Fethullah Gülen’in gündeme bomba gibi düşen ses kayıtları paralel yapının vahametini göstermesi açısından oldukça ciddi veriler içeriyor. Merak edilen husus; savcılar ve denetim kurumları ortaya çıkan iddialarla ilgili ne zaman harekete geçeceği?
ABD’nin Pensilvanya eyaletinde yaşayan Fethullah Gülen’e ait olduğu iddia edilen ses kayıtları, Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştü.
Türkiye’den bazı kişilerle telefonda yaptığı konuşmalar ortaya çıkan Fethullah Gülen’in, Pensilvanya’dan verdiği talimatlar hareketin bir sivil toplum örgütünden çok daha farklı şekilde yapılanarak hareket ettiğini ispatlar nitelikte.
Ses kayıtları paralel yapının devletin içerisinde, iş dünyasında, yurtdışında nerelere kadar yapılandığını ve hangi boyutlara ulaştığını göstermesi açısından önemli bir veri.
Burada cevap bekleyen önemli sorular var:
1- BDDK Yönetim Kurulu’nda bulunan ve Gülen grubu bankasını koruyacak kişiler kimlerdir?
2- Koç grubuna bağlı Tüpraş’a gelecek müfettişlerle ilgili kuruma önceden bilgi veren kişiler Maliye içerisine yerleşmiş paralel yapının elemanları kimdir ve bu bilgi uçurma suç değil midir?
3-Cumhuriyet Savcıları ve devletin denetim kurumları bu konuşmaları neden suç duyurusu olarak kabul etmedi?
4-Banka kurtarmak için işadamları harekete geçiriliyor. Bu manipülayon değil midir?
5-Tüm bu olaylardan bağımsız düşünülemeyecek TIR hadisesinde olay yerine anında giden Adana Cumhuriyet Savcısı Reyhanlı katliamında yedi gün neredeydi?
6-Fethullah Gülen’in konuşmalarında isimleri geçen ve Gülen’le iyi ilişkiler geliştiren işadamları Mustafa Koç, Ali Sabancı, Turgay Ciner, Mehmet Nazif Günal bu ilişki ağı için bir açıklama yapacak mı?
7- Türkiye’de basına ve gazetecilere baskı ve sansür var diyenler bu konuşma karşısında ne diyecekler:
“Turgay Ciner Bey’e uğradık bugün. Hasan beyle bir köşe yazarının menfi yazı yazma durumu vardı. Onu öğrenmiştik. Kendisini aradık. Bizzat devreye girdi. ‘Bu gazetede aleyhinize hiçbir şey çıkamaz’ dedi. (HABER 10)