MEDYAGÜNDEM- Ne yalan söyleyelim, ilk kez böylesine yanıldık! Ortalığı biraz “kızıştıralım” dedik ama gerçekten baltayı taşa vurduk!
Böylesine bir “hatayı” nasıl yaptık, kendimize kızdık…
Biz böylesi bir durumu atlamamalıydık…
Konumuz bugün Fatih Altaylı’nın köşesindeki “O gazeteci ben değilim” yazısı.
Gerçekten de öyle çıktı.
Altaylı gibi birine hak vereceğimiz kırk yıl düşünsek aklımıza gelmezdi.
Ama ne yapalım, hakkı teslim edelim..
“O gazeteci” Altaylı değil Emin Çölaşan çıktı.
Hürriyet’te Ahmet Hakan, dün “Hürriyet’ten ayrıldıktan sonra marjinalleşen yazar” diyerek bir gazeteciyi tarif etmişti.
MEDYAGÜNDEM hem kendisi yanıldı, hem de “taklitçisi” medya sitelerini yanılttı.
Çünkü o gazeteci Altaylı değildi.
Tamam Altaylı da Hürriyet’te Berberoğlu’nun Leyla Zana röportajını kıskanan bir yazı yazmıştı ama Ahmet Hakan’ın “çaktığı” Çölaşan’dı.
Çünkü Ahmet Hakan’ın tarifinin bugünkü Altaylı’nın yazısını okuyunca Çölaşan’dan başkası olmadığı ortaya çıkıyordu.
Bakın Çölaşan ne yazmıştı:
***
Emin Çölaşan: Leyla Zana konuşuyor!
YANDAŞ magazin gazetesi Hürriyet ’in dünkü manşeti yaklaşık yarım sayfa! Leyla Zana ’dan özel demeç almışlar. Hanımefendi Tayyip ’e teslim bayrağını çekince sözleri manşetten verilmiş:
“Erdoğan (Kürtçülük, terör vesaire) bu işi çözer. Şimdi hepimizin yapması gereken, Başbakan’ın yanında olduğumuzu ona hissettirmemiz, onu teşvik etmemizdir.”
Yeni bir hapis cezası alınca belli ki korkmuş, yelkenleri suya indirmiş. Kendi terör örgütüne, kendi yandaşlarına mesaj gönderiyor: “Erdoğan’ın sözünden çıkmayın.” Bunca yağcılık sonrasında önümüzdeki seçimde
AKP ’den milletvekili seçilmesi sürpriz olmaz.
Aynı gazetede hanımefendinin bir önerisi daha var ki, özellikle bunu sayfaya koyan Hürriyet için yüz kızartıcı. Şöyle diyor:
“Hürriyet gazetesi kendine yakışan bir şekilde logosunu artık değiştirmeli ve “TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR” yerine “TÜRKİYE TÜRKİYELİLERİNDİR” deme büyüklüğünü göstermelidir.”
Bak sen!
Kaldırılmasını istediği o ifade, Hürriyet gazetesinin rahmetli Sedat Simavi tarafından 1948 yılında kurulduğu günden beri orada -yanında Türk Bayrağı ile- duruyor.
O logoyu kaldırıp yerine öyle saçma sapan şeyler getirmek Hürriyet yönetimi açısından biraz sıkar!
Unutmayın, o “Türkiyeli” sözcüğü de, ağzından “Türk” sözcüğü çıkmayan Tayyip ’e aittir. Leyla bu konuda da Tayyip ’e sığınıyor.
Ben Leyla ’nın sözlerinin Hürriyet tarafından ciddiye alınıp sayfada kullanılmasından şunu anlıyorum:
Hürriyet yönetimi logosunu değiştirme eğilimine girmiştir. Bu konuda ilk adımı da, bu rezil öneriyi hem de bu şahsın ağzından sayfalarına taşıyarak atmışlardır.
Demek ki bu konuda ilk icazeti Leyla ’dan almayı içlerine sindirmişlerdir!
Şimdi bekleyip görelim bakalım, Hürriyet ’in logosu Leyla ’nın istemi ve önerisi ile değişir mi, değişmez mi!
***
medyagundem.com