ABD’de konuşan HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, hem özyönetimi, terör örgütü PKK’yı savundu hem de “Türkiye’de benim partim dışında Türkiye partisi yok” diyerek kendisini gülünç duruma düşürdü.
Temaslarda bulunmak üzere ABD’ye giden HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Washington’da bulunan parti temsilciliği tarafından düzenlenen konferansa katıldı.
Konuşmasında yine özyönetimi savunan Demirtaş, Partimizin kimseden bir talebi yok, partimizin çözüm önerileri var, çözüm projeleri var. Biz kimseden bir talepte bulunmuyoruz. Bu çözüm projelerimiz, çözüm süreciyle çatışma sürecine göre değişmiyor. Türkiye için halen öz yönetim, özerklik, bir tür otonomi halen çözüm önerisi olarak savunuyoruz, barış görüşmeleri devam ettiğinde de bunu savunuyorduk. Partimizin resmi çözüm politikasıdır. Merkezi devlet yönetimine alternatif olarak Türkiyede özerkliği resmi olarak parti programında savunuyoruz. Ben de o partinin eş genel başkanıyım. Geçen yılda savunuyorduk, önceki yılda, seneye de savunacağız
BENİM PARTİM DIŞINDA TÜRKİYEDE TÜRKİYE PARTİSİ YOK(!)
Demirtaş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin terör örgütüne yönelik operasyonları kastederek söylediği “Oralarda taş üstünde taş koymayın, baş üstünde baş koymayın” ifadelerini hatırlatarak, bu partinin adı Türkiye partisi. Bu partiye örnek Türkiye partisi deniyo. Oralarda barış olmalı, diyalog olmalı, masaya oturmalı taraflar, herkes silahını susturmalı diyen partime ise Türkiye partisi olamadınız deniyor. Buradaki kriter ne kadar çok kan dökülmesini isterseniz veya ne kadar savaş şiddet yanlısı olursanız, ona göre mi Türkiye partisi olunuyor? Buna katılmıyorum. Benim partim dışında Türkiyede, parlamento partisi için söylüyorum, Türkiye partisi yok açıklamasını yaptı.
ABD’DEN ARABULUCU OLMASINI İSTEDİ
Demirtaş, ABDnin arabulucu olarak görev üstlenmesini isteyip istemeyeceğine dair soruyu şu şekilde yanıtladı: Tabii ki dünyadaki birçok barış görüşmesi, barış sürecinde uluslararası kurum veya devletler arabuluculuk gözlemcilik gibi roller oynadılar. Türkiyede hükümetimiz bunu kabul etmiyor, buna kapalı. Fakat her hâlükârda bu resmi olarak Washington ABD olabilir ya da sivil inisiyatif olarak, arkasında belki hükümetlerin de olduğu sivil inisiyatif olabilir, bir gözlemci güce ihtiyaç var. Bu güvensizlik ortamında yeniden masaya dönülmesi, güvensizliğin tümüyle ortadan kalkmasına bağlı olacaksa bu hiçbir zaman olmayabilir. İki tarafın da güvenebileceği arabulucu güce ihtiyaç var.