MEDYAGÜNDEM- “İsmi cismi olan insanlara ‘it kopuk’ diye saydırırsanız, ‘düşünce suçu’ işlemiş olmazsınız. Bunun adı ‘hakaret suçu’dur. İncindiğini düşünen insanlar da, mahkemeye gider, haklarını ararlar. Dünyanın her yerinde böyledir bu.” diyor Ahmet Kekeç Star’daki köşesinde bugün.
Fazıl Say vakasını anlatıyor uzun uzun. “Fazıl Say’ın yerinde olsaydım da, mahkemeye veriliyorum diye ağlamazdım.” diyen Kekeç, Say’ın ülkeyi terketmekten söz edip ağlaşmasından da söz ediyor.
Kekeç konuyu yazısının sonuna doğru Ahmet Altan’a getiriyor ve “Kadın ruhunun inceliklerine vakıf bir köşe yazarımız da, Başbakan’ın açtığı davada tazminat cezasına mahkûm olunca ağlayan yazılar yazmaya başladı.” diyen Kekeç, “Hem ağlıyor, hem de “Cebimdeki son parayı sana veriyorum” diyerek küfrettiği adamdan anlayış bekliyor.” yorumunu yapıyor.
Cevap veremedikleri üzerine tetikçilerini salan Altan’a Kekeç şöyle ayar veriyor:
“Madem usta yazarsın, madem ‘kelimelere dans ettirme becerisine’ sahipsin, meramını ‘ustalığına’ yakışır bir üslup içinde anlat. Hükümeti eleştir, Başbakan’ı yerden yere vur, cevap veremediklerinin üzerine küçük tetikçilerini sal, elinden gelen her melaneti sergile ama küfretme. Küfredersen paranı alırlar. Hiç ağlama…”
Kekeç’in yazısı için TIKLAYIN
medyagundem.com