“Askeri casusluk” davasında emekli Tuğamiral Ertürk, ortada bir kumpas olduğunu beyan ettiğini belirterek, “Kumpası kuran kişi Fethullah Gülen ve onun askeriyeye sızmış uzantısıdır’ dedi.
İstanbul Askeri Casusluk davasında aldıkları mahkumiyet kararları Yargıtay tarafından bozulan 14 sanığın yargılanmasına başlandı. Mahkeme heyeti, Anayasa Mahkemesi’nin ‘Hak ihlali’ kararı nedeniyle yargılanmasının yenilenmesine karar verildiği dosyanın bekletici mesele yapılmasına karar vererek duruşmayı 8 Temmuz tarihine erteledi.
MAĞDURLAR ŞİKAYETÇİ OLMADI
Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya aralarında emekli Albay İbrahim Sezer’in de bulunduğu 10 tutuksuz sanık, mağdurlar Türker Ertürk ve Yelda Gargun ve sanık ve avukatları katıldı. Duruşmada söz alan mağdur Türker Ertürk, “Ben Beşiktaş’ta yapılan yargılama sırasında sanıklardan şikayetçi olmadığımı, ortada bir kumpas olduğunu en yetkili ağızlar beyan etmeden önce sanıklara kumpas kurulduğunu söylemiştim. Bugün bu kumpası kuran kişi Fetullah Gülen ve onun askeriyeye sızmış uzantısıdır” dedi. Bir diğer mağdur ise sanıklardan şikayetçi olmadığını belirtti.
“ORTADA HUKUKSAL BİR KARAR YOKTUR”
Sanıkların kimlik tespitinin ardından söz alan sanık Burak Çetin’in avukatı Celal Ülgen, mahkemece şu anda usul kuralı gereği Yargıtay bozma ilamına karşı diyeceklerinin sorulduğunun anımsatarak, “Ortada hukuksal bir karar yoktur. Hukuksalmış gibi süsü verilmiş, bir mahkeme kararı vardır. Gerek yerel mahkemenin gerekse Yargıtay’ın kararları bu yöndedir. Yargı içerisine sızmış aşağılık bir çetenin kumpası neticesinde görülen ve verilen karara karşı beyanda bulunmamız mümkün değildir” diye konuştu.
“ANAYASA MAHKEMESİNIN GEREKÇELİ KARARI BEKLENSİN”
Sanıklardan Deniz Mahmet’in avukatı Kemal Yener Saraçoğlu da, “Anayasa mahkemesinin gerekçeli kararı beklenerek diğer dosya ile bu dosyanın birleştirilmesini, o dosyada toplanacak delillerin çok önemli olacağını belirterek birleştirme kararı verilmesini Anayasa mahkemesinin gerekçeli kararının beklenilmesine karar verilmesini talep ediyoruz” dedi.
“ONURLARIMIZIN GERİ VERİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Tutuksuz sanık Deniz Mehmet Irak, bu davaların tek bir çete tarafından organize edildiği iddiasında bulunarak, “Ben yaklaşık 2 sene askeri ceazevinde kaldım. Biz bu davalarda devlete ve mesleğimize olan inancımızı kaybettik. Devletin içerisine çöreklenmiş, bizleri ordu içerisinde istenmeyen bir çetenin yaptıklarına maruz kaldık. Ben ne yerel mahkemenin verdiği kararı ne de Yargıtay 9. Dairesi’nin verdiği kararı tasvip etmiyorum. Bir an önce adil bir yargılama yapılarak tarafımıza onurlarımızın geri verilmesini istiyoruz” dedi.
SAVCI “BOZMA İLAMINA UYULSUN” DEDİ
Yargıtay’ın bozma ilamındaki aleyhine olan hususlara uyulmamasını talep eden tutuksuz sanık İbrahim Sezer de lehine olan hususların uyulmasını istedi. Cumhuriyet Savcısı Sezai Öztürk, usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasını talep etti.
YENİDEN YARGILAMA KARARI VERİLEN DOSYA BEKLETİCİ MESELE YAPILDI
Mahkeme, usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin bozma kararına uyulmasına hükmetti. Mahkeme, Yargıtayca kararı onanan sanıklarla ilgili Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu ‘Hak ihlali’ kararının gerekçesinin beklenmesine karar verdi. Heyet, Anayasa Mahkemesi’nin ‘Hak ihlali’ kısa kararında ‘silahların eşitliği ilkesine aykırı davranıldığı’ gerekçe olarak gösterildiğinden ve kararı kesinleşen sanıklarla ilgili dosyanın yargılanmasının yenilenmesine karar verildiğinden yenilenmesine karar verilen dava dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar vererek duruşmayı 8 Temmuz tarihine erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Kapatılan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, “şantaj ve askeri casusluk” iddialarına ilişkin emekli Albay İbrahim Sezer’in de aralarında bulunduğu 56 sanığın yargılandığı davaya ilişkin kararını 2 Ağustos 2012’de açıkladı. Bütün sanıkların “fuhuş” ve “askeri casusluk” suçlarından beraatlarına hükmetti.
Sanıklardan Tuğamiral Şafak Yürekli’nin “suç örgütüne yardım etmek ve yasaklanan bilgileri temin etmek” suçlarından 2 yıl 7 ay 20 gün ve emekli Albay İbrahim Sezer’in de “suç örgütü üyeliği, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri kullanmak ve özel hayatın gizliliğini ihlal” gibi suçlardan 15 yıl 7 ay 14 gün hapisle cezalandırılmasına karar veren heyet, benzer suçlardan eski TÜBİTAK Daire Başkanı Yücel Çipli’nin 13 yıl 6 ay 15 gün, eski TÜBİTAK görevlisi Merdan Metin’in 8 yıl 4 ay, Yarbay Mehmet Seyfettin Alevcan’ın 15 yıl 7 ay 14 gün, Zeki Mesten’in 11 yıl 3 ay, Tamer Zorlubaş’ın 7 yıl 11 ay, Yüzbaşı Ebru Nilhan Bozkurt’un 5 yıl 10 ay ve Yüzbaşı Yekdane Ebru Ercüment’in de 9 yıl 2 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Diğer 36 sanığı da benzer suçlardan 1 yıl 8 ay ile 10 yıl 7,5 ay arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptıran heyet, bir sanığın dosyasının ayrılmasına, 10 sanığın da tüm suçlardan beraatını kararlaştırdı.
14 SANIK HAKKINDAKİ KARAR BOZULDU
Ancak İbrahim Sezer ve Zeki Mesten hakkında, “suç işleme amacıyla kurulmuş örgüte üye olma” suçundan verilen cezanın bozulmasına karar veren daire, sanıkların “suç örgütünü yönetmek” suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğine hükmetti. Kararda, sanıklar İbrahim Sezer, Mehmet Emrah Küçükakça, Deniz Mehmet Irak, Mehmet Seyfettin Alevcan, Zeki Mesten, Yücel Çipli ve Merdan Metin hakkında devletin güvenliğine ilişkin belgelere karşı suçtan kurulan mahkumiyet hükümleri de eksik inceleme ve yetersiz gerekçe nedeniyle bozuldu.
ANAYASA MAHKEMESİ HAK İHLALI KARARI VERDİ
Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yürürlüğe girmesinin ardından yargılamayı yapan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi de diğer Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddeyle görevli mahkemeler gibi kapatıldı ve bu dosya Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Bu arada sanık avukatlarının başvurusu üzerine Anaysa Mahkemesi “hak ihlali” ne kararı verdi. İhlal kararının ardından Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi ise Yargıtay’ca cezaları onanan 44 sanıkla ilgili yeniden yargılama kararı verdi.
(dha)
