Akşam gazetesinde Kurtuluş Tayiz’in “Kemal Bey, Gülen’in izinde…” başlıklı yazısı şöyle:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Rusya’nın Sesi Radyosu’na yaptığı açıklamada, “Hükümetin darbeden kesin haberi vardı” dedi.
Darbenin başarısızlıkla sonuçlandığı 16 Temmuz günü Pensilvanya sakini Fetullah Gülen de “Bizim haberimiz yok, bir senaryo” demişti.
FETÖ’cüler, PKK’lılar ve bu örgütlerin etkisindeki CHP’liler de 15 Temmuz’dan beri, Gülen’in talimatını verdiği alçak darbe girişimini “Senaryo, tiyatro” diye niteleyerek Cumhurbaşkanı’nı hedef gösteriyorlar.
Gülen’in CHP’nin başına kaset darbesiyle getirdiği Kemal Kılıçdaroğlu da, hava dağılmaya başlar başlamaz, “Hükümetin darbeden haberi vardı, efendim” demeye başladı. Kuşkusuz Kemal Bey’in Gülen’den farklı konuşması beklenmiyor; fakat darbeci ağzını bu kadar çabuk kapması kavrayış yeteneğinin parlaklığından olmasa gerek.
İktidar partisi “Yenikapı ruhu”nun yani ülke menfaatlerinin hatırına CHP’yi gündemine almamaya gayret ediyordu. Buna rağmen olağanüstü süreçler yaşandığı halde sonuç değişmedi, CHP yine şaşırtmadı.
Anadolu’da “Huylu huyundan vazgeçmez” diye bir deyim var; CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun hikâyesini bu deyim gayet isabetle özetliyor.
Fetullah Gülen’in organize ettiği kaset darbesiyle CHP’nin başına gelen birinin doğru davranma, vatan ve millet için çalışma ihtimali var mı?
Elbette yok.
15 Temmuz darbesinin kamuoyunda yarattığı sert hava dağılmaya yüz tuttuğunda CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu da kendi özlerine geri döndü; Pensilvanya ne diyorsa Kemal Bey ve ekibi de burada aynısını tekrarlamaya başladı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Hükümetin darbeden kesin haberi vardı” demesiyle; Fetullah Gülen’in 15 Temmuz için “Senaryo, tiyatro” demesi arasında bir fark yoktur. Darbe başarılı olsa ülkeyi gasp edecek olanlar, darbe başarısız kalınca yine hükümeti suçluyorlar. Her iki durumda da hedefte milletin seçtiği hükümet bulunuyor.
Bunun adına ise “siyaset” diyorlar, “muhalefet etmek” diyorlar.
Oysa “siyaset”, gerçeği istedikleri gibi eğip bükmenin, saptırmanın, çarpıtmanın adı olmuş.
CHP’li yazar kadrosu ise Kemal Bey’den daha berbat. Araya bir “FETÖ” lafı sıkıştırdıktan sonra “hükümetin haberi vardı”, “Cumhurbaşkanı niye ölmedi” diye bol bol kuşku ve şüphe tohumları serpiştirilmiş ifadeleriyle Gülen’in sözlerini tekrar edip duruyorlar.
Gerçek şu ki; FETÖ, CHP ve PKK/HDP’nin bütün hesapları Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın öldürülmesi yahut tutuklanması üzerineydi. Beklentileri boşa çıkınca anlaşılan hayal kırıklığına uğradılar ve bunun öfkesiyle saldırmaya devam ediyorlar. Ve en önemlisi de başarısız darbenin ardından gelecek olan tasfiyeyi –engelleyemeyeceklerini bildiklerinden- hiç olmazsa sınırlamaya çabalıyorlar. Saldırganlıklarının nedeni bu.
