Sabah gazetesi yazarı Hasan Bülent Kahraman bugünkü yazısında CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu için “kurtuluş reçetesi” verdi. “Kılıçdaroğlu, Erdoğan’la kurtulabilir” başlıklı yazısında CHP’nin başkanlık sistemine destek vermediği takdirde yüzde 20’ler düzeyine düşeceğine dikkat çekti. İşte yazısı:
Madem ki, CHP’de yeni bir kurultay savaşı başladı ve bir süre bu konuya devam edeceğiz, gelin önce işlerin niçin bu noktaya taşındığını ele alarak başlayalım.
Bunu aşacak bir fırsat, ah ne yazık ki çok yazdım ve kimseye dinletemedim, CHP’nin eline Akparti üstünden geçmişti. 7 Haziran sonrasında CHP öyle saçma sapan ‘restorasyon’ hikâyeleri anlatmadan, hatta hiç düşünmeden iktidar ortağı olsaydı kendisini bir siyasal aktör konumuna taşıyabilseydi hâlâ çıkmamış canda umut olduğunu kitleler düşünecekti. Halbuki, CHP o kadar ideolojisiz, o kadar toplumdan kopuk, o kadar kadrosuz bir partiydi ki, kendisinde iktidar olma gücünü bile bulamadı. Kaçtı ve bir siyasal aktör olma özelliğini yitirerek büsbütün kulüp olma haline sığındı.
Konda‘nın yaptığı araştırma çok açık bir biçimde gösteriyor: bu parti kendi dışındaki partilerden tek bir oy almıyor. İçine dönük, dışına kapalı. Yanılmıyorsam 200 ilçede oyu % 10’un altında. Güneydoğuda yok ki yok! Herhangi bir ütopyası bulunmuyor. Hangi toplumsal dinamikleri harekete geçirerek neyi savunacağını bilmiyor.
Her şeyini yitirdiği için CHP, 7 Haziran seçimlerinden sonra önüne iktidar şansı çıktığında, halk kendisine iktidar ortağı olma görevini verdiğinde bunu kullanamadı. Daha ilk gün hayır dedi. Yani, kendisini bir siyasal aktör olmaktan çıkardı. Siyasal alandan çekildi. Siyasal alanı kendisine kapattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP’yi kurtarabilir. Çünkü başkanlık konusu Türkiye’nin önüne gelecek. Geliyor. Bu kaçınılmaz. CHP ise, tıpkı 7 Haziran gecesi yaptığı hatayı yaparak, daha şimdiden, ne olacağını görmeden ‘başkanlık arayışlarına kapımız kapalı‘ dedi. Açıkça söylersem bir kere daha kendisini bir siyasal aktör olmaktan çıkarıyor. Bir kere daha siyasal alanı kendisine kapatıyor. Kendisini siyasal alandan siliyor.
Oysa anayasa tartışmalarında çok güçlü, etkili, yapıcı, siyasal alanın sınırlarını genişleten, katılımcı, diyalog kuran, yapıcı, üretken bir kimlik kazanırsa sürecin içinde yer alır. İşlev kazanır. Siyasallaşır.
Dolayısıyla başkanlık tartışmalarını gayet dikkatle izlemek, onlara katkıda bulunmak zorundadır. Yoksa halkın cumhurbaşkanı seçmesine karşı çıkıp kaybetmesi gibi bir defa daha kaybedecek ve bugün % 25 ile limitlerine dayandığı bu siyasal alanda bir kere daha gerilere gidip % 20’lere hatta altına inecek.
Kulak versinler: Kılıçdaroğlu, Erdoğan’la kurtulabilir!
velevki indi %20 ye, kim çıkar yukarı?
HDP… tabi sivri dilini bu süreçte yumusatırsa.
bu durumda %22 lere çıkabilecek bi hdp,
2019 başkanlık seçiminin 2. turunun iki adyından biri olur…
Erdoğan karşısında selonun oldugu bi seçimde
hangi CHP li Erdogana oy verir?
HİÇ…
MHP Erdoğana verir..
verir ama,
AKP deki tüm kürt kökenli oylar da seloya gider..
1000 yıldır yakalamadıkları fırsat ortadayken?
Türkiye Devlet Başkanı olma fırsatı!!!
%48 > Erdogan
%52 > Demirtaş
olmaz olmaz demeyin..
bence AKP, CHP yi küçülmekten ya da dağılmaktan korumalı..
Yoksa bizim de zenci CB mız olur