Suudi Arabistan’ın başını çektiği ülkelerin Katar ile diplomatik ilişkileri kesme kararı alması, Türkiye’nin söz konusu ülke ile ekonomi, finans ve enerji alanındaki iş birliklerini gündeme getirdi.
Suudi Arabistan’ın başını çektiği ülkelerin Katar ile diplomatik ilişkileri kesme kararı alması, Türkiye’nin söz konusu ülke ile ekonomi, finans ve enerji alanındaki iş birliklerini gündeme getirdi.
Krizin ekonomik etkilerine ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan Durham Üniversitesi İslam Ekonomisi ve Finansı Merkezi, Körfez Ekonomi Politiği Araştırmacısı Erhan Akkaş, Körfez ülkeleri ve Katar arasında yaşanan sıkıntıların diplomatik ilişkilerin kesilmesine dair alınan son kararla “somut yaptırımlara” döndüğünü söyledi.
“Katar ihtiyaçlarını Türkiye’den temin edecektir”
Türkiye’nin Katar’a yaptığı ihracat bakımından avantajlı konumda olduğunu ifade eden Akkaş, şöyle konuştu:
“Katar’a komşularından uygulanan yasaklar neticesinde, Katar ihtiyaç duyduğu ürünleri Türkiye gibi dost ülkelerden temin edecektir. Bu durumda, gelecek dönemlerde Türkiye’nin Katar’a yapmış olduğu ihracatta bir artış söz konusu olabilir. Tabii ki Türkiye’nin Katar’a olan ihracatını artırması için ulaşım sorununu da çözmesi gerekmektedir.”
“Türkiye’deki yatırımların zarar göreceğini düşünmüyorum”
Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) Ortadoğu Araştırmaları Uzmanı Ali Semin, söz konusu kararın tamamen Arap dünyasıyla ilgili olduğunu söyledi.
Semin, Katar’ın Türkiye’de daha çok gayrimenkul sektöründe yatırım olduğunu hatırlatarak, “Katar’da yatırım yapan Türk inşaat firmaları var biliyorsunuz. Ülkede yatırım yapan Türk firmaları zarar görür ama buradaki yatırımlar çok fazla zarar göreceğini düşünmüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
“Ankara bu çatışmadan zarar görmez”
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özden Zeynep Oktav da Katar ile Suudi Arabistan arasındaki iplerin uzun zamandır gerildiğini belirterek, en önemli nedeninin İran ile Katar’ın geçmişten beri geliştirdiği Körfez İşbirliği Konseyinden bağımsız ilişkiler olduğunu söyledi.
Söz konusu ilişkilerin daha çok ticari boyutta olduğunu ve Katar’ın İran’ı diğerleri gibi düşmanlaştırmak istememesinden kaynakladığını ifade eden Oktav, şunları kaydetti:
“Diplomatik ilişkilerini kesme kararı Trump’ın ziyareti sonrası çıkmıştır. Zira Arap Baharı’nın etkilerinden kendini korumak isteyen Suudiler uzun zamandır politikalarını Washington ile iyi ilişkiler geliştirmek üzerine ve İsrail ile uyumlu bir dış politika üzerine kurmuşlardır. Suudi Arabistan İhvan hareketine oldum olası karşıdır ve kendilerine karşı bir hareket olarak algılamaktadırlar. Bu açıdan Katar ile ilişkileri olumsuz seyrediyordu. Bana kalırsa Ankara iyi bir dengeleme politikasıyla bu çatışmadan zarar görmez hatta bölgede manevra kabiliyeti artar diye düşünüyorum.”
“Türkiye’nin İran’a bağımlılığı artabilir”
İstanbul Şehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Muzaffer Şener de “Bu sıkıntılı süreç uzun sürerse Türkiye’nin İran’a bağımlılığı daha da artacak. Daha çok Katarla değil de diğer yani Katar’a ambargo koyan ilişkilerimizi olumsuz etkileyecektir.” ifadelerini kullandı.
350 milyar dolarlık fon
Katar Yatırım Otoritesinin (QIA) yönettiği ve büyüklüğü 350 milyar doları (1 trilyon 236 milyar lira) bulan fon, dünyanın dört bir yanında önemli yatırımlara imza atıyor. Fonun büyüklüğü, Borsa İstanbul’daki şirketlerin toplam piyasa değerlerinin yaklaşık iki katına denk geliyor. Fon Katar’da birçok şirketin tamamen sahibi ya da ortağı konumunda bulunuyor.
Satın almada en güçlü Katarlı
Katar, gaz ve petrol fiyatları düşük seyretmesine rağmen satın alma gücü paritesine (SGP) göre geçen yıl kişi başına milli gelirde 129 bin 726 dolarla bu alandaki liderliğini korudu.
Türkiye’nin ihracatı 440 milyon dolar
Türkiye’nin Katar’a ihracatı geçen yıl yaklaşık 440 milyon dolar oldu. İhracatın çoğunluğu, gemiler, yatlar, elektrik elektronik ürünleri, makineler ve mobilyalardan oluşuyor.
Türkiye’nin Katar’dan 2016’da yaptığı 271 milyon dolarlık ithalatı ise büyük ölçüde petrol ve türevleri, alüminyum ve plastik ürünleri oluşturuyor. Söz konusu ülkeyle toplam dış ticaret hacminin iki katına çıkarılması için çalışmalar yapılıyor.
“Biz işimize bakıyoruz”
Katar Türk müteahhitleri açısından proje çokluğu bakımından önemli bir pazar olarak dikkati çekiyor. Müteahhitler ülkede toplamda 15 milyar dolarlık iş yapıyor.
Doha metrosunun yapımını yabancı ortaklarıyla üstlenen Yapı Merkezi İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Başar Arıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk müteahhitlik firmalarının Katar’da önemli işlere imza attıklarını hatırlatarak, “Şu anda bu son krizin etkilerinin neler olacağı konusunda bir fikrimiz yok. Aldığımız bilgilere göre Katar’da herkes sakin gözüküyor. Biz işimize bakıyoruz.” dedi.