetkililer yanıltılmaya çalışılmakta, sanki paralel yapıya karşıymışlar gibi yanıltıcı söylemler kullanılmaktadır.
Dolayısıyla konunun bölge dışından gelecek, güvenilir ve dirayetli kimselerce ayrıntılı şekilde tetkik edilmesinde fayda vardır. Sağlıklı bir araştırma yapıldığı takdirde burada dikkat çekilen hususların tamamıyla gerçek oldukları görülecektir. Verdiğimiz bilgilerin teyidi bakımından devletimizin istihbarat birimlerine müracaat edilmesinin de katkı sağlayabileceğini düşünüyoruz.
İlim Yayma Cemiyeti’yle bağlantılı bir kimse olarak tanıtılan Osman Şimşek’in rektörlüğü döneminde üniversitede ciddi anlamda kadrolaşan paralel yapı, etkinliğini 17-25 aralık darbe süreci sonrasında da yine aynı rektörün desteğiyle artırarak devam ettirmektedir.
Bu ciddi iddiaları çok bariz bazı örneklerle somutlaştırmak gerekirse;
1- Paralel yapıya ait olup şu an yönetimine kayyum atanmış bulunan Fatih Üniversitesinde daha önce 7 yıl öğretim görevlisi olarak çalışmış olan Elif Kıran;
– Önce 2013 yılında NKÜ Sosyoloji Bölümüne öğretim görevlisi olarak alınmıştır.
– Başka bir üniversitede doktorasını bitirir bitirmez, 2015’in ilk aylarında, rektörlük tarafından NKÜ Sosyoloji Bölümü’ne Yrd. Doç. kadrosuyla görevlendirilmiştir.
– Öğretim üyesi olarak göreve başlatılmasından sadece birkaç ay sonra (2015 yılının ilk aylarında) Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne Müdür Yardımcısı olarak atanmıştır. Üniversitede yüzlerce tecrübeli öğretim üyesi varken bu göreve daha doktorasını yeni bitirmiş, tecrübesiz ama paralel yapıyla bağlantılı bir kişinin atanması bir tesadüf ya da masum bir hata olamaz.
– Yine aynı kişi, öğretim üyesi olarak göreve başlamasından bir buçuk yıl sonra (27.06.2016 tarihinde) bölüm başkanının görevden istifası üzerine iki saat içinde Sosyoloji Bölümüne başkan olarak atanmıştır. Bölümde kendisinden akademik görev ve idarecilik tecrübesi bakımından daha önde, üstelik Bölüm Başkan Yardımcısı ve Anabilim Dalı Başkanı olan üç öğretim üyesi bulunmasına rağmen ve onların yazılı fikirleri de alınmadan yapılan bu atama; “Üniversitelerde Akademik Teşkilat Yönetmeliği”nin 14. Maddesine açıkça aykırıdır.
Paralel yapıyla bağlantılı Elif Kıran’ı yetkilerle donatıp hızla yükseltme adına teamüller ve hatta resmi yönetmelikler pervasızca çiğnenmektedir. Böylece Tarih ve Coğrafya bölümlerinden sonra Sosyoloji Bölümü de Rektör Osman şimşek ve Dekan M. K. S. nezaretinde paralel yapı tarafından ele geçirilmiştir.
Rektör Osman Şimşek; Elif Kıran’ın paralel yapıyla bağlantısını kendisine soranlara “onlarla anlaşamadığı için üniversitelerinden ayrıldı” demektedir. Ancak bu beyan gerçekleri yansıtmamaktadır. Zira Elif Kıran, 08.01.2016 tarihinde Fatih Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı’nda Doktora Tez Jürisine davet edilmiş ve bu daveti kabul etmiştir. Fatih Üniversitesi’ndeki bu tez jürisine; kendisi doktorasını bitireli henüz bir yıl olmuş ve jürisine gireceği alanla ilgili uzmanlığı da bulunmayan bu kişinin davet edilmesi elbette ki tesadüf değildir ve bu yapıyla bağlarının devam ettiğinin ispatıdır.
Paralel yapının üniversitesi, henüz başına kayyum atanmadığı tarihlerde Doktor ünvanlı akademisyenler üretmeye devam ederken Elif Kıran gibi kimselerden bu şekilde destek almıştır.
2- Paralel yapıya bağlılığı ve dolayısıyla Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti hükümetine karşı şiddetli düşmanlığıyla tanınan basketbolcu Enes Kanter’in babası Prof. Dr. Mehmet Kanter, Medeniyet Üniversitesinde barınamayıp oradan ayrılınca 27 Ocak 2016’da NKÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü’ne ataması yapılmıştır.
3- Paralel yapıya çok fanatik mensubiyetiyle bilinen H. K. Ç. isimli şahıs, İstanbul’da Şükrü Balcı Polis Meslek Yüksek Okulu”nda Öğretim Görevlisi iken buradaki işine son verilince NKÜ Sosyal Bilimler Yüksekokulu’nda göreve başlamıştır.
Bu örneklerden de görüldüğü gibi, Namık Kemal Üniversitesi, diğer üniversitelerde barınamayan paralelciler için adeta sığınılacak bir liman haline getirilmiştir.
4- Üniversite bünyesinde 2015 yılının son aylarında kurulan “BALKAN ARAŞTIRMALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ” müdürlüğüne C. U. atanmıştır. C. U. üniversitenin Tarih Bölümü öğretim üyelerindendir, daha önce Fatih üniversitesinde görev yapmıştır ve paralel yapıya mensubiyeti rektör dahil herkesçe bilinen bir kişidir.
Kullanım alanı için dört oda tahsis edilen “BALKAN ARAŞTIRMALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ”, bünyesinde istihdam vb. olanakları da barındırmaktadır.
Uluslararası ilişkiler, siyasal bilgiler, sosyoloji, yabancı diller vb. birçok alanla ilişkili olması gereken böyle bir merkezin sadece üniversitede paralel yapının yoğunlaştığı Tarih bölümünün ve oradaki paralel bir öğretim üyesinin müdürlüğüne teslim edilmesi basite indirgenecek bir tutum olamaz.
5- Aynı şekilde; direk rektörlüğe bağlı olan “Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığı” da paralel yapıyla bağlantılı V. E. tarafından (üç yıldan bu yana) yürütülmektedir.
6- Çeşitli branşlarda Profesör ve Doçent olan birçok öğretim üyesine uzun zaman kadro verilmeyip bu kişiler çoğu zaman bekletilirken, paralel yapıyla bağlantısı rektör dahil herkesçe çok iyi bilinen kişilerin kadroları hemen tahsis edilmektedir.
Örneğin kimya bölümünden Prof. Dr. T. Ş. Biyoloji bölümünden Doç. Dr. R. B. gibi kişiler Profesörlük ve Doçentlik kadrosu için bir yıldan fazla bekletilmiştir. Buna karşın paralel yapıyla bağlantılı oldukları herkesçe bilinen Tarih Bölümünden C. U. ve V. E. ile Coğrafya Bölümünden M. A.’nın Doçentlik kadroları hiç bekletilmeden verilmiştir.
7- İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen “Turquoise Sosyal Bilimler Kongresi”ne Fatih Üniversitesinden Doç. Dr. A. A. da katılmış ve 17.09.2015 tarihli oturumda yaptığı sunum içinde Ak Parti hükümetinin Balkan politikalarını eleştiren ifadeler kullanmıştır. Ancak Kocaeli Üniversitesinden Doç. Dr. İrfan Kaya Ülger tarafından kendisine gereken cevap verilmiştir.
Paralel yapı mensuplarının fırsat bulabildikleri her ortamda Ak Parti hükümetini eleştirdikleri zaten bilinen bir gerçektir. Burada üzerinde durulması gereken husus ise; bir devlet üniversitesince düzenlenen uluslararası bir kongreye paralel yapı üniversitesinden katılım imkanının sağlanarak burada hükümete karşı siyasi kara propaganda yapma imkanının onlara nasıl ve niçin sunulduğudur.
8- Paralel yapıyla bağları herkesçe bilinen (ve adları yukarıda da geçen) Doç. Dr. C. U. ve Doç. Dr. V. E. İlim Yayma Cemiyeti Tekirdağ şubesine getirilip burada kalan öğrencilere yönelik olarak kendilerine konuşma yaptırılmaktadır. Söz konusu şahıslar, NKÜ rektörü Osman Şimşek ve NKÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başmüdürü Fevzi Kıran’ın referansıyla İlim Yayma Cemiyeti gibi kurumların ortamlarına girip konuşma yapma imkanı bulabilmektedirler. (Fevzi Kıran, aynı zamanda yukarıda adı geçen Elif Kıran’ın babasıdır. Geçmişte Tekirdağ Belediye Başkanlığı yapmıştır. Günümüzde NKÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nin müdürüdür. Paralel yapı/FETÖ ile ilişkilidir).
Not: Bu konularla ilgili olarak geçtiğimiz aylarda bazı yerel internet gazetelerinde peşpeşe haberler çıkmış, ardından AK Parti Tekirdağ milletvekilleri üniversiteye gelip rektör Osman Şimşek’le bir görüşme yapmıştır. Akabinde gazetelerdeki haberler kaldırılmış ve meselenin üzeri adeta örtülmüştür. Gazete haberlerinden kaldırılmayıp halen ulaşılabilenlerden bazılarının linkleri şöyledir:
http://www.tekirdag724.com/bir-garip-yapilanma
http://www.kanaltrak.com/rektorden-bir-atama-daha.html
http://www.tekirdag724.com/parmak-isirtiyor