MEDYAGÜNDEM- Bunları kim eğitti, bu taktikleri nerede verdiler, böylesi sinsi operasyon kabiliyeti nasıl ortaya çıktı ayrı bir konu ancak, Vatan gazetesi yazarı Ruşen Çakır’ın çözüm sürecini ince ince zehirleyen manipülatif yazıları tam gaz devam ediyor.
Geçtiğimiz gün Çakır, “Hükümet ve iktidar partisini destekleyenler, herhalde Öcalan’ın Kemal Burkay, Orhan Miroğlu gibi bazı Kürt aydınlarına benzemesini ummamışlardır. Fakat onun hükümete tabi olmasa bile kendini ve sözlerini ona göre ayarlamasını beklemeleri de anlaşılır bir şeydi” diyerek Miroğlu ve Burkay’ı ‘iktidara tabi’ insanlar gibi lanse edip Kürt kamuoyu ve PKK’ya hedef göstermişti…
Bugün de yazısında, “Karşılıklı gönülsüzlük” deyip, çözüm sürecini sinsice negatif anlamda zehirleyecek bir yazı yazdı.
“Gerekirse baldıran zehiri içeriz” diyen bir Başbakan’ı, çözüm sürecine gönülsüz yaklaşmakla itham eden Çakır, yine birilerinin endişesini “kaşımaya” devam ederek şöyle yazdı:
“Galiba sürecin önündeki engellerin çoğunun arka planında her iki tarafta da gözlenen bu ‘mecburiyet’ var. Yıllarca birbirlerini alt etmek için uğraşmış, dolayısıyla birbirlerinden hoşlanmayan, birbirlerine güvenmeyen iki tarafın çok da gönüllü olmadan başlattıkları ve yürütmeye çalıştıkları bir süreçle karşı karşıyayız. Bu gönülsüzlüğü en bariz olarak hükümet kanadında, bilhassa Başbakan Erdoğan’da gözleyebiliyoruz. Çözüm için baldıran zehri içmeye hazır olduğunu söylemiş olması da bunun kanıtı.
PKK ve Kürt sorunlarının çözülmesini istemeyen iç ve dış odaklar hiç kuşku yok ki taraflardaki bu gönülsüzlükten ziyadesiyle memnun ve bunu daha da derinleştirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Aslında bu odakların çok da fazla uğraşmalarına gerek olmayabilir çünkü sürecin esas tarafları sürekli olarak irili ufaklı hatalar yapıyor, en önemlisi birbirlerinden pek de hazetmediklerini her vesileyle belli ediyor, hatta dile getiriyorlar. Bu durum da, sürecin başarısı için kaçınılmaz olan kamuoyu desteğini ciddi olarak sabote ediyor.”
“Gerekirse baldıran zehiri içeriz”, hatta “iktidarı kaybetmeyi bile göz alırız” diyen bir Başbakan’ın “gönülsüz” olduğunu söylemek sanırız insaf ve izanla izah edilebilecek bir durum değil. Ruşen Çakır, böylesi barış ve çözüm için iktidarını bile kaybetmeyi göze alan Başbakan Erdoğan’a “gönülsüz” diyerek cibilliyetini ve tiynetini de ortaya koymuş. Başbakan Erdoğan’ın “baldıran zehiri içeriz” sözünü utanmadan gönülsüzlüğün kanıtı gibi sunmuş. O cümleden ala gönüllülük kanıtı mı olur ama Ruşen Efendi “zehirleyecek” ya, operasyon yazısında manipülasyonuyla suç üstü yakalandı.
Sinsice manipülasyonlarıyla süreçten yanaymış gibi görünüp aslında sürecin akamete uğraması içim ellerini ovuşturan ve kimin hesabına bunları yaptığı anlaşılamayan Ruşen Çakır, bakalım daha ne kadar “KAŞI(N)MAYA” devam decek?
medyagundem.com
