NATO’ya bağlı Teröre Karşı Savunma Mükemmeliyet Merkezi’nin yıllık dergisi yayınladığı bir makalede Batılı ülkelerin PKK ile PYD arasındaki ilişkiyi net bir biçimde bildiklerini açıkça ortaya koyuyor. Makalede, PYD’nin tamamen PKK’ya bağlı bir terör örgütü olduğu verilerle açıklanıyor.
NATO’ya bağlı Defence Against Terrorism Review’ın 2016 yılında yayınlanan son sayısındaki bir makale terör örgütü PKK ile PYD’nin arasındaki ilişkiyi net bir şekilde ortaya koyuyor.
NATO’ya bağlı Teröre Karşı Savunma Mükemmeliyet Merkezi’nin yıllık dergisi Defence Against Terrorism Review’ın (Terörizme Karşı Savunma İncelemeleri) 2016 yılında yayınlanan son sayısındaki bir makale terör örgütü PKK ile PYD’nin arasındaki ilişkiyi net bir şekilde ortaya koyuyor. Andrew Self ve Jared Ferris tarafından yazılan makalede Suriye’de terör örgütü PYD’nin saflarında öldürülen teröristler üzerinden yaklaşık 2 bin 500 rapordan yararlanılarak hazırlanmış. “Dead Men Tell No Lies: Using Killed in Action (KIA) Data to Expose the PKK’s Regional Shell Game” (Ölü İnsanlar Yalan Söylemez: PKK’nın Bölgesel Kılıf Oyununu Açığa Çıkarmak İçin Ölü Dataları Kullanmak) isimli makalede terör örgütü PKK ile PYD arasındaki bağlantı ve ilişkiler inceleniyor. Makalede PYD saflarında bulunan çoğu teröristin PKK’lı olduğu net bir biçimde ortaya konuluyor.
Batının yalanı çürütülüyor
Makalede terör örgütü PKK’nın bölgede çoklu bir yapılanmaya giderek PYD, HPG, YPG, YPJ ve YRK gibi terör örgütleri kurdurduğu ancak bütün bu örgütlerin ortak bir bütünden oluştuğu ifade ediliyor. Hepsinin bölgedeki temel amaçlarının da ortak olduğu verilerle ortaya konuluyor. İlk olarak Mensur Akgün’ün köşesinde yer verdiği bu rapor, kullandığı metot ve yöntemlerle ABD ve Batılı ülkelerin “PYD ile PKK birbirinden farklı örgütlerdir” yalanını da ortaya koyuyor.
Teröristler Kandil’den geldi
NATO’nun bünyesinde yayın yapan Defence Against Terrorism Review’de yayınlanan makale böylece Türkiye’nin uzun yıllardan beri savunduğu ancak ABD’nin ısrarla görmemezlikten geldiği tezi de bilimsel yollardan ispatlıyor. Bu durum Batılı ülkeler karşısında Türkiye’nin elini de güçlendiriyor. Makalede, terör örgütü PKK’ya ve onun Suriye’deki uzantısı olan PYD’nin kuruluşuna ve Kandil ile bağlantısına net bir şekilde cevap veriliyor. Makalede, ‘Suriye iç savaşının başlaması ve PKK/PYD/PJAK’ın verdiği yanıtlar her üç örgütün de Kandil’den ayrıldığını ve stratejik olarak PKK’dan ayırt edilemeyeceği yönündeki teoriyi destekleyen en iyi kanıtları sunuyor’ ifadelerine ver yeriliyor. Makalede 2011’de başlayan Suriye’deki protestoların ardından Kandil’de bulunan Salih Müslim’in Suriye’ye geri döndüğü ve örgütü kurmaya başladığı belirtiliyor. PKK’nın da Müslim’e destek için bin terörist gönderdiği belirtiliyor.
İran ve Irak’tan PKK’lılar Suriye’ye geldi
Makalede “PYD’nin silahlı kolu olan YPG’yi kuran isim ise Khebat Derik’ti. Derik, YPG’yi kurmadan önce PKK’nın kurucusu ve PKK’nın üst düzey isimlerindendi” deniliyor. Makalede Kandil’den Suriye’ye gönderilen çok sayıda teröristin de kullanılan datalarla net bir biçimde ortaya konulduğu ifade ediliyor. Suriye’de başlayan iç savaşın ardından terör örgütünün hem Kandil’den hem de İran’dan çok sayıda teröristi bölgeye gönderdiği belirtiliyor. PKK’nın doğrudan PYD üzerinde etkili olduğu ve YPG’nin üst düzey isimlerinin çoğunun PKK’lılardan oluştuğu ortaya konuluyor. PYD ve YPG’nin içinde bulunan birçok teröristin Türkiye’deki PKK saldırılarında da yer aldığı ifade ediliyor. Makalede örgütün farklı isimler kullanarak bir kılıf oluşturmaya çalıştığı ifade ediliyor. Suriye’de Esed rejiminin de örtülü bir biçimde PKK/PYD’yi desteklediği bunun rejimin iç savaş sürecinde elini rahatlattığı ifade ediliyor.
ABD terör bağlantısını biliyor
PYD/YPG’nin de kendini PKK’dan farklı göstermeye çalıştığı böylece uluslararası alanda destek sağlamayı umduğu belirtiliyor. Makalenin dikkat çektiği bir diğer konu ise Suriye’de başlayan iç savaşın ardından PYD/YPG’nin saflarında bulunan teröristlerin çoğunluğunun büyük bölümünün Türkiye, Irak ve İran’dan gelen PKK’lılar olduğu. Örneğin makalede ulaşılan verilere göre teröristlerin %16’sı Türkiye’den gelen PKK’lılar, %4’ü ise Irak ve Suriye’den. Suriye’de öldürülen PYD/YPG’li teröristlerin %35’i ise Suriye’nin dışından gelen teröristlerden oluşuyor.
Makalede PYD’nin PKK’dan farklı bir örgüt olmadığının Batılı ülkeler tarafından da bilindiği ima ediliyor. Makalenin yazarlarına göre, Türkiye’nin “PKK ile PYD aynıdır” tezi doğru. Yazarlar açıkça söylemeseler de ABD ve Batının iki terör örgütü arasındaki bağlantıyı bildikleri halde bilmezden gelmeye çalıştıklarını deklare ediyor.