MEDYAGÜNDEM- İşin bu noktaya geleceği belliydi, Milliyet’in köstebeği için iş “kedidir kedi” noktasına getirildi. Radikal gazetesi genel yayın yönetmeni Eyüp Can, bugünkü yazısında Milliyet muhabiri Namık Durukan’ın kaynağının BDP’deki “fotokopici” olduğunu iddia etti.
“Namık o haberi kimden aldı?” başlıklı yazısında Can, şöyle yazdı:
“‘Namık’a o notları kim sızdırdı?’
AK Parti de BDP de Kandil de çok kızgın.
İlk gün de yazdım, notlar ne AK Parti’den ne de MİT’ten çıktı.
Kaynak BDP ama nasıl sızdığı soru işareti.
Ahmet Türk açıkça parti olarak asla böyle bir şey yapmayacaklarını, görüşme notlarının basına sızdırılmasını ‘ahlaksızlık’ olarak gördüklerini açıkladı.
Parti olarak bir eksiklik ve sorumlulukları varsa özür dileyeceklerini de söyledi.
Aslında nasıl sızdığını bulmuşlar ama emin olmak istiyorlar.
Onca komplo teorisi üretildi.
Altan Tan dahil birçok siyasetçi zan altında bırakıldı.
‘Karanlık eller, kirli operasyon, şantaj, sabotaj, provokasyon…’
Oysa şu an itibariyle BDP yönetiminin vardığı sonuç şu:
BDP Genel Merkezi’nde görüşme notları fotokopi makinesinde çoğaltılması için iki kişiye teslim edilmiş. Namık BDP’yi yakından takip eden bir gazeteci olduğu için notların genel merkeze ulaştığını duymuş ve hemen genel merkez binasına gitmiş.
Çaycıdan fotokopiciye partide herkesi çok iyi tanıdığı için fotokopi makinesinden bir kopya da kendisi için almak hiç zor olmamış.
Sonrası malum…”
Mesele bu kadar basitmiş yani…
Peki fotokopiciden aldığı tutanakları Milliyet muhabiri TBMM’de BDP Milletvekili Altan Tan’a niye götürmüş? Altan Tan’ı şüpheli göstermek için bir taktik mi yapmış? Niye böylesi bir “yemleme” işine girmiş meçhul…
Köstebek kimmiymiş?
Kedidir kedi…
medyagundem.com