Peş peşe gerçekleşen cezaevi intiharlarının altından FETÖ parmağı çıktı.
5 Temmuz başarısız darbe girişimi sonrası başlatılan operasyonlarla çöküş sürecine giren FETÖ’nün, örgüt içindeki çözülmeyi yavaşlatmak, yargıyla işbirliği yapan itirafçıların konuşmasını engellemek için infazlara başladığı ortaya çıktı.
FETÖ’nün sosyal medya hesaplarından Fuat Avni’ye bilgi aktardıkları gerekçesiyle tutuklanan İDB mühendislerinden Burak Açıkalın’ın cezaevindeki şüpheli ölümü, gözlerin örgüt mensuplarının tutulduğu cezaevlerine çevrilmesine neden oldu.
Örgütün eski Adana-Hatay adliye abisi Tamer Barış Terkeşli cezaevlerindeki FETÖ’cü ölümlerinin intihar olmadığını, intihar süsü verilmiş örgüt içi infazlar olduğunu söyledi.
Terkeşli, “FETÖ’nün emniyet ve yargıdan sonra en güçlü olduğu kurumlardan biri Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’dür. Önemli bir temizlik operasyonu yapılsa da örgüt unsurları halen diriliğini korumaktadır. Bir FETÖ’cünün savcılığa gönderdiği dilekçeyi ve mektubu ilk önce FETÖ’nün infaz koruma memurları okumakta ve ulaştırmaktadır! Yani şahısların her türlü duygu düşüncelerini analiz etme, örgüte ihanet edenleri tespit etme önceliğine sahipler. Konuşmaya karar veren örgüt mensupları intihar süsüyle ortadan kaldırılmakta ya da psikolojik harp teknikleriyle intihara sevk edilmektedir” dedi.
CEZAEVLERİ FETÖ İÇİN ADLİYE EMNİYET KADAR ÖNEMLİ
03 Şubat 2015’te gazetemizde sürmanşet olan, “Kod adı Süfyan, cezaevi Sincan” haberini hatırlatan Terkeşli şöyle konuştu;
“2011 yılında dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ve arkadaşlarının Sincan T Tipi Cezaevi’ne gönderilmesinin planlandığı ve bu bağlamda TİB’de defalarca silinmesine rağmen kurtarılan şahsımın Türkiye imamı ile yaptığı ve Reisin SÜFYAN diye kodlandığı konuşmaya dikkat çekmek isterim”
Konuşmanın içeriğinde cezaevlerinde yeni bir organizasyon oluşturulduğuna, İnfaz Koruma Memurlarının tamamen yapıya sadık ve içeride yetişmiş insanlardan olması, emir ve talimatlardan çıkmayacak bireylerin yerleştirilmesi gerektiğine vurgu yapıldığını söyleyen Terkeşli şöyle devam etti;
“FETÖ; emniyeti, adliyeyi ele geçirmenin tek başına yetmeyeceğini asıl sonrası için en önemli yerin CTE olduğunu görmüş ve ona göre cezaevlerinde ciddi bir organizasyon kurmuştur. Bugün maalesef ki cezaevlerindeki FETÖ mensubu İnfaz Koruma Memurları hâlâ etkin bir şekilde yerlerini muhafaza etmekte ve hatta ayak oyunlarıyla komplike bir şekilde kendilerinden olmayanları da isimsiz imzasız ihbar mektuplarıyla diskalifiye ederek kurumda etkinliğini olduğu gibi devam ettirmektedir”
İTİRAFÇI OLMAK İSTEYENLERİ ÖNCE FETÖ TESPİT EDİYOR
Bugüne kadar yaklaşık 20 kadar FETÖ’cünün şüpheli bir şekilde intihar ettiğini, bunların önemli bir kısmının da cezaevlerinde gerçekleştiğini vurgulayan Terkeşli şunları söyledi;
“intihar vakası diye kayıtlara geçen FETÖ’cünün ölümü kesinlikle ve hiçbir suretle intihar değildir. Bu, FETÖ’cü infaz koruma memurları ve müdürleri tarafından yapılan-yaptırılan sistematik ve psikolojik bir infaz çeşididir. Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan FETÖ militanlarında cezaevinin detaylı krokilerinin bulunması ve cezaevi jandarmalarının kim olduğuna dair bilgilere de yine içerideki infaz koruma memurlarından ve müdürlerinden temin etmektedirler.
Olayın vahametini buradan daha net görebilirsiniz. FETÖ mensubu infaz koruma memurları çözülmede önem arz edecek bir şahsı önce sistematik bir şekilde psikolojik açıdan kendini çaresiz noktalara sevk etmekte daha sonra da intiharının önünü açacak zeminleri koğuş ortamında oluşturmaktadır. Bir diğer taktik de, direkt infazları kendilerinin yapması ve intihar süsü verdirilmesi şeklindedir.
Ancak örgüt içinde bulunan militanlara bu infazı kendilerinin yaptığını, ileri giden olursa kendilerinin de akibetlerinin aynı olacağını açıkça söylemektedirler. Bir FETÖ’cünün cezaevinden savcılığa gönderdiği dilekçeyi ve mektubu ilk önce FETÖ’nün infaz koruma memurları okumakta ve ulaştırmaktadır! Yani şahısların her türlü duygu düşüncelerini analiz etme imkanları vardır”
KONUŞMAK İSTEYENE GÖZDAĞI
FETÖ’nün cezaevlerinde bir taşla birkaç kuş vurma amacı güttüğüne dikkat çeken Terkeşli şöyle devam etti;
“1. amaç; örgüt içinde çözülmelerin önüne geçecek yeterli güç gösterisini sağlayıp içeride ve dışarıda bulunan FETÖ militanlarına “siz içerde dahi olsanız biz sizi her şekilde infaz ederiz. Susun, konuşmayı aklınızdan dahi geçirmeyin” şeklinde psikolojik algı oluşturmaktır.
2. amaç; Türkiye’yi uluslararası kamuoyu nezdinde zor duruma düşürmek adına cezaevlerinde işkence yapılıyor, tutuklular infaz ediliyor algısını oluşturmaktır. Bu kısmen doğrudur ancak bunu yapan Türkiye Cumhuriyeti Devleti değil kendilerine mensup İnfaz Koruma Memurları ve Müdürleridir.
Öte yandan; eski MİT’çi Kaşif Kozinoğlu’nun da cezaevinde ansızın kalp krizi geçirip öldüğü şeklindeki olay da FETÖ’nün taktikleri ile birebir örtüşmektedir. Bu hain örgütün taktik babası CIA’dir. Donanım açısından her türlü ileri teknik ve becerilerin öğretildiği İnfaz Koruma Memurları vardır. Bunlar her cezaevinde mevcut”
ŞÜPHELİ BİR ŞEKİLDE ÖLEN FETÖ’CÜLER
¥ Cumhuriyet Savcısı S.Y.
¥ Emniyet Amiri A.B.
¥ Kastamonu J. Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Albay İ.K,
¥ Siirt Komando Tugay Komutanlığı Kur. Başvekili Yarbay L.Ö.
¥ Yarbay İ.Ç.
¥ İDB mühendislerinden Burak Açıkalın
¥ Havacı Astsubay Ö.I.
¥ Manisa’nın Ahmetli ilçesi Kaymakamı N.A.
¥ İnfaz Koruma Memuru Ö.Ç.
¥ Komiser M Ç.
¥ Komiser M.M.
¥ İş adamı V.S.
¥ Polis memuru H.G.
¥ Polis memuru H.T
¥ Polis memuru A.T.
¥ Polis memuru E.O.
¥ İnfaz Koruma Memuru E.Ş.
¥ Öğretmen M.G.
¥ Anaokulu öğretmeni A.D.
¥ Öğretmen çocuğu H.T.
SİNCAN’IN ERDOĞAN İÇİN İNŞA EDİLDİĞİNİ SÖYLEMİŞTİ
Paralel Yapı’nın, 17-25 Aralık darbesi öncesinde toplanarak ‘Süfyan’ diye kodladıkları dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarını Sincan T Tipi Cezaevi’ne koymayı planladıkları ortaya çıkmıştı.
Örgütün Adana-Hatay adliye imamı Tamer Barış Terkeşli’ye ait ses kaydında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yol arkadaşlarının Sincan T Tipi Cezaevi’ne konulacağı, bu cezaevi için Adana’dan özel olarak infaz memurları seçileceği ifade edilmiş, Terkeşli’nin bu duruma tepki göstermesi üzerine, Erdoğan’la ilgili “Süfyan ve arkadaşları” ifadesini kullanan M.A, “Abi yukarı istiyorsa bunda bir hikmet vardır” diye konuşmuştu.
-Yeni Akit-