Kemal Kılıçdaroğlu’nın partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’na yönelik çirkin hakaretlerde bulunmasına bir tepkide Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Başkanı Dr. Sare Aydın’dan geldi. Kılıçdaroğlu’nun gayri ahlaki bir tavır sergilediğini söyleyen Aydın, “CHP lideri sadece Aile Bakanı’ndan değil Türkiye’deki tüm kadınlardan özür dilemelidir’’ dedi.
İşte KADEM Başkanı Dr. Sare Aydın’ın sabah.com.tr ‘ye yaptığı açıklamalardan satır başları…
”KILIÇDAROĞLU’NUN DURUŞ VE TAVRI HİÇBİR DEĞERE SIĞMIYOR”
Kılıçdaroğlu yaptığı bu davranışın ne siyasi ne de toplumsal ahlakımızla bağdaşan hiçbir tarafı yok. Siyaset bir güreş meydanıdır ama hiçbir zaman bizim değerlerimize göre bir kadına, devletin bir bakanına ve temsil makamında duran birisine böyle bel atından ahlaka sığmayan cümlelerle saldırılamaz. Hele ki siz bir siyasi partinin liderisiniz, çıkıp meydanlarda ders veriyorsunuz “toplumda şiddet yükseldi, yok kadınların hakları engelliyor vs.” diyorsunuz ama bir kadının ahlakıyla onuruyla bulunduğu pozisyonla ilgili gayri ahlaki bir duruş ve tavır sergiliyorsunuz, bu hiçbir değere sığmıyor.
“KILIÇDAROĞLU ÖZÜR DİLEMEDİĞİ MÜDDETÇE BU AYIBI ALNINDA DAMGA OLARAK KALACAK”
Bir an önce özür dilemesi gerekiyor. Özür dilemediği müddetçe Kılıçdaroğlu bu ayıbını silemez, tarih Kılıçdaroğlu’nu bu ayıbıyla yazar ve alnında koca bir damga olarak kalır. Kılıçdaroğlu sadece Aile Bakanı’ndan özür dileyerek de bunu temizleyemez. Türkiye’deki bütün kadınlardan özür dilemesi gerekiyor. Kullandığı cümle, yıllarca mücadele ettiğimiz o dil üzerinden kadını aşağılayan, dil üzerinden kadının namusunu sorgulayan, dil üzerinden kadını toplumda, siyasette, her alanda ikincelliştiren dildir. Bu dili bir siyasi lider kullandığı zaman bence o siyasi lidere oy veren kadınların ayağa kalkması lazım.
”BU DİL AYNI ZAMANDA ŞİDDETE TEŞVİK EDİCİDİR”
KADEM olarak Özgecan davasını ilk izlemeye gittiğimizde kadınlar için mücadele yapan bu zihniyetteki kadınların saldırısına uğramıştık. O yüzden bunların söyledikleriyle yaptıkları arasında o kadar muazzam fark var ki Kılıçdaroğlu’da bunu yaptı. Aslında kadına yönelik şiddetle mücadelenin sadece fiziksel olmadığını göstererek psikolojik bir şiddet uyguladı. Bu şiddetin illaki fiziksel olması gerekmiyor. Bunu söyleyerek aslında kendisini takip eden insanlarında önünü açıyor. Eğer kadınlar güçlü bir tepki vermezlerse bu aynı zamanda şiddete de teşvik edicidir.
(sabah.com.tr)