Paralel yapıya yönelik “casusluk” soruşturmasında sorgu krizi yaşanıyor. Sorguya zamanında girmeyen avukatlar talepleri ile sürecin uzamasına yol açıyor. Sorgu işlemini hızlandırmak isteyen hakimin çabası üzerine usule uyulmadığı iddiasıyla avukatları duruşmayı terk etti.
Paralel yapıya yönelik casusluk soruşturmasında cuma gecesi 49 şüpheli, tutuklanması istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemede sorgusuna geçilmesi beklenen 49 şüphelinin avukatı usule ilişkin itirazlarda bulunmuş, itirazları reddedilen avukatlar daha sonra reddi hakim talebinde bulunmuştu. Usule yönelik taleplerle sorgu işleminin başlaması uzarken, 49 şüpheli gözaltı sürelerinin dolduğunu iddia ederek adliyeden çıkmaya çalışmıştı. Yaşanan krizler nedeni ile ifade işlemine cumartesi akşam saatlerinde geçilebilmiş, nöbetçi hakim İsmail Çiçek 6 şüphelinin ifadesini alabilmişti. Sahur ve yorgunluk nedeni ile sorguya ara veren hakim Çiçek, pazar sabahından itibaren şüphelilerin ifadesini almaya devam etti. İfade işlemi sırasında sorguya giren her şüphelinin avukatı reddi hakim talebinde bulunurken, yine usule ilişkin taleplerini yineledi.
AVUKAT BAHÇEŞEHİR’E İFTARA GİTTİ, SORGU GECİKTİ
Pazar akşamı iftar için verilen bir saatlik aranın ardından hakim 16’ıncı sıradaki Serkan Durmaz’ın ifadesinin alınacağını belirtmişti. Durmaz’ın avukatlarının Bahçeşehir’e iftara gittiğinin bildirilmesi üzerine hakim avukatı hazır olan bir şüphelinin ifadesini almak istemiş avukatlar ise İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün’ün ifadesinin alınmasını istemişti. Atayün’ün ifadesinin uzun süreceği gerekçesi ile pazartesi sabahı alınacağını ifade eden hakim Çiçek, yaşanan krizin ardından 3 saatlik gecikme ile ifade işlemine devam edebilmişti. Dün sabah İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün’ün ifadesinin alınmasına geçilmişti. Sabah 10.00 sıralarında ifadesine geçilen Atayün, yaklaşık 9 saat ifade vermişti.
Atayün’ün ardından gece saat 03.00 sıralarına kadar ifade alan hakim Çiçek, sabah 09.30’a kadar sorguya ara vermişti. Sabah 09.00 sıralarında adliyeye gelen hakim Çiçek, Baro odasından avukatları birkaç kez çağırtmış ancak sorgu sırasındaki şüphelinin avukatı hazır olmayınca 11.30 sıralarında şüpheli Hasan Basri Kahraman’ın sorgusuna geçmişti.
SORGU 2 SAAT GEÇ BAŞLAYABİLDİ
Duruşma salonluna geç gelerek sorguyu geciktirmeye çalışan avukatlara tepki gösteren hakim Çiçek, daha sonra şüpheli Kahraman’ın suçlamalarını okuyarak sorguya başlamak istedi. Ancak Kahraman’ın avukatları sadece suçlamayı okuyup sorguya geçilemeyeceği öne sürerek, emniyet ve savcılıkta alınan ifadelerin tamamının okunmasını, ardından da eklemek istediği ifade olup olmadığının sorulmasını istediler. Hakim Çiçek ise avukatların 09.00’da mahkemeye gelmeyerek sorguyu saatlerce geciktirdiğini belirterek daha fazla vakit kaybetmemek için sorguya bu şekilde devam edileceğini bildirdi. Ancak hakimin işlemleri hızlandırma çabası üzerine Kahraman’ın üç avukatı usule uyulmadığı iddiasıyla duruşmayı terk etti. Hakim Çiçek de Kahraman için Baro’dan avukat isteyeceğini belirterek, başka bir şüphelinin sorgusuna geçti. Aynı kriz diğer şüphelilerde de yaşandı. Avukatlar, şüphelilerin kendi avukatları varken barodan atanacak avukatın sorguya giremeyeceği, şüphelilerin baro avukatlarını kabul etmeyeceğini belirtti.
Nöbetçi hakim ifade işlemlerine devam etmek isterken bir grup avukat adliye önünde açıklama yaptı. Yapılan açıklamada hakimin tarafsız olmadığını düşündüklerini bildiren avukatlar, bu nedenle hakimi reddettiklerini belirtti. Avukat Kamil Ata tarafından yapılan açıklamada şüphelilerin paralel yapı ile değil casusluk ile suçlandığı da açıklandı. (İHA)
Gerzekler oynayın oynayın zamanının aleyhinize işlediğini er geç farkına varırsınız. Bu ayak oyunlarıyla bugüne kadar kim-nasıl bir sonuç alabildiyse sizde anca o kadar sonuç alacağınızı ileriki günlerde göreceksiniz. İçeri girerken fazla Haşhaş çekip fotoğraflamanın yararını-zararını görüp-gördüğünüz gibi bu ayak oyunlarının size neye mal olacağını da yakında görürsünüz. İçeri tıkılan örgüt mensuplarının hala bazı gerçekleri göremediklerini, hala Haşhaşın etkisinde olduklarını acaba aileleri görüp ikaz etmiyorlar mı? Resimdeki sağdan dördüncü yeşil tişörtlü hariç hepsi bunun hala oyun olduğunu, Feto’nun kendilerini kurtaracakları gibi davranmaları Haşhaşın etkisinden midir?