Bir ıslık da biz çalalım!
Hava sahamızı ihlal eden medya jetleri Wall Street Journal’dan ibaret değil; Rothschild ailesine ait dergi kıyafeti giymiş İngiliz jeti The Economist son dönemde Türkiye’ye odaklanmış hararetli uçuşlar yapıyor.
12 Haziran 2011 Seçimi’nin öncesinde “Biz Türk seçmenine oylarını CHP’ye vermelerini öneriyoruz” çağrısında bulunmuştu, The Economist dergisi…
Buna karşılık, “Batan Yunanistan”ın son seçimi özellikle Avrupa piyasaları için çok önemli iken…
İngiliz dergisi, Yunanistan seçimiyle ilgilenmedi bile!
Dahası var…
The Economist, İngiltere ekonomisinin son dönemde yaşadığı ciddi sorunları irdelemek yerine…
Türkiye’yi hedef tahtasına oturtuyor.
Yani?
İngiliz dergisinin, Türkiye ekonomisinin küresel krizde ayakta kalmayı başarmasından dolayı ciddi bir rahatsızlık yaşadığı anlaşılıyor!
***
The Economist, Türkiye’yi sürekli olarak “riskli ülke” olarak gösteriyor.
Merak ediyorum…
“Küresel Dezenformasyon Ligi”nde, Rothschild ailesine ait derginin payına düşen “misyon”lardan birisi de…
Türkiye’yi “kara çalmak” suretiyle “marke eden” bu yayın çizgisi midir?
***
İngiliz dergisi, daha önce aynen şöyle yazmıştı:
“Türkiye’de ekonomi için en büyük risk, hükümetin kendisidir” (10 Ağustos 2008)
***
Başbakan Erdoğan’a “Sonu Menderes gibi olabilir” imasında bulunan…
The Economist’ten başkası değildi! (5 Ağustos 2011)
***
Başka?
“Türkiye tehlikeli sularda yüzüyor: Ekonomisinin çökme tehlikesi kaygı verici ölçüde büyük!” diye yazan da The Economist’ti. (7 Nisan 2012)
***
Türkiye’nin güçlü döviz stoklarına sahip olması, küresel krize rağmen ekonomisinin ayakta kalması, üstelik tam da kriz döneminde IMF’ye elveda demesi vs. İngiliz dergisini çıldırtıyor olmalı!
***
Bütün bunlardan sonra, bakın nereye geleceğim…
Başbakan, geçen yıl “Reel faizleri sıfıra indireceğiz” demişti. (4 Mayıs 2011)
Erdoğan, 10 Ocak 2012’de ise “Faiz lobisine karşı gerekli sert çıkışları yapacağız. Faiz lobisini bu kadar rahat çalıştırmayacağız!” diye konuşuyordu.
***
Başbakan’ın bu açıklamalarına karşı savunmaya geçip “Faiz lobisi yoktur!” diyerek gözlerimizi bağlamaya çalışan kimi yazarlar vardı.
Bu yazarlar faizlerin yükselmesini istiyorlardı.
“Tesadüf” işte; söz konusu üç yazar da İçimizdeki Leon’un yönettiği gazetede yazıyordu.
***
The Economist mi?
“Türkiye riskli ülke: Merkez Bankası faiz koridorunu kaldırsın” diyerek bayrak açıyordu!
Derginin 13 yıldır Türkiye temsilciliğini yapan kadın gazeteci de Leon’un gazetesinde köşe yazarıydı.
İngiliz dergisinin CHP’ye oy istediği sayı ile aynı gün yayınlanan yazısına “The Economist de bir ıslık çaldı” başlığını atmıştı…
CHP’nin seçim sloganına atıf yapan bir başlıktı…
Yazısının sonuna “CHP’ye oy verin telkini, talimatla yapılmadı” cümlesini yerleştirme ihtiyacı duymuştu!
***
Jean Reno’ya “ikizi kadar benzeyen” yayın yönetmeni ise…
9 Nisan 2008’deki bir televizyon programında zehir zemberek ifadelerle eleştirdiği kadın yazarı daha sonra gazetesine transfer etmiş bir portreydi…
Aynen, Gazi Erçel örneğinde yaptığı gibi!
***
Faiz lobisinin, hem dışarıdan hem de içerinden bastıran ayakları var…
Dışarıda pişirilen “Türkiye riskli” yollu yayınları içeride afiyetle yedirebilmek için…
Sütunlarında “kılıç” kuşanıyorlar.
***
Dört büyük İngiliz bankasından birisi olan Barclays’ın…
Manipülasyon yoluyla faizleri arzu ettiği gibi belirlediğinin kanıtlaması…
“Faiz lobisi yoktur” diyen arkadaşları mahvetti!
Barclays mı?
Soruşturmayı durdurabilmek maksadıyla suçu kabullendi:
Toplam 453 milyon dolar ceza ödeyecek!
TAMER KORKMAZ/YENİ ŞAFAK
