Kılıçdaroğlu’na yazık değil mi: Bu nasıl kongre?
Bu parti 10 yıldır iktidarda değil mi; bu nasıl kongre arkadaş; bu nasıl kalabalık, bu nasıl coşku?
Bu parti hiç usanmaz mı, aşkını enerjisini hiç kaybetmez mi?
Bu parti ‘iktidar yorgunluğu’ nedir bilmez mi?
CHP birkaç hafta evvel İstanbul İl Kongresi için 10 bin küsurluk Abdi İpekçi Spor Salonu’na ancak 3 bin küsur insan evladı toplayabilmişken, sen kalk TT Arena’ya 100 bin kişi topla.
Nedir bu?
Bunlar ‘yandaş sorular’ deyip geçmeyin.
Yılmaz Özdilleriniz, Bekir Coşkunlarınız, Emin Çölaşanlarınız, eski ve yeni Ertuğrul Özkökleriniz bu soruları aklınıza düşürmez.
Onlar varsa yoksa ‘gemicik’, ‘deniz feneri’ falan derler, siz de tesbihat gibi terennüm edersiniz.
İyi de hep böyle yaptınız da n’oldu?
Elinize ne geçti?
Her seçimde boyunuzun ölçüsünü almadınız mı?
Demem o ki, küfür mailleri döşenecek yerde bir kez olsun mezkur soruların cevabını arayın.
Arayın ki, kimle mücadele ettiğinizi bilesiniz.
AK Parti’yi var eden değerleri, bu değerlerin yükseldiği sosyolojik gerçekleri fehmedemedikten sonra nasıl mücadele edeceksiniz?
İnsan neyle mücadele ettiğini bilmeyince yel değirmenleriyle savaşan ‘Don Kişot’tan farkı mı kalır?
Sormaktan kaçmayın.
Adamakıllı cevabını buluncaya kadar ‘AKP ne yapıyor; aşkını enerjisini nerden nasıl alıyor?’ diye sorun.
Gerçekten de AK Parti ne yapmaya çalışıyor?
Kılıçdaroğlu’nun yüreğine mi indirmek istiyor?
Bu nasıl kongre arkadaş; Kılıçdaroğlu’na da yazık değil mi?
Nihayetinde o da bir insan evladı; o da etten kemikten yaratılmış bir fani. Her şeyden önemlisi onun da duyguları var.
Yıllar yılı muhalefette olan bir partinin lideri olarak İstanbul kongresi yapacak, 4’te 3’ü boş salona yaptığı konuşmayı bile doğru dürüst dinleyen olmayacak, kavga gürültü gırla gidecek…
Buna mukabil Erdoğan, 100 bin kişi topladığı Arena’da ağzını açar açmaz yer gök inleyecek…
Elinizi vicdanınıza koyun da söyleyin: Kılıçdaroğlu’nun yerinde siz olsanız ne yaparsınız?
Bu ahval ve şeraitte mücadeleyi nasıl sürdürürsünüz?
Rakibiniz uçarken siz hâlâ jantta gidiyorsanız bu yarışı kazanma şansınız var mı?
Sizi bilmem ama ben Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsam yarından tezi yok istifa ederim.
Yeryüzünün neresinde iktidar çalışırken muhalefet yorulur?
CHP yoruluyor!
Yeryüzünün neresinde iktidar aşkını enerjisini artırırken, muhalefet sürgit pörsür?
CHP pörsüyor!
Yeryüzünün neresinde iktidar ‘durmak yok yola devam’ parolasıyla yürürken, muhalefet hep durur.
CHP duruyor!
Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsam hiç düşünmez istifa ederim.
Böyle bir partinin genel başkanı niye olayım?
Şu da var tabii:
Böyle bir partinin genel başkanı olmak için de Kılıçdaroğlu olmak lazım, derseniz, ona da bir şey demem.
SALİH TUNA/YENİ ŞAFAK