CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun 77 milyon vatandaşın fişlendiği iddiasıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı suçlamak için Meclis’te gösterdiği iddianameden paralel operasyon çıktı. Kılıçdaroğlu, farkına varmadan o kumpası itiraf etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan bir iddianameden bölümler okuyarak, İstihbarat Daire Başkanlığı’ndaki DEVA (Detaylı Veri Analizi) 1-2 programı ile 77 milyon vatandaşın fişlendiğini iddia etti. “Yani bunu biri bana anlatsa böyle saçmalık olmaz deriz” diyen Kılıçdaroğlu, istemeden paralel yapının fişleme kumpasını da deşifre etmiş oldu.
“Bu fişlemelerden Erdoğan’ın haberi vardı. Dönemin başbakanlarına servis yapılıyordu” iddiasında bulunan Kılıçdaroğlu, kişisel verilerine ulaşılan Erdoğan’ın isminin iddianamede müşteki sıfatıyla yer almasını ise gözardı etti. Erdoğan, mülkiye müfettişlerinin ihbarı üzerine başlatılan soruşturma kapsamında polislerden şikayetçi olmuştu.
TARİHLERİ KARIŞTIRDI
CHP lideri, konuşmasında ayrıca “Bazı polisler Erdoğan ve ailesiyle ilgili bilgi toplamış, ne zaman oluyor? 17-25 Aralık’tan sonra. Ondan önce her şey iyiydi” ifadelerini kullandı. Haklarında iddianame hazırlanan polislerin Erdoğan ve ailesinin kişisel bilgilerine ulaştığı tarihler 2012 ve 2013 yıllarını kapsıyor. Ancak hazırlanan iddianemede, bu tarihlerin 17-25 Aralık darbe girişimlerinden önce olduğu görüldü.
MÜFETTİŞLER ORTAYA ÇIKARDI
Paralel yapının fişleme kumpası ise İçişleri Bakanlığı Mülkiye müfettişlerinin incelemeleri sonucunda ortaya çıktı. Mülkiye müfettişlerinin ihbarı üzerine soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu’nda görevli Savcı Serdar Coşkun tarafından iddianame düzenlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, kardeşi Mustafa Erdoğan, oğulları Bilal ve Ahmet Burak, kızı Sümeyye Erdoğan, gelinleri Sema ve Reyyan Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kız kardeşi Vesile İlgen ve eşi Ziya İlgen’in “müşteki” olduğu iddianamede, polislere “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” suçlaması yöneltildi.
114 KEZ SİSTEME GİRDİLER
45. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede İstihbarat Dairesi Başkanlığı’na ait gizli programa kendilerine verilen şifre ile giren 10 istihbaratçının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve aile fertlerinin özel bilgilerini ele geçirmesiyle ilgili ayrıntılara yer verildi. Haklarında dava açılan 10 istihbaratçının 2012 ve 2013 yıllarında toplam 114 kez Erdoğan’ın özel verilerine ulaştığı da iddianamede anlatılıyor.
TÜRKİYE’NİN İMAJINI ZEDELEME AMACI
Şüphelilerin, hiçbir istihbari veri girişi yapmadan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin kişisel bilgilerini elde etmek için programa giriş ve sorgulama yaptıklarına işaret edilen iddianamede, “Şüphelilerin, Erdoğan ve ailesinden birilerinin özel bilgilerini elde ederek toplum nazarında küçük düşürmek, siyasi olarak bu bilgileri şantaj için kullanmak, seçimlerde yenilmesini sağlamak, dış ülke istihbaratlarına bu bilgileri vererek, Türkiye’nin imajını zedelemek amacını güttükleri anlaşılmaktadır” denildi.
Ameliyatı bile takip etmişler
İddianamede, Şırnak Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Özlem Gökkoyun’un 7 Şubat 2012 günü saat 13.15’te Başbakan’a ait kişisel verileri detaylı veri analizi programına şifresiyle giriş yaparak erişip ele geçirdiği, kişisel bilgilere 9 kez erişim sağladığı kaydedildi. Gökkoyun’un programa girdiği bu tarihte, İstanbul’da özel yetkili savcı Sadrettin Sarıkaya, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner, eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş ve iki MİT görevlisini ifade vermeye davet etmişti. Erdoğan’ın ameliyat olduğu 26 Kasım 2012 tarihi ile ilgili de programdan detaylı bilgilere ulaşıldığı belirlendi.
İddianamede, Gökkoyun’un, 19 Haziran 2012 günü de saat 11.45’te programa girerek, Erdoğan’a ait kişisel verilere eriştiği anlatıldı. Gökkoyun’un programa girdiği bu tarihte de Erdoğan, Meksika’nın Los Cabos kentindeki G-20 zirvesinde ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmüştü.
Şifresi olan girebiliyor
Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısındaki kürsüden bir kısmını okuduğu iddianamede, herkesin her türlü kişisel verilerinin yer aldığı İstihbarat Daire Başkanlığı’ndaki DEVA 1-2 programının ayrıntıları anlatılıyor. İddianamede, İstihbarat Daire Başkanlığı’nın 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun ek madde 7/1 fıkrası gereğince emniyet ve asayişi sağlamak üzere ülke genelinde herkese ait istihbarat bilgilerinin, sanal ortamda, Detaylı Veri Analizi (DEVA-I ve II) programının bulunduğu kaydedildi. Program içerisinde ülkedeki herkese ait istihbari kişisel bilgilerin bulunduğu belirtilen iddianamede, program içinde kişilere ait özel her türlü bilginin yer aldığı, devlete ait (gizli) sır niteliğinde herhangi bir bilginin bulunmadığı kaydedildi. İddianamede ayrıca, sanal ortamdaki bu programa kendilerine şifre verilen ve yeterli bilgilendirme yapılan personel dışında hiç kimsenin giriş yapamadığı ifade edildi.
(OSMAN ÖZGAN/YENİ ŞAFAK)