Mısır Çarşısı’nda 1998 yılında meydana gelen ve 7 kişinin ölümü, 127 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan patlamaya ilişkin davaya bakan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 407 sayfadan oluşan gerekçeli kararını tamamladı.
407 sayfalık gerekçeli kararda, Pınar Selek ile ilgili aleyhte olan delilleri sıraladı.
Bu maddeler arasında, Taksim’de bulunan sokak sanatçıları atölyesinde ele geçirilien bomba yapımında kullanılan malzemelerin üzerinde Pınar Selek’in parmak izinin bulunduğu belirtiliyor.
Mısır çarşısındaki patlamada kullanılan bombanın hazırlandığı belirtilen evde daha sonradan yapılan aramada bomba yapımında kullanılan TNT kalıbı parçalarının bulunduğu belirtiliyor.
Patlamanın meydana geldiği büfede hayatını kaybeden işçilerin üzerinde, bomba yapımında kullanılan asitlerin de tespit edildiği belirtiliyor.
‘Selek’te bomba malzemeleri ele geçirildi, sanık da kabul etti’
Mısır Çarşısı patlamasıyla ilgili davanın gerekçeli kararında sanık Pınar Selek’in ‘Sokak Sanatçıları’ adlı atölyede bomba hazırladığı anlatıldı. Selek’in bu atölyeden çıkarken yakalandığı, üzerinde ve atölyede patlayıcı yapımında kullanılan malzemeler ele geçirildiği anlatılan kararda, sanığın ilk ifadelerinde bunları kabul ettiği kaydedildi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan gerekçeli kararda, Selek’in terör örgütü ile nasıl bağlantı kurduğu anlatıldı. Selek’in 17 Temmuz 1998’de poliste, 18 Temmuz 1998’te savcılıkta ve hakimlikte verdiği ifadelerin değerlendirildiğini belirten mahkeme, Leyla kod adlı sanık Selek’in terör örgütü PKK’yı incelemek amacıyla Fransa ve Romanya’ya gittiğini, örgüt yöneticisi ve üyeleriyle bir araya geldiğini belirtti.
Gerekçeli kararda, Selek’in siyasi eğitim aldığı da ifade edildi. Kararda, Selek’in örgüt elemanlarına Abdullah Öcalan’la görüşmek için Suriye’ye gitmek istediğini söylediği belirtildi. Başlangıçta bu talebinin kabul edilmediği, örgüt tarafından araştırılıp sorgulandığı kaydedildi. Örgüt mensupları kendisine her isteyenin Öcalan’la görüşemediğini, bunun için belli bir birikim ve örgütsel manada kendisini yetiştirmesi gerektiğini söylediği vurgulandı. Belli bir zaman geçtikten sonra sanığın örgütün güvenini kazandığı, sonrasında örgüt tarafından Suriye’ye Öcalan’ın yanına gönderilmek istendiği belirtildi. Ancak bu sefer Selek’in Suriye’ye gitmek istemediği, Türkiye’ye dönmek istediği anlatıldı.
Bunun üzerine Fransa’daki örgüt mensuplarının Selek’in Türkiye’deki çevresinden faydalanmak istedikleri ve bu amaçla sanıktan örgütsel konular da yardım istedikleri belirtildi. Sanığın da bunu kabul ettiği, Türkiye’ye döndükten sonra Fransa’da tanıştığı ‘Doğan’ kod adlı Berzan Öztürk’ün verdiği telefon numarası ile diğer sanıklarla irtibata geçtiği kaydedildi.
Selek’in ‘Azat’ kod adlı sanık Abdulmecit Öztürk ile birçok kez ‘Sokak Sanatçıları Atölyesi’ adlı yerde birlikte bomba yaptıkları belirtildi. Yakalanmadan önce Selek’in polis tarafından takip edildiğinin anlatıldığı kararda, “Sanığın bu bürodan çıktıktan sonra yakalandığı, üzerinde taşıdığı çantasında yakalama ve el koyma tutanaklarında sayılan bomba malzemelerinin ele geçirildiği, yine sanığın faaliyette bulunduğu ‘Sokak Sanatçıları’ isimli atölyede tutanaklarda yazılı bombalar ve örgütsel malzemelerin bulunduğu.” ifadeleri yer aldı.
Sanığın, polis, savcılık ve sorgu ifadelerinde örgütsel konumu ve patlayıcı madde bulundurma suçları yönünden beyanlarda bulunduğu ve atılı suçlamaları kabul ettiği vurgulandı. Selek’in emniyette verdiği ayrıntılı ifadesini savcılık ve sorgu sırasında da kabul ettiği hatırlatıldı.
Sanığın yargılama sırasında mahkemedeki ifadelerinde suçlamaları kabul etmemesini inkara yönelik savunma olarak değerlendiren mahkeme, “Sanığın kolluk, savcılık, sorgu ifadeleri, aynı dosyada yargılanan ve mahkememiz kararında beyanları yazılı diğer sanıkların aşamalardaki beyanları, müşteki ve tanık anlatımları, yakalama ve el koyma tutanakları, yüzleştirme tutanakları, ekspertiz raporları, hükme esas alınan bilirkişi raporları, yer gösterme tutanakları karşısında itibar edilemeyeceğinin anlaşıldığı, Leyla Kod sanık Pınar Selek’in bu dosya kapsamında yargılanan sanıkları organize ettiği, yönlendirdiği, eylem talimatları verdiği, onlara kod adı verdiği, örgüt adına vehamet arzeden eyleme katıldığı, örgüt içerisinde yönetici konumunda olduğunun anlaşıldığı” ifadelerine yer aldı.
Mahkeme başkanı muhalefet gerekçesini anlattı
Mısır Çarşısı’ndaki patlamayla ilgili davada sanık Pınar Selek’in beraati yönünde muhalefet eden Mahkeme Başkanı, patlamanın nedeninin tam olarak bilinmediğini belirtti.
Selek’e beraat verilmesi yönünde oy kullanan Mahkeme Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, muhalefet gerekçesini yazdı. Yılmazabdurrahmanoğlu, “Hangi sanığın bu olaya katıldığından daha önemli ve öncelikli olan patlamanın bombadan mı yoksa başka sebepten mi kaynaklandığının tespitidir. Patlamanın bir bomba sonucu meydana geldiği tespit edilememiştir. Sanık Pınar Selek’in atılı suçu işlediğine dair kesin ve inandırıcı deliller elde edilememiştir.” dedi.
DAVA SÜRECİNİN GEÇMİŞİ
Olayla ilgili yargılamada ilk karar 8 Haziran 2006 tarihinde verildi. Mısır Çarşısı’nda meydana gelen patlamaya bombanın mı yoksa LPG’nin mi neden olduğunun kesin tespiti yapılamadığı gerekçesiyle Pınar Selek beraat etmişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise bomba olduğu görüşüyle kararı bozmuştu.
Yeniden yapılan yargılamada yine patlamanın nedeninin belirlenemediği görüşünü tekrarlayan mahkeme, 23 Mayıs 2008 tarihinde Selek’in yine beraatına karar vermişti. Yargıtay ise Selek için “Müebbet hapis istemiyle yeniden yargılansın” demişti. Pınar Selek’in avukatlarının talebi üzerine Yargıtay Başsavcılığı bu karara itiraz etmişti. Bu itiraz üzerine dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından incelenmiş ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin kararı onaylanmıştı. Bunun üzerine dosyaya yeniden bakan mahkeme, 9 Şubat 2011’de, Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk hakkında daha önce 2 kez verilen beraat yönündeki kararında direnilmesine hükmetmişti. Bu heyette mahkeme başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, ile üye hakimler Mehmet Karababa ve Mehmet Erdoğan yer aldı.
22 Kasım 2012’de görülen duruşmada ise hakim Mehmet Hamzaçebi’nin başkanlık ettiği heyet beraat kararında direnilmesine ilişkin kararı usule aykırı bularak oy birliği ile kaldırdı ve Selek’in yeniden yargılanmasına hükmetmişti. Bir kez daha yargılanan Selek hakkında 24 Ocak 2013 tarihinde bu kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti.