7 Haziran’daki seçimlere giderken, muhalefet koalisyon hedeflediğini açıkladı. AK Parti’nin 2002 yılında sandığa gömdüğü koalisyon ruhu, Türkiye’ye krizden ve istikrarsızlıktan başka bir şey getirmedi. Faturayı ödemek ise hep halka düştü. Şimdi geçmişe kısa bir yolculuk yapalım ve koalisyonlu yılları hatırlayalım.
Türkiye’de koalisyon denince akla kaos, kriz ve istikrarsızlık geliyor. 1960’lar, 70’ler, 90’lar ve 2000’li yılların başında, koalisyonların neden olduğu krizler yaşandı. Ülke onlarca yıl siyasi istikrarsızlığın pençesinde kıvrandı.
Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan! 1970’lerin siyaset tarihi, bu 4 ismin üzerine kuruluydu.
Demirel, dönemin önemli siyasi figürlerindendi. CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit ise 1970’leri domine eden diğer siyasi liderdi. 1970’lerde Türkiye’yi koalisyonlar yönetti.
Erbakan’ın Milli Selamet Partisi (MSP) ise koalisyonların vazgeçilmeziydi. Erbakan kimin yanındaysa, o başbakan oldu. 1971 muhtırasından sonra ara yönetim hükümetleri kuruldu. 1973 seçimlerine de işte bu şartlarla gidiliyordu… CHP, 1973’te Bülent Ecevit’in genel başkanlığında gittiği seçimde yüzde 33,29 oy oranıyla birinci oldu. 1977’ye kadar azınlık ve koalisyon hükümetleriyle ülke yönetildi.
1977 genel seçimlerinde CHP yüzde 41.4, AP yüzde 36,9, MSP yüzde 8,6, MHP ise yüzde 6,4 oy aldı. AP-MSP-MHP koalisyonu kuruldu. Ardından Ecevit, Güneş Motel diye bilinen azınlık hükümeti ile iş başına geldi. 1970’lerin son hükümetini, 12 Eylül darbesine giden süreçte Demirel kurdu.
1970’ler Türkiye’nin 73 Sent’e bile muhtaç olduğu yıllardı. İhracat yapamadığı için en basit ihtiyaçlar bile karşılanamıyordu. 70’li yıllar tarihe bitmek tükenmek bilmeyen kuyruklarla damga vurdu. Vatandaşın ömrü benzin, tüp gaz kuyrukları, yağ kuyruklarında geçti.
90’lı yıllar da koalisyon kabusunun en bariz şekilde yaşandığı yıllar oldu… 1991 seçiminde herkese “iki anahtar” vaat eden Demirel’in DYP’si, ANAP’ı geçti ve Türkiye’de koalisyon dönemi tekrar başladı.
Sırasıyla, Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Necmettin Erbakan, tekrar Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit’in başbakanlıklarında koalisyon hükümetleri kuruldu.
90’lar hem koalisyon hem kriz yıllarıydı. 1993’te ekonomi çıkmaza girdi ve 5 Nisan kararları geldi. Türkiye, tarihinin en büyük kemer sıkma politikası ile karşı karşıya kaldı. Ama olmadı Türkiye düze çıkamadı.. Faizler yükseldi, işsizlik arttı, devalüasyon ve üç basamaklı enflasyon dönemi başladı.
1990’lar Türkiye’nin patinaja düştüğü hatta gerilediği bir dönem olarak tarihe geçti. Türkiye değişen dünyanın gerisinde kaldı. 1997 yılının 28 Şubat’ında ordu silahı yeniden masaya sürdü. Erbakan başbakanlığındaki Refah-Yol hükümeti istifa etmek zorunda kaldı.
İki yıl sonra yapılan 1999’daki seçimlerinde Ecevit’in DSP’si, MHP ve ANAP ile koalisyon hükümeti kurdu. Türkiye tarihindeki son koalisyon olan bu hükümet döneminde ülke en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşadı. 2001 krizinde Türkiye tam anlamıyla dibe vurdu.
Koalisyonların neden olduğu krizden Türkiye’yi 3 Kasım 2002’deki seçimlerde tek başına iktidara gelen AK Parti çıkardı. Halk o seçimde koalisyon ruhunu da sandığa gömdü.
(AHABER)
Allah korusun! En büyük kabuslarımızdan biridir bu. Allah bize o günleri bir daha yaşatmasın.