MEDYAGÜNDEM- Geçtiğimiz gün “PKK terör örgütü değildir” diyen Nuray Mert’e sanırız en fazla Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç’in ne diyeceği en fazla merak ediliyordu.
Ve o yazı geldi.
Kekeç, “patolojik durum” dedi.
“Nefret” başlıklı yazısında nefretin nasıl “zehirli” bir duygu olduğunu anlatarak işe başladı.
“Nefretle kalkıştığınızda, bir şeyi halletmiş olmuyorsunuz. Halledemediğiniz gibi, ‘problem’ bellediğiniz şeyi iyice kronikleştirip içinden çıkılmaz hale getiriyorsunuz. Bu da hem sağlıklı karar vermekten, hem de adalet duygusundan uzaklaştırıyor sizi ve sinik, ‘hastalıklı’, kötü kalpli bir varlık olup çıkıyorsunuz…” diyen Kekeç konuyu matbuatımızın kimi “liberal” ve “ulusalcı” kalemlerine şöyle getirdi:
“Biri, aylarca, hatta yıllarca ‘Müslüman Türk hükümeti, Kürtleri katlediyor’ diye yazıp durdu. Hiç utanmadı. ‘Ben ne cahil adammışım. Kavramların nereye tekabül ettiğini bile bilmiyorum, oturmuş ahkâm kesiyorum’ demedi. Nefretle kalkıştığı için, ‘Kürt-Türk ayrışmasına’ dayalı siyaseti elinin tersiyle iten, bu ayrışmanın herhangi bir karşılık uyandırmadığı yönetici kadrosunu en ağır sözcüklerle aşağılamaya devam etti.”
Kekeç’in Nuray Mert’e dair ifadelerine gelelim. Elbette isim vermedi ancak tarif ondan başkası değildi:
“Biri daha var… Bu ‘biri’, yakın zamana kadar Kürtlerden duyduğu tiksintiyi, PKK siyasetinin yıkıcılığını, legal Kürt partisinin ‘gelişmemişliğini’ anlatıp duruyordu sağa sola ve fena halde ulusalcıydı.
Erdoğan ve AK Parti nefreti, birdenbire ‘Kürtleri’ keşfettirdi ona…
Bu keşifle birlikte uçmaya başladı.
Erdoğan’ı ırkçılıkla suçlamalar…
Hükümetin Kürt sorununu çözmek gibi bir niyeti olmadığını ve ‘asıl amacın bütün Kürtleri sindirmek olduğunu’ ileri sürmeler…
Duble yolların bölgeye (Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya) ‘şiddet’ götüreceğini iddia etmeler…
BDP otobüsünde ‘zafer işareti’ yapmalar…
PKK düğününde halay çek-meler…
Nefret gözünü kararttığı için, İmralı süreciyle birlikte ne yapılmak istendiğini görmedi bile. Görmek istemedi… Tuttu, PKK’nın bir terör örgütü olmadığını, ‘PKK’ya terör örgütü diyen bir zihniyetin Kürt sorununu çözemeyeceğini’ ileri sürdü ve nefretine (moda tabirle) level atlattı.
Nefret, yıkıcı bir duygudur.
Hem kalbinizin, hem ağzınızın ayarını bozar.
Dün, Kürt sorununu çözmediği için kızdığınız adama, bu kez Kürt sorununu çözdüğü için kızarsınız… Ve ‘kof kabadayı’, ‘sefil’, ‘zavallı’ diye umutsuzca saydırıp durursunuz.”
Kekeç’in yazısında tarif ettiği birileri daha var. Özellikle Vatan’daki küfürbaz yazar…
Buyrunuz Kekeç’in YAZISINA