Parti örgütüne, Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili kampanya taktikleri veren CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun verdiği bilgilerin büyük bir kısmı ise gerçek dışı çıktı. İşte Kılıçdaroğlu’nun iddiaları ve doğrular..
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün partisinin Genişletilmiş İl ve İlçe Başkanları toplantısında skandal açıklamalar yaptı. Cumhurbaşkanlığı Sistemine ilişkin yanlış bilgiler vermekle kalmadı, verdiği bu yanlış bilgileri kendi anlattığı gibi örgütünden de vatandaşlara ev ev ulaşarak anlatmalarını istedi. Yani partililerinden, vatandaşların yanlış yönlendirilmesini istedi. Konunun uzmanı Anayasa hukuku uzmanı Kırıkkale Üniversitesi öğretim üyesi Yrd.Doç. Dr. Adnan Küçük ve tarihçi Sakarya Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarında gündeme getirdiği iddialar ile önerilen Cumhurbaşkanlığı sisteminde gelecek olan uygulamaları karşılaştırdık. Kılıçdaroğlu’nun, bilinçli bir şekilde Cumhurbaşkanlığı Sistemini sanki parlamenter sistem gibi değerlendirmeye çalışarak çarpıtmaya çalıştığı ortaya çıkarken, yöntemi akıllara Hitler’in Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’i getirdi. Goebbels, ‘Yalan da olsa, bir yalanı ne kadar çok tekrarlarsanız halk bir süre o yalanı gerçek gibi algılamaya başlar’ şeklindeki teziyle anılmıştı.
İŞTE İDDİA VE GERÇEKLER
12 değil 4 üyeyi doğrudan seçiyor
– Kılıçdaroğlu: Cumhurbaşkanı, bir partinin genel başkanı olarak Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinin 12’sini doğrudan kendisi atayacak.
– DOĞRUSU: Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi’nin doğrudan sadece dört üyesini kendisi atayacak. Diğer üyeler, Yargıtay, Danıştay ve YÖK tarafından belirlenen adaylar üzerinden atanacak.
Cumhurbaşkanı yargılanamıyor
– Kılıçdaroğlu: “Benim tayin ettiğim (Anayasa Mahkemesine) hakim beni yargılayacak, böyle bir şey olur mu?”
– DOĞRUSU: Mevcut sistemde, Cumhurbaşkanı yargılanamıyor ama önerilen Cumhurbaşkanlığı sisteminde her icraatından dolayı yargılanma yolu açılıyor. Mevcut sistemde Cumhurbaşkanını sadece vatana ihanet suçundan yargılanabiliyor. Bu da ceza kanunlarında tanımlanmayan bir suç olduğu için, Meclis dörtte üç çoğunluğu sağlayarak Yüce Divana gönderse bile fiilen yargılayamaz. Önerilen Cumhurbaşkanlığı sisteminde ise her türlü icraat veya suçundan dolayı yargılanabilecek. Ayrıca yargılanmasının kolaylaştırılması için Meclis’te daha az çoğunluk olan üçte iki çoğunlukla Yüce Divana gönderilme yolu açıldı.
Dünyada örnekleri var
– Kılıçdaroğlu: “Bana söyleyin dünyada hangi devlette böyle bir uygulama var”
– DOĞRUSU: Başkanlık Sistemleri’nde, bizdeki Anayasa Mahkemesi’nin emsali olan Yüksek Mahkemelerinin tamamını başkan atar. Örneğin, ABD’de Federal Yüksek Mahkemesi’nin tüm üyeleri başkan tarafından seçiliyor. Türkiye’de ise sadece dörtte biri Cumhurbaşkanı tarafından doğrudan atanıyor.
Yardımcısı tamamlamıyor
– Kılıçdaroğlu: Cumhurbaşkanının yardımcısı seçilmemiş olacak. O öldüğünde, ülkeyi seçilmemiş yardımcısı yönetecek.
– DOĞRUSU: Cumhurbaşkanlığı sağlık nedenleriyle boşalırsa, yardımcısı ülkeyi 45 gün içinde seçime götürmekle görevli. Seçilmiş Cumhurbaşkanının kalan süresini doldurması söz konusu değil.
Çift başlılık kalkıyor
– Kılıçdaroğlu: Cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olduğunda onu kim temsil edecek? Vali mi temsil edecek, üyesi olduğu partinin il başkanı mı temsil edecek. Diyorlar ya ’çift başlılık olmaz’, buyurun size çift başlılık.
– DOĞRUSU: Başkanlık sisteminin mantığı tek başlılıktır. Mevcut parlamenter sistemde yürütme, şu anda seçilmiş cumhurbaşkanı ve başbakandan kaynaklan bir çift başlılıkla yönetiliyor. Önerilen Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile yürütme tek başlı haline gelecek. Bütün başkanlık sistemlerinin de özelliliği budur. Valiyi elbette başkan atayacak. Parti il başkanının yürütme içinde bir görevi yoktur. Şu andaki parlamenter sistemde de liderler başbakan olarak valilileri atarken, genel başkan olarak da partili başbakan partisinin il başkanlarını atıyor.
Gensoru ile denetim kalkıyor
– Kılıçdaroğlu: Meclis’in gensoru vererek yürütmeyi denetleme imkanı ortadan kaldırılıyor.
– DOĞRUSU: Gensoru ve güvenoyu, parlamenter sisteminin bir uygulamasıdır. Bizde Cumhurbaşkanlığı Sistemi, parlamenter sistem mantığıyla değerlendirmeye çalışılıyor. Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde, güvenoyunu halk direkt veriyor. Halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanını, Meclis hangi yetkiyle düşürecek?. Bu egemenlik gaspı olur. Zaten, parlamenter sistemde iktidara tek başına gelmiş bir partinin gensoru ve güvenoyuyla düşürüldüğü bir tek denetim örneği de yoktur.
Parlamenterde ‘liyakat’ yok
– Kılıçdaroğlu: “Cumhurbaşkanlığı sisteminde, ilkokul mezunları ve ehil olmayan isimler Cumhurbaşkanı yardımcısı olabilecek.”
– DOĞRUSU: Mevcut parlamenter sistemde, daha önce CHP’li ilkokul mezunu, hatta tam bir okur yazar olmadığı için imza yerine parmak isi basan bakanlar görüldü. Cumhurbaşkanlığı sisteminde, seçimle gelen Cumhurbaşkanı siyasi olarak millete karşı sorumlu olduğu için başarılı oldu için başkan yardımcıları ve bakanlarını ehil kişilerden seçmek zorunda. Oysa ki mevcut parlamenter sisteminde, bakanlıklar kişinin uzmanlığına göre değil bölgesel ve politik dengelere göre seçilebiliyor.
Vekiller asli işini yapacak
– Kılıçdaroğlu: Vatandaş Meclis’e gelmez. Niye gelsin ki? Millet ile Meclisin arası tamamen kopuyor.
– DOĞRUSU: Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ‘Ankara’da dayım var’ dönemi bitecek. Milletvekili ve bakanlar torpil ve iş takibi yerine asli görevini yapacaklar.
Sezer, inönü tarafsız mıydı?
TBMM Anayasa Komisyonu Başkan Vekili Reşat Petek, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni bilerek çarpıtmaya çalıştığını anlattı: “Sayın Kılıçdaroğlu’nun anayasa değişikliği metnini doğru okuyup, doğru anlamalı ve sonra metni millete doğru anlatması gerekiyor. Gözlük numarası değişmişse, gözüne göre uygun bir gözlük almalı. Söylediği şeyler gerçek dışı. Önce, Cumhurbaşkanının tarafsızlık üzerine yemin edeceğini sonra da parti genel başkanı olarak atama yapacağını söylüyor. Şu anda mevcut anayasaya göre, yürütmenin başı olan kişi hem başbakan hem de bir partinin genel başkanı olarak hem vali hem de parti il başkanlarını atıyor. Yeni sistemde, aynı yetkiyi yürütmenin başı olarak Başbakan yerine Cumhurbaşkanı atayacak, değişen bir şey yok. Ama Cumhurbaşkanı, parti lideri değil halkın doğrudan seçtiği Cumhurbaşkanı olarak yürütmenin başı olarak bu atamaları yapacak. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı sisteminde Cumhurbaşkanı mevcut sisteme göre Anayasa Mahkemesi’ne iki üye daha az atayacak. Milletimiz, takiyeden ve göründüğü gibi olmayan yöneticiler istemiyor artık. Sezer mi, İnönü mü tarafsız Cumhurbaşkanı idi?”
-STAR-
