MEDYAGÜNDEM- CHP’deki bölünme tehlikesi, kabine revizyonu, Donanma’daki istifa, tutuklu komutanların durumu, Paris suikastındaki karanlık noktalar ve barış sürecinde gelinen son noktanın tartışıldığı Özge Özsağman’ın sunduğu ‘Pazartesi Sendromu’na dün akşam Gazeteci Ali Bayramoğlu’nun açıklamaları damgasını vurdu.
Avni Özgürel, Salih Tuna ve Ufuk Uras’ın da katıldığı programda Bayramoğlu, geçen hafta gittiği Paris’te 3 kadın PKK’lının infaz edildiği binayı ziyaret ettiğini ve suikastten hemen sonra binaya giren bir kişiden olayı dinlediğini söyledi. Fidan Doğan’ın yakın arkadaşıyla da görüştüğünü belirten Bayramoğlu, “Muamma bir cinayet olduğu kanısındalar. Öldürülenlerin kadın olmasının Paris’te travma yarattığını gördüm. Evi ilk görenlerden biriyle konuştum. 2 odası var, mutfağı, koridor 15 metrekarelik salonu var. Masa, sehpa var. Kadınlar arasında 1-1.5 metre mesafe var. Hiçbir kurşun boşa sarf edilmemiş. Bu cinayetleri bir kişi işlemişse inanılmaz güvende ve rahat yakalamış bunları. Kadınlardan birinin kucağında valiz yaparken katlamış olduğu çamaşır var ve duvara yaslanarak düşmüş. Hiçbir kurşun boşa gitmemiş. Böyle bir cinayet filmlerde olur” diye konuştu.
“KOD ADI KÜRDİSTAN NEREDE?”
Canlı yayında elindeki kalemle kağıda infaz evini çizen Bayramoğlu, cinayetlerin çok dar alanda gerçekleştiğini belirtti. Bayramoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Vuran kişi farklı cephelerden vurmuş. Fidan Doğan’ın babasının ‘Kızımın gözünü oymuşlar’ ifadesinin nedeni, arkadan gelen kurşunun önde, gözünü parçalayarak çıkması… Suikastleri bir kişi işlemişse çok soğukkanlı, James Bond filmlerinde göreceğimiz bir adam. Tek kişinin bu infazları gerçekleştirmemiş olması da büyük olası. Binada kamera yok. Bir marketin kamerası var ve Fransız istihbaratı o binayı takip ediyor. Ömer Güney’i yakalatan da o kameralar. Güney’in ‘Kod adı Kürdistan’ diye biriyle ilişkisi olduğu söyleniyor. O kadın da ortada yok.”
