Sabah gazetesinde Dilek Güngör’ün “Karargâh manşeti ve kaçakçılık davası” başlıklı yazısı şöyle…
Aydın Doğan sahibi olduğu medyayla yeniden sahneye çıktı.
Neden yeniden diyorum?
Çünkü, öyle 28 Şubat’a filan gitmeye gerek yok. Hatırlayın, 17-25 Aralık’ta FETÖ’nün kumpasına karşı takındıkları tavırları, 7 Haziran seçimleri öncesinde Selahattin Demirtaş’ı sazlı sözlü barış güvercini ilan etmelerini, internet sitelerinden attıkları “yüzde 52 oy alan Cumhurbaşkanı’na idam” başlığını, 15 Temmuz sonrasında FETÖ’yle mücadeleyi sulandırmak için yaptıkları ByLock manşetini, Türkiye’nin DEAŞ’a yardım ettiği algısını oluşturmak maksatlı haberleri, Rus Büyükelçisi Andrey Karlov suikastından sonra katili ‘El Nusra’cı gösterme çabalarını, iç savaş çığırtkanlıklarını…
Hepsi hafta sonu yapılan ‘Karargâh rahatsız’ haberindeki gibi algı operasyonunun parçası değil miydi?
Bunları uzun uzun anlatmayacağım.
Dikkat çekmek istediğim başka bir konu var.
Biliyorsunuz, Aydın Doğan, Hanzade Doğan, İmre Barmanbek ve Ersin Özince’nin de olduğu 47 kişi hakkında örgütlü akaryakıt kaçakçılığı yaptıkları iddiasıyla bir dava açıldı. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Mart 2016’da POAŞ iddianamesini kabul etti. İddianamede, Aydın Doğan ve diğer sanıklar hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 8.5 yıldan 24.5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Mersin’deki dosyayla birleştirilen davanın duruşması Kasım 2016’da yapıldı.
O duruşmaya Aydın Doğan ve kızı katılmadı.
Hakim bir sonraki duruşmada hazır bulunmamaları durumunda zorla getirilmelerine karar verdi. Yani duruşmaya katılmazlarsa polis eşliğinde kelepçeyle gelecekler.
Peki POAŞ davasının duruşması ne zaman? Bugün… Ne tesadüf değil mi?
‘Karargâh rahatsız’ manşetinin mürekkebi kurumadan…
Belli ki, Aydın Doğan eski Türkiye alışkanlığının versiyonu olan manşetiyle bir taşla iki kuş vurmayı hedefledi. Birincisi, referandum öncesinde kurumlar arası görüş ayrılığı havası yaratıp algı operasyonu yapmak.
İkincisi de POAŞ davası öncesinde sıkıştığı köşesinden hükümete ayar vermeye kalkmak… Hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem de TSK’nın açıklamalarına bakılırsa, eski Türkiye özleminden kurtulamayan Aydın Doğan bu kez hayal kırıklığı yaşayacak.