Kanlı komplodaki ipuçları

Sır perdesindeki en önemli ayrıntı, polisin tedbir almasının neden önlendiği ve canlı bombanın alana kolayca nasıl girdiği. HDP’li vekillerin hiçbirinin basın açıklamasında olmaması ve Kültür Merkezi kameralarının kayıt yapmaması da önemli soru işaretleri…

Suruç’taki Amara Kültür Merkezi bahçesinde Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) gençlik yapılanması üyelerini hedef alan provokatif saldırı, her yönüyle araştırılıyor. Emniyetin kurduğu özel ekipler, en ufak ayrıntıyı göz önünde bulunduruyor. Sivillerin girişine izin verilmeyen olay yerinde, 4 savcı, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana ve Diyarbakır ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nden gelen 60 olay yeri inceleme uzmanı çalışma yaptı. Saldırının hemen ardından başlayan çalışmalar, dün sabah saatlerine kadar devam etti. Bahçenin her santimetrekaresi didik didik merceklerle taranarak toplanan deliller,Ankara’daki Kriminal Polis Laboratuvarı’da gönderildi. Öte yandan, eylemde bilyelerle güçlendirilmiş TNT kullanıldığı öğrenildi.

Saldırganın kimliği belli oldu

Hayatını kaybeden SGDF üyesi 30 kişi ile ölen canlı bombanın kimliği de belirledi. Kanlı eyleme imza atan şahsın Abdurrahman Alagöz olduğu iddia edildi. Saldırı alanında yapılan araştırmada ‘Abdurrahman Alagöz’ün nüfus cüzdanı da bulundu. Alagöz’ün çarşaf giyerek saldırıyı gerçekleştirdiği iddialar arasında. Ailesinin aylardır haber alamadığı Alagöz’ün canlı bomba olup olmadığı DNA testi ile kesinleşecek.

Kameralar inceleniyor

Güvenlik güçleri, canlı bombanın ESP’nin gençlik yapılanması Sosyalist Gençlik Derneği Federasyonu (SGDF) üyeleriyle kültür merkezi bahçesine geldiği ihtimali üzerinde duruyor. Bu kapsamda Suruç’a takviye olarak çevre iller ile Ankara’dan gelen uzman ekiplerin, MOBESE’lerin yanı sıra ilçedeki iş yerlerine ait kamera kayıtlarını araştırıyor.

Telefon görüşmeleri mercekte

Güvenlik güçlerinin çalışmaları sırasında olay anında yapılan telefon görüşmeleri de mercek altına alındı. Patlamanın olduğu saat 11.50 sıralarında 27 telefon görüşmesinin yapıldığı belirlendi. Bölgedeki telefon görüşmelerine ilişkin kayıtlar incelenirken, güvenlik güçleri olay öncesi ve sonrasında da bölgedeki tüm görüşmelerin kaydını istedi.

Bu sorular cevap bekliyor…

Saldırının ardından provokatif eylemdeki karanlık noktalar ortaya çıktı. Kobani’ye imar faaliyeti için gideceklerini haftalar öncesinde ilan eden SGDF’lileri, HDP’li milletvekilleri ile saldırıdan 1 gün önce Suruç’ta bulunan HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ’ın neden yalnız bıraktığı merak ediliyor. 20 Temmuz’da Suruç’ta, Kobani’nin YPG’nin eline geçişinin 3. yıl dönümü kutlamalarına katılan Yüksekdağ, bir dönem SGDF’nin bağlı oduğu ESP’nin genel başkanlığını yapmıştı. Çok sayıda üyesini YPG saflarında Kobani’de savaşan ESP’nin suruç’ta yalnız bırakılması kafaları karıştırdı.

Bir diğer esrarengiz husus ise güvenlik kameraları konusunda yaşandı. HDP’li Suruç Belediyesi’ne ait kültür merkezinin güvenlik kameralarının o gün çalışmadığı öğrenildi.

Üst araması yaptırmadılar

Ülkenin huzur ve barışını hedef alan saldırı öncesi SGDF’lilerin polisin üst aramasına karşı çıkması da dikkat çeken bir başka nokta. SGDF’lilerin polise, “Bizi arayamazsınız, ısrar ederseniz insanları tahrik etmiş olursunuz. HDP ile güvenliği sağlarız” diyerek üst aramasına müsaade etmediği kaydedildi.

İhmal soruşturuluyor

Bu arada, Suruç’ta güvenlik ve istihbarat zaafiyeti bulunduğu iddiaları da araştırılıyor. İçişleri Bakanlığı tarafından istihbarat zafiyeti iddiaları üzerine 2 müfettiş görevlendirdiği ve müfettişlerin Suruç’a gelerek inceleme başlattığı bildirildi. Geçmişte bazı provokatif olaylarda bilinçli şekilde organize hareket eden Paralel Yapı’ya mensup polislerin bu olayda herhangi bir etkisinin olup olmadığı detaylı şekilde araştırılıyor.

Bu sorulara cevap ver HDP

1.SGDF’lilerin polise “Bizi aramayın, kalabalık tahrik olmasın. HDP ile güvenliği sağlarız” dediği doğru mu?

2. Böyle ise HDP’liler alana giren herkesi aradı mı? Aradıysa kimsenin tanımadığı canlı bomba alana nasıl girdi?

3. Sakallı gördükleri her kişiye saldıran HDP’liler, ‘kara çarşaflı’ olduğunu iddia ettikleri eylemciden neden şüphelenmedi?

4. En ufak bir eylemi dâhi kaçırmayan ve o günkü basın açıklamasına katılacakları belirtilen HDP’li vekiller neden orada yoktu?

5. 1 gün önce Suruç’ta bulunan Yüksekdağ, eski partisi ESP’nin yapılanması SGDF’nin basın toplantısına neden katılmadı?

6. HDP’li Suruç Belediyesi’ne ait Kültür Merkezi’nde eylem alanını gören kameralar o gün neden kayıt yapmıyordu?

7. Suruç, HDP’nin en korunaklı gördüğü yerlerden birisi iken, DAEŞ teröristi orada nasıl fark edilmedi?

(STAR)