Sözcü’yü Cemaat mi çıkarıyor… Nereden çıktı bu iddia?
Ekrem Dumanlı’nın “Pazartesi yazıları”nı genelde hiç kaçırmam… Aslında, bu defa da kaçırmadım… Mesela; “Gel de Ergenekon Medyası deme” yazısını okudum… Ki, ana yazı oydu…
Ama, ne yalan söyleyeyim; “Olacak şey değil” başlıklı yazısını atlamışım…
Atlayınca da, “Sözcü” gazetesi ile ilgili yazdıklarını Ertuğrul Özkök’ün, önceki günkü köşesinden okumak durumunda kaldım.
Ertuğrul Özkök, köşesinin 1. sayfadaki anonsunda “Sözcü kimin?” diye sormuş ve demiş ki;
“Müthiş haberi, dün Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın köşesinde okudum…
Okuduğumda dudaklarım uçukladı.
Sizin de aynı şeyi hissedeceğinizden eminim… Konu, Sözcü ile ilgili… Bu gazetenin finansal kaynaklarını çok merak ediyordum… Dün Ekrem Dumanlı yazdı… Hayretler içinde kaldım… Bakın, o gazetenin arkasında kim varmış?”
Anons, burada bitiyor.
İç sayfada ise, Ertuğrul Özkök, “meslekî hinlik” numaralarından birine başvuruyor ve hem “dedikodu fitili”ni ateşleyecek, hem de insanlardaki “merak” duygusunu zirveye çıkaracak, şöyle bir soru atıyor ortaya;
“Müthiş haberi duydunuz mu?”
Cevabı da, kendisi veriyor;
“Sözcü gazetesini Fethullah Hoca Cemaati çıkarıyormuş…”
Herkes gibi, ben de şoktayım…
Öyle ya;
Sözcü gazetesi nerede,
Cemaat nerede?..
İKİ TARAFLI ÇAKMA!
Ama Ertuğrul Özkök, “gerçek bir bilgi” almışcasına yazmaya devam ediyor;
“Gazeteci haber kaynağını açıklamaz ama ben açıklıyorum… Çünkü, gizli bir kaynak değil, açık istihbarat…
Bu şoke edici haberi Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın köşesinde okudum.
Tabii ki, bir dedikodu…
Ekrem Dumanlı saçını-başını yolacak hale gelmiş… Böyle bir saçmalık olur mu, diye yazıyor… Eminim Sözcü gazetesinin sahibi ve çalışanları da aynı şeyi yapıyordur.”
Gördüğünüz gibi;
Ertuğrul, bir “dedikodu”yu önce “gerçek” gibi sunuyor, ardından da Ekrem Dumanlı’ya yalanlatıyor.
Ve böylece;
Dedikoduyu yaygınlaştırıyor!..
Bununla da kalmayıp, fırsat bu fırsat deyip, Zaman’a ve Dumanlı’ya çakıyor…
Diyor ki;
“Sözcü gazetesiyle ilgili bu dedikodudan şikayet eden Dumanlı’nın gazetesi, Adlî Tıp raporuna rağmen Turgut Özal’ın zehirlendiği hurafesine inanmaya devam ediyor… Demek oluyor ki; herkesin hurafesi kendi kulağına hoş geliyor!”
Gördünüz mü “çakma”yı!..
Ertuğrul, Sözcü ile ilgili dedikodulardan yola çıkıp, hem milletin kafasına bir “soru işareti” çakıyor, hem de “Turgut Özal’ın zehirlendiği” konusunda ısrar eden Zaman’a ve Dumanlı’ya çakıyor.
Demek istiyor ki;
“Madem ööle, işte bööle!”
Sen bize Ergenekoncu medya yaftasını yapıştırır mısın?.. Ben de seni hem Sözcü, hem de Özal’la vururum.”
CEVAP VERMEK ZORUNDA MISIN?
Her neyse… Onlar kendi aralarında hesaplaşmaya devam ededursun, biz gelelim şu Sözcü meselesine…
Sahi, nereden çıktı; “Sözcü’yü Fethullah Hoca Cemaati çıkarıyor” söylentisi?
Tamam;
“Ateş olmayan yerden duman tütmez” ama, nereden çıktı bu söylenti?..
Bana kalırsa;
Ekrem Dumanlı, bu dedikodulara cevap vermek ve “yok öyle bir şey” demek isterken; atasözümüzde olduğu gibi; “eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmüş!”
Hem kendi kalesine gol atmış, hem de kendi topuğuna kurşun sıkmış!..
Sen, “dedikodu”lara niye kulak verirsin be adam?.. Birileri; “Sözcü gazetesini Fethullah Hoca Cemaati çıkarıyormuş” dediğinde illa cevap vermek zorunda mısın?..
Hem; bu iddialara illa cevap verilmesi gerekiyorsa, niye “Sözcü” değil de sen cevap veriyorsun?.. Niye, “onların avukatı” gibi bir görüntü veriyorsun?..
Bırak, Sözcü savunsun kendisini!..
Öyle ya;
Bu iddiaların “şuyuu” sadece Zaman’ı ve Cemaat’i yaralamaz ki… Bu iddialar “Sözcü”yü de yaralar!..
İnsanlar derler ki;
“Hemen her gün Fethullah Hocaefendi’ye küfreden, F Tipi diyen Emin Çölaşan ve Uğur Dündar, aslında cemaatin kucağında!.. Cemaat’e düşman gibi görünüyorlar ama, maaşlarını Cemaat’ten alıyorlar!.. Demek ki, ortada bir danışıklı dövüş var!”
ÇÖLAŞAN YAZMIŞ YAZACAĞINI!
Böyle bir görüntü, sadece Hocaefendi’ye değil, herhalde Sözcü’ye de zarar verir!.. O halde, bu iddialara niye Ekrem Dumanlı cevap veriyor ki, bırakın da Sözcü cevap versin!..
Kaldı ki; iddiaların hedefindeki isimlerden Emin Çölaşan, geçtiğimiz günlerde odatv.com’daki yazısında;
“Saymadım ama üç yıl içerisinde bu köşede en az 30 Fethullah yazısı yazmışımdır. Onun ipliğini pazara çıkaranlardan biriyim. O halde nasıl oluyor da, Sözcü ‘Fethullah’ın gazetesi (!)’ oluyor?” demiş ve ilave etmişti;
“Şunu herkes iyi bilsin, benim gazetemin Fethullahçı olmakla uzaktan yakından ilgisi olamaz. Bu gazetenin bir yazarı olarak ben ve bütün arkadaşlarım Fethullah’ın kim olduğunu, ne olduğunu, neye hizmet ettiğini en iyi bilenlerdeniz. Hakkında hiçbir soruşturma olmadığı halde Türkiye’ye gelemeyen, Amerika’da yaşamayı tercih eden, Türkiye’yi oradan yönetmeye kalkışan sıradan bir emekli vaiz!..
Bu konuda yazılarımız ve haberlerimiz arşivlerdedir. Sözcü’nün Fethullahçı olduğu konusunda bir kırıntı kadar kuşkum olsa, burada bir dakika durmam. Eyvallah bile demeden çekip giderim. Yalana bakın ki benim gazetem Fethullahçı olmuş!..”
Emin Çölaşan bunları yazdığına, yani “Sözcü’yü savunduğuna” göre, niye kapanmadı bu mesele?.. Daha fazla kaşımanın alemi var mı?
İddialar üzerine bütün bunları düşünmekle birlikte, yine de “söylenti”nin kaynağını merak ettim…
Acaba nereden çıktı bu iddialar?
Bildiğim kadarıyla;
“Sözcü ve Cemaat” konusundaki en son yazıyı; önce Türkiye’de, sonra Yeniçağ’da ve şimdi de Aydınlık’ta yazan Sabahattin Önkibar yazmıştı…
Acaba ona mı cevap verdi Ekrem Dumanlı?.. Yoksa, internet sitelerinde yer alan iddialara mı?..
İyi de;
Onlara cevap vermek, “asılsız” denilen o iddiaların daha da yaygınlaşmasına hizmet etmez mi?
İLK YAZAN FEHMİ KORU
“Söylentinin kaynağı”nı araştırmaya devam ediyordum ki, karşıma kim çıksa beğenirsiniz?..
Fehmi Koru!..
Ya da, nam-ı diğer,
Taha Kıvanç!..
Meğer, “Sözcü’yü Fethullah Hoca Cemaati çıkarıyor” iddiasını ortaya atan ilk kişi Fehmi Koru imiş, iyi mi?..
Fehmi Koru, yani Taha Kıvanç, “Sözcü-Cemaat ilişkisi” konusundaki ilk yazısını Yeni Şafak’ta 24 Nisan 2010’da kaleme almış ve demiş ki;
“… Ayrılanlar Sözcü’ye mi gider?
Herhalde…
Cemaat’in aklına bir kez daha hayranlık duymama sebep olan bir proje Sözcü…
Öğrenciliği Cemaat evlerinde geçmiş sahibi görünen delikanlıya buradan şapka çıkarıyorum.
Bulundukları yerde ‘ileri giden’ yazarlar için bir sığınak gibi ‘Sözcü’ gazetesi; 150 bin civarında satışıyla para bile kazandırıyor olmalı.
Muhalefetini de yakın kontrol altında tutacaksın, neme lazım!”
Fehmi Koru, aynı iddiasını daha sonra gittiği Star’da da sürdürmüş ve 26 Mart 2012 tarihli yazısında demiş ki;
“Cumhuriyet gazetesi genel hatlarıyla sorumlu bir muhalefet sergiliyor; yazarlarının çoğunun gözü demokrasi dışı formüllerde değil en azından…
Sözcü ise yıpratıcı bir muhalefet yapıyor, ama gaz alma işlevi de var.
Turgut Özal’ın rahle-i tedrisinden geçmiş Ertuğrul Akbay ile yurtdışındaki Cemaat evlerinde yetişmiş genç Burak Akbay, en kıyıcı kalemleri topladığı gazeteleriyle iktidara göz açtırmaz görünseler de, Sözcü’nün işlevi bence en samimi iktidar yanlısı gazete kadar önemli…”
Herhalde söylemeye gerek yok… Öyle anlaşılıyor ki; bugün ortalıkta dolaşan “Sözcü’yü Fethullah Hoca Cemaati çıkarıyor” iddialarının kaynağı olan ilk isim Fehmi Koru’dur!..
Nam-ı diğer Taha Kıvanç!..
TARAF DA MI CEMAAT’İN
İyi de; Fehmi Koru bu iddiaları gündeme getirmekle neyi amaçladı?.. “Cemaat” ile kapanmamış bir hesabı-kitabı mı var, yoksa “Cemaat’i yüceltmek” gibi bir amacı mı var?..
İyi ama, bu nasıl yüceltme?..
Öyle ya;
“Sözcü bir Cemaat Projesi” ise, misyonu da “Hükümet’i yerden yere vurmak” ise, o zaman sormazlar mı Cemaat’e;
“Siz Zaman gazetesi ile Hükümet’in yanında görünürken Sözcü ve Taraf’la Hükümet’e mi çakıyorsunuz?..”
Şimdi soracaksınız;
“Taraf da nereden çıktı?”
Onu da Ekrem Dumanlı yazmış;
“Vaktiyle Taraf Gazetesi için de benzer iddialar ortaya atıldı… Yalan iddialarını ispat edemeyenler son çare, ‘Taraf’ın dağıtımını Zaman yapıyor’ gibi bariz bir bilgi yanlışını kamuoyuna sundu. ‘Muhabirliğe filan gazetede başladığına göre’ ya da ‘falan gazetede yazarlık yaptığına göre’ diye başlayan cümlelerin hiçbir anlamı yok.”
Söyleyin hele; Dumanlı’nın bu yazısı, kafalarda “Acaba?” sorusunun sorulmasına yol açmaz mı?..
Şu hale bakın;
“Sözcü ile ilgili söylentilere” cevap vereyim derken, bir de Taraf’ı sokmuş, işin içine!..
Dedim ya;
Ekrem Dumanlı, bu iddialara cevap vereyim derken; “eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürdüğünün” farkında değil!..
KORU’NUN ZAMAN’LI YILLARI
Kaldı ki;
O iddiaların kaynağı Fehmi Koru olunca, “acaba”lar daha da çoğalıyor…
Çünkü Fehmi Koru, öyle “sıradan bir adam” değil…
O Fehmi Koru ki;
1986 Kasım ayında Zaman’da yazmaya başlamış, 1998 Eylül ayına kadar da sürdürmüş yazılarını!..
Sonra ayrılmış…
“13 yıllık bir ayrılık”tan sonra 21 Şubat 2011’de, tekrar Zaman’da yazmaya başlamış, 29 Temmuz 2011’e kadar da yazılarını sürdürmüş!..
Lütfen dikkat;
“Sözcü, Cemaat’in bir projesi” dediği ilk yazı 24 Nisan 2010’dur… Ama Zaman, “bu yazıdan sonra” bile, yani 21 Şubat 2011’de bile Fehmi Koru’yu tekrar kadrosuna almış ve ona yazı yazdırmış..
Şunu demek istiyorum;
Sen, bugünkü “dedikodu”ların, “söylenti”lerin ya da “hurafe”lerin kaynağı olan bir adama, hem de “bile bile” yazı yazdırırsan, bir anlamda, “onun yazdıklarını onaylamış” olursun!..
Uzun lafın kısası;
Ekrem Dumanlı, istediği kadar,
“Kırk sene düşünseniz aklınıza gelmeyecek bir dedikodu yayıyor bazı çevreler ve maalesef temiz zihinlerde bile iz bırakabiliyor kara propaganda… Neymiş?.. Güya Sözcü Gazetesi’ni ‘cemaat’ çıkarıyormuş. İlk duyduğumda ‘Pes vallahi! Bunu kim uydurmuşsa ya çok hince ya da çok cince bir şeye yeltenmiş’ demiştim.”
Desin…
Maalesef, bu “iddia”lara cevap vermekle, “dedikodu fitili”nin üzerine benzin dökmüş ve “kara propaganda”nın önünü kendi elleriyle açmıştır!..
İddialara verdiği cevaplar “doğru” bile olsa; ok, yaydan çıkmıştır.
Keşke, hiç cevap vermeseydi!
Dumanlı’nın da dediği gibi;
İddialar, bir “çamur” gibidir,
“Tutmasa da izi kalır.”
HASAN KARAKAYA/YENİ AKİT