MEDYAGÜNDEM- A Haber’de yayınlanan Her Yöne 80 Dakika programında “Türk Bayrağı’nın ismi Türkiye Bayrağı olsun” şeklindeki sözleri üzerinden tartışılan Hilal Kaplan, bugün Yeni Şafak’taki köşesinde sözlerine açıklık getiren bir yazı kaleme aldı.
Kaplan, A Haber’de şunları söylemişti:
“Diyarbakır’daki Nevruz, Türk Bayraklarıyla dolu olsaydı, biz zaten şu anda PKK meselesi diye bir şeyden bahsetmiyorduk. Belli bir aidiyet oluşturma sorunumuz var ki, şu anda biz bu meseleden bahsediyoruz. Dün bir konuşmadaydım ve Kürt bir okurum şöyle dedi: ‘Hilal Hanım, lütfen söyleyin, bayrak yoktu diye üzülmesinler. O meydandaki 2 milyon kişinin her birinin cebinde bayrak vardı. Biz de bu ülkenin vatandaşıyız sonuçta.’ Bu bağlamda, belki artık Türk Bayrağı demeyi de tartışmamız lazım. Eğer bayrak, herkesin aidiyet bağı hissedeceği bir sembolse, ben ‘Türkiye Bayrağı’ demeyi öneriyorum.”
Hilal Kaplan sözlerinin kasıtlı biçimde kesilerek yansıtıldığına işaret ederek şunları yazdı:
“Ne var ki, daha öncekiler gibi kasıtlı biçimde bu sözlerimin hiçbirine yer verilmeden, sadece ‘Türk bayrağının adı değişsin’ başlığıyla iki cümlelik bir haber tüm internete yayıldı. Ortada konuşmanın görüntüleri olmasına rağmen, bir haber sitesi de zahmet edip, sözlerimi alıntılamadı. Hâlbuki, önerim vatandaşlık tanımının etnisiteden arındırıldığı bir dönemde, tüm vatandaşların kıymet vermesi beklenen bayrağın da bu çizgide adlandırmaya alışmamız yönündeydi.”
Kaplan, “Bayrak hepimizin, bu ülke hepimizin, bu vatan hepimizin. Ve hepsinin de adı Türkiye…” diyerek MHP lideri Bahçeli’ye de şu notu yazdı:
“MHP lideri Devlet Bahçeli, ismimi vermeden, mezkûr sözlerimi eleştirmiş ve ‘benim gibilere göz açtırılmayacağını’ ilan etmiş. Fikirleriyle çarpışamayanların acziyetinin bir göstergesi olarak okuduğum bu tehdide karşılık, Hz. Ali’nin şu sözü, sanıyorum cevap olarak kâfidir: ‘Ecel benim zırhımdır. Onun geleceği vakte kadar, bütün dünya bir araya gelse, bana kimse bir şey yapamaz. Onun vakti geldiğindeyse, bütün dünya bir araya gelse kimse beni kurtaramaz.’”