CHP’nin iki gün önceki TBMM Grup Toplantısı’nda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti, parti yönetici ve mensuplarını hedef alan sloganları karşı AK Parti Genel Merkezi adına Genel Sekreter Abdulhamit Gül ve Parti Grubu adına Başkanvekilleri Naci Bostancı, İlknur İnceöz, Bülent Turan ve Coşkun Çakır “Cumhurbaşkanına alenen hakaret” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” suçlarından ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu.
Şikayetçilerin avukatları Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan’ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği suç duyurusu dilekçelerinde, 24 Mayıs 2016 tarihli CHP Grup Toplantısı’nda bir kısım partililerce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AK Parti, parti yöneticileri ve mensuplarına ağır hakarette bulunulduğu belirtildi.
TBMM çatısı altında CHP Grup Toplantısı’nda gerçekleşen hadisenin siyasi adaba, ahlaka ve nezakete sığmayan, bugüne kadar eşi ve benzeri görülmemiş çirkin bir durum olduğu ifade edilen dilekçelerde, şunlar kaydedildi:
“Tribüne özellikle yerleştirildiği anlaşılan bazı gruplar, burada tekrarlamaktan utanç duyduğumuz sözleri AK Parti’ye gönül vermiş milyonlara ve Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik olarak bir grup coşkusu içinde söylemişlerdir. Daha da vahimi kürsüde konuşan CHP Genel Başkanı dahil hiçbir parti yöneticisi bu duruma müdahale etmemiş, tüm bu yaşanan rezaletin sadece seyircisi olarak kalmış, üstelik sanki hiçbir şey olmamış gibi konuşmasına devam edebilmiştir. Bu açık küfürler karşısında itiraz etmek, en azından utanç duymak için bırakın herhangi bir siyasi partinin üyesi olmayı, sadece insan olmak dahi kafidir.”
Şüphelilerin sloganının, Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesinde düzenlenen Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurlarını içerdiği belirtilen dilekçelerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bahse konu çirkin hadiseyle ilgili suç duyurusunda bulunduğu hatırlatıldı.
Şüphelilerin bu eylemleriyle kişinin şeref, haysiyet ve itibarını korumaya yönelik TCK’nın 125’inci maddesinde hükmünü bulan “hakaret” suçunu da işledikleri kaydedilen dilekçelerde, müvekkillerin AK Parti Genel Sekreteri ve AK Parti Grup Başkanvekilleri olarak yönetici sıfatına haiz oldukları, dolayısıyla şikayete konu küfür ve hakaret içeren sloganların partinin yanı sıra kendilerini de hedef aldığının altı çizildi.
Şüphelilerin şikayet konusu eylemlerinin düşünce ve ifade hürriyeti çerçevesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığına yer verilen dilekçelerde, şüphelilerin, şikayet konusu sloganı küfür içeren, onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici söz ve beyanlar mahiyetinde olduğundan, hukuken himaye edilemeyeceği kaydedildi ve söz konusu sloganları atanlar hakkında ceza davası açılması istendi.
