Kendim, Sayın Kılıçdaroğlu’nun Pensilvanyalının bir projesi olduğuna inanmakla Kılıçdaroğlu’nun Pensilvanyalı aleyhinde tek kelime edemeyişini anlıyorum da Sayın Balbay bizzat 4.5 yılını Pensilvanyalı eliyle cezaevinde geçirmişken onun Pensilvanyalı hakkında tavır takınamamasını anlayamıyorum.
Sözcü kimin sözcüsü!
NEZİF USALP YAZDI
Sözcü bugün de yapacağını yapmış abuk-sabuk manşetlerinden birine daha imza atmış. “Silivri’de 4.5 yıl yatan Mustafa Balbay Erdoğan’a sordu: Burada 4 gün kalabilir misin?”
Güya akıllarınca Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Pınarhisar cezaevinde kalmasına atıfta bulunuyorlar. Zaten manşetin altında da yazmışlar:”Daha öce dört ay TAM DONANIMLI cezaevinde yatan ve bunun üzerinden nutuklar atan Erdoğan’a şöyle seslendi”
Öncelikle belirteyim ki hala bu tür savsata laflarla Sayın Erdoğan’ı alt edeceğinizi düşünüyor olmanız insanlarda size karşı kızgınlık yerine ancak acıma duygusunu arttırmaktadır. Bir iki avanak dışında kendilerine kimse inanmamasına rağmen bu lafı eden Sayın Balbay da bu manşeti atan gazeteci de, Sözcü gazetesinin genel yayın yönetmeni de -hala- derslerine hiç çalışmadan yalan-yanlış bilgilerle veya saptırmalarla vatandaşı etkilemeye çalışmaktadırlar. Oysa ki bunu en iyi Sayın Balbay bilmelidir ki Sayın Balbay’ın uzun süre kaldığı Silivri 1 nolu cezaevi “L tipi” cezaevidir. L tipi cezaevleri büyük cezaevleri olup, günümüzde E tipi cezaevlerinden sonra en çok tutuklu ve hükümlü barındıranıdır. Pınarhisar cezaevi ise ilçe cezaevi olup, ilçe cezaevlerinde ağır cezalık suç şüphesiyle tutuklananlar ağır ceza mahkemesinin bulunduğu şehirdeki cezaevine nakledilene kadar geçici olarak (1 ay civarı), hükümlülerden ise suçun türüne göre infaz süresi 1 yılın veya 2.5 yılın altında olanlar kalabilmektedir. Türkiye’deki tüm ilçe cezaevleri aynı yıllardır uygulamaya tabi olup, bunun ne AK Parti ile ne de Sayın Erdoğan’la bir ilgisi vardır.
Onların anlayacağı dilde tekrar anlatırsak bugün Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan ve herhangi bir suçtan ceza almış olup infaz süresi “4 AY” olan her kim olursa olsun gidip herhangi bir ilçe cezaevinde infazını tamamlayabilmektedir. Bunun yanında ağır ceza mahkemelerinde yargılanan her vatandaş da eğer tutuklu yargılanıyorlarsa; hüküm giymiş olanlar ise uzun süreli cezalar almış iseler L tipi, E tipi gibi cezaevlerinde kalırlar.
Elbette güvenlik tedbirleri açısından K tipi ilçe cezaevleri ile büyük cezaevlerinin farkları da olacaktır. Farklar vardır ama Sayın Balbay’ın yok dediği toprak büyük cezaevleri gibi ilçe cezaevlerinde de yoktur ve de olmaması gerekir. Çünkü toprak olursa ya esrar yetiştirilir ya da tünel kazılır çoğunlukla.
Sayın Balbay ve Sözcü grubuna yaptığım bu küçük açıklamadan sonra asıl konuya gelelim. Öncelikle Allah kimseyi düşürmesin cezaevine ancak, Sayın Balbay o cezaevinde ne için, nasıl yattığının henüz farkına varamamış olacak ki, bu konuda FETÖ yerine Sayın Erdoğan’a laf çarpıyor. Hatta gerek kendisi gerekse CHP’nin bugünkü yönetim kadrosu bırakın FETÖ ile ilgili tek kelime eleştiri veya değerlendirme yapmayı, onlarla kol kola kucak kucağa sarmaş dolaş olmuş durumdalar, malum 17 Aralık girişiminden beri. Kendim, Sayın Kılıçdaroğlu’nun Pensilvanyalının bir projesi olduğuna inanmakla Kılıçdaroğlu’nun Pensilvanyalı aleyhinde tek kelime edemeyişini anlıyorum da Sayın Balbay bizzat 4.5 yılını Pensilvanyalı eliyle cezaevinde geçirmişken onun Pensilvanyalı hakkında tavır takınamamasını anlayamıyorum. Tamam, Sayın Erdoğan’a muhalefetlik yapıyorsunuz,evet yapmalısınız da ancak, Allah aşkına, sırf Erdoğan nefretiniz ve kininiz yüzünden ilkelerinizle bağdaşmayacak olsa dahi Sayın Erdoğan’a karşı olan herkese ve her şeye dört elle sarılıp, şapır şapır yalarsanız sizin dürüstlüğünüze, ilkelerinize, dik duruşunuza inanan olur mu sanıyorsunuz. Sanmayın. Sanmayın ve bana inanın ki bu yüzdendir dört elden çırpınışınıza rağmen Sayın Erdoğan ve AK Parti karşısında hep hezimete uğramanız. Ha, siz %24,5’u %25 yaptık diye sevinenlerdenseniz ayrı tabi. O zaman bu sizin için hezimet değil başarıdır.
Ayrıca,Sayın Balbay emin olsun ki Sayın Erdoğan ilkeleri için, vatanı için, milleti için değil orada 4 gün kalmayı, canını bile verecektir seve seve. Siz eğer Silivride kalmak konusunda haksızlığa uğradığınızı düşünüyorsanız bunun hesabını Pensilvanya’dan sorun.
Ha ilke, duruş, çizgi demişken Sayın Balbay ve onun düşüncesindeki Ultra Beyaz Türkler, madem Vatan hainliği suçlamasıyla yargılanan gazeteciler tutuklandı diye “basın özgürlüğü basın özgürlüğü” diye haykırıyorsunuz keşke Sayın Erdoğan Milli Eğitim Kitaplarında yer almış olan bir şiiri okumasından dolayı mahkum edildiğinde de kına yakmak yerinde karşı durmuş olsaydınız. Yani, özgürlükleri sadece Ultra Beyaz Türkler’e parsellemeseydiniz.
birinicisi c.başkanımız sadece bir şiir okuduğu için hapse atıldı yani hapiste yattı ikincisi;senin gibi bir postal yalayıcı fetullahtan ve kendi partisinin başındaki fetö yalayıcısından soramadığı hesabı benim c.başkanımdan soramaz..haddini bil!