Kozmik oda baskınının perde arkasından da paralel yapı çıktı…
TSK’nın kozmik odasına girmek için Arınç’a “suikast yapılacağı” iddiasını kullanan paralel yapının müthiş planı ortaya çıktı. Amaç; TSK’ya sızan kadroların ne kadarının deşifre edildiği ve devlet sırlarını öğrenmekti.
Takvimler 20 Aralık 2009’u gösterdiğinde Ankara’nın Çukurambar semtinde, olağanüstü bir hareketlilik yaşandı. Bölgede operasyon düzenleyen polis ekipleri bir albay ve binbaşıyı, “Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast hazırlığı” iddiasıyla gözaltına aldı. Gözaltı sayısı ertesi gün 8’e yükseldi. Özel Yetkili Savcı Mustafa Bilgili’nin yürüttüğü soruşturmada ses getiren gelişmeyse Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu’ndaki Kozmik Oda’nın aranması oldu. Çok az sayıda Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personelinin özel şifrelerle girebildiği bu odanın en önemli özelliğiyse ulusal güvenliği ilgilendiren “çok gizli” bilgi ve belgelerin saklandığı yer olmasıydı. Bilgili, günler süren aramanın ardından kozmik odadan ayrıldı. Gözaltındaki askerler serbest bırakıldı.
PENSİLVANYA’DA PLANLANDI
Beş yıl önce Türkiye’nin gündemine oturan ve akıbeti konusunda bugüne kadar bir açıklama yapılmayan soruşturmanın bilinmeyenlerine AKŞAM ulaştı. Güvenilir kaynaklar, “Arınç’a suikast” soruşturmasının perde arkasında paralel yapının bulunduğunu iddia etti. Derin kurgu Pensilvanya’da planlanarak Ankara’da uygulamaya konuldu. Zamanlama, şüphelileri arasında emekli ve muvazzaf askerlerin de bulunduğu Ergenekon soruşturması sürecine bilerek denk getirildi. Paralel yapının amacı, TSK’ya sızmayı başaran kadroların ne kadarının deşifre olduğunu öğrenmek ve ulusal güvenlikle ilgili sırlara ulaşmaktı.
DERİN SENARYO UYGULAMADA
TSK personeline ilişkin çok gizli dereceli istihbarat bilgilerinin Seferberlik Tetkik Kurulu’nda şifreli kozmik odada saklandığını bilen paralel yapı, buraya girmenin derin senaryosunu hazırladı. Türkiye’nin gündemine oturacak boyutta bir suikast girişi kurgulanacak ve bu iddia üzerine başlatılacak soruşturma, kozmik odaya kadar ulaşacaktı. Bunun başarılması halinde savcılık tarafından kozmik odada yapılacak olası aramada, bir şifre uzmanına ihtiyaç duyulacak ve bunun için TÜBİTAK’ın kapısı çalınacaktı. Senaryo hatasız işlerse, şifre uzmanı olarak savcıya eşlik edecek TÜBİTAK’ın paralel elemanı kozmik odaya girmeyi başaracaktı.
TSK’NIN PARALELLERİ DEVREDE
Derin örgütün toplantısında ses getirecek isim olarak “Bülent Arınç” belirlendi. Ardından olağan şüphenin oluşturulması için harekete geçildi. Önce, Arınç’ın Ankara’nın Çukurambar’daki evinin bulunduğu bölgeden olağan görevleri kapsamında geçen askeri araçlar belirlendi. Ardından da sivil araçlarla aynı güzergahı kullanan bazı askeri personel tespit edildi. Bu bilgilere ulaşmada, TSK içindeki paralel kadrolardan da destek alındı.
Gerekli materyal toplandıktan sonra, kimliği belirsiz kişinin malum ihbarı polise ulaştı. İhbarda askeri ve sivil plakalar verilerek Arınç’a yönelik suikast hazırlığı yapıldığı belirtildi. İhbarcı, suikastla ilgili bazı deliller konusunda ise Seferberlik Tetkik Kurulu’ndaki kozmik odayı özellikle işaret etti. Bunu yaparken de kendisini bir askeri personel yakını olarak tanıttı.
MUAZ KOD ADLI UZMAN İŞBAŞINDA
Paralel yapının polisteki bazı unsurlarının da devreye girmesiyle senaryo, Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’na “acil durum” uyarısıyla bildirildi. Derin plandan haberdar olmayan Savcı Mustafa Bilgili de olası risklere karşı operasyon için düğmeye bastı. Gözaltıların ardından savcılık, polise yapılan ihbarda özellikle dikkat çekilen kozmik odaya yöneldi. Bu noktada devreye giren bazı polislerin, “Kozmik odadaki şifrelerin kırılması için TÜBİTAK’tan uzman alın” telkini üzerine savcılık, Adalet Bakanlığı kanalıyla kuruma başvurdu. Başvuru üzerine paralel yapı içinde “Muaz” kod adıyla tanınan TÜBİTAK elemanı görevlendirildi ve savcıya eşlik ederek kozmik odaya girmeyi başardı.
TÜBİTAK’IN PARALEL UZMANI
Kozmik oda noktasına kadar hatasız işleyen senaryo, paralel uzmanın telaşlı hareketleri ve şifre gerektirmeyen bazı evrakları inceleme girişimi üzerine bozuldu. Şifre kırmak için kendisine eşlik eden uzmanın belge incelediğini fark eden Savcı Bilgili, olaya derhal müdahale etti. Bu gelişme üzerine daha da telaşlanan TÜBİTAK’ın paralel uzmanı, Savcı Bilgili’nin talimatıyla kozmik odadan çıkarılarak gönderildi.
ANKARA’NIN İMAMIYLA TEMAS
Savcı ve askeri yetkililerin dikkatini çeken durum ilgili birimlere bildirildi. Olayın ardından devreye giren istihbarat elemanları, “Muaz” kod adlı TÜBİTAK’ın uzmanını mercek altına aldı. Uzmanın, paralel yapının Başkent’teki okullarında öğretmen olarak görünen Ankara imamıyla İncek’teki bir kıraathanede buluşması ve bazı telefon konuşmaları tespit edildi. Elemanların 5 yıldır paralel yapıya bilgi, ve belge verdiği öğrenildi. Rapor Başbakanlığa da sunuldu. (AKŞAM)