Zaman Gazetesi Eski İmtiyaz Sahibi Alaaddin Kaya’nın savcılığa Paralel Yapı’dan istifa ettiğini bildiren dilekçe sunmasının yankıları sürüyor. Gülen’in eski sağ kolu ve Akit yazarı Nurettin Veren, Kaya’ya çağrıda bulunarak, “Samimiysen ortaya çık” dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturmasında zanlılar arasında yer alan ve hakkında yakalama kararı bulunan Zaman Gazetesi eski İmtiyaz Sahibi Alaaddin Kaya’nın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yolladığı mektubunda kullandığı, “Bunlara kazara verdiğim selamı geri alıyorum, cemaatin yönettiği bir Türkiye’de yaşamak istemem” şeklindeki sözlerin yankıları sürüyor.
Fetullah Gülen’in eski sağ kolu ve Akit gazetesi yazarı Nurettin Veren konuyla ilgili Akit’e yaptığı açıklamada, Alaaddin Kaya’ya çağrı yaparak, “Samimiysen ülkene dön” dedi.
Alaaddin Kaya’nın Paralel Yapı’dan neden istifa ettiğine yönelik değerlendirmelerde bulunan Nurettin Veren, “Alaaddin Kaya son zamanlarda Fehmi Koru ile beraber Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Fetullah Gülen’in arasında aracılık yapmak üzere gelmiş bir isim. Gülen’in son dönemdeki en mahrem işlerini yapan Kaya’nın birdenbire cemaatten ayrılması bir manevra mı yoksa gerçekten bir pişmanlık mı? Öncelikle bu meseleyi çözmek lazım” dedi.
Kaya’nın kararının, Paralel Yapı operasyonlarını yavaşlatma adına bir manevra olabileceğine dikkat çeken Nurettin Veren, “Öncelikle cesaretle ve samimiyetle Türkiye’ye gelip savcılığa teslim olması gerekiyor. Paralel Yapı’nın lideri Fetullah Gülen’e tepkilerini de açıkça belirtmesi lazım, Gülen’e karşı ‘ben senin hükümete ve devlete verdiğin zararları onaylamıyorum’ deyip, her şeyi göze alarak savcılığa teslim olması lazım. Bu işten vazgeçtiğini gösterecek delil belgesi ve sonrasında Gülen’le yaptığı yanlışları yazsın. Alaaddin Kaya’nın bir bedel ödemesi ve üzerindeki vebalden kurtulması gerekir” ifadelerini kullandı.
‘KORKUNÇ TEŞKİLAT’I 1996’DA GÖRDÜM
1996 yılında Fetullah Gülen’in, Altunizade’deki FEM dershanesinde gerçekleştirdiği devleti ve yargıyı ele geçirme amaçlı toplantısında cemaatin korkunç bir teşkilat haline geldiğine tanık olduğunu aktaran Nurettin Veren, “Bu yapının korkunç bir Gülen teşkilatı olduğu fikri bende uyandıktan sonra, Gülen’in bana olan tavrı değişti. Kendisine olan özgüveni arttı ve bir güç zehirlenmesi yaşadı. Gülen artık kendisine itaat edilmesini, asla emirlerine itiraz edilmemesini isteyen derin bir örgüt kurdu. Benim de içinde bulunduğum çekirdek kadrodaki arkadaşları tek tek uzaklaştırarak, yeni isimlerden Alaaddin Kaya, Hüseyin Gülerce, Şerif Ali Tekalan gibi arkadaşları transfer etti. Bizim bıraktığımız boşluk bunlarla dolduruldu” dedi.
ASKERİ CASUSLUK, BALYOZ VE ŞİKE DAVALARININ ORGANİZATÖRÜ GÜLEN
Ergenekon davası ve 17/25 Aralık kumpasında Fetullah Gülen’in hedefinin hem askeri hem de hükümeti tam anlamıyla teslim almak olduğuna dikkat çeken Veren, “Hükümet 17/25 Aralık’tan sonra ortaya çıkan oyunu anladı ve Ergenekon meselesinin de bir fitnenin ilk adımı olduğunu anladı. Hükümet bunun sonucunda içerideki paşaların hepsine beraat kararı verip, tazminat ödedi. İzmir’deki Askeri Casusluk, Balyoz, Kafes ve Şike davalarının hepsinin baş organizatörü Fetullah Gülen ve onun postacıları Alaaddin Kaya ve Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Ali Tekalan’dır” dedi.
ALAADDİN KAYA VE BERABERİNDEKİLER VATİKAN’A EL ÖPMEYE GİTTİ
Nurettin Veren, Alaaddin Kaya’nın gücünün ötesinde ilginç bağlantılarını gördüğünü belirterek bir anısını paylaştı: “Alaaddin Kaya ile birlikte, eski Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Kasım Gülek’i ziyarete gitmiştik. Ama sonrasında Kasım Gülek hakkında mason ve Amerikan ajanı olduğuna yönelik söylemler olduğunu öğrendim. Kaya, Kasım Gülek’in kız kardeşinin Amerika’da bir albay olduğunu söyledi. Cemaatten kopmadan evvel Alaaddin Kaya’nın, Türkiye Musevileri Hahambaşısı İsak Haleva, Rum Ortodoks Kilisesi Patriği Bartholomeos gibi isimlerle temas halinde olduğunu gördüm. Türkiye’de bu temasları Kaya yapıyordu. Mesut Erişen, İlhan İşbilen, Mustafa Ermek gibi isimlerin Vatikan’da Papa Jean Paul’ün elini öpmeye gitmelerini organize eden kişinin de Alaaddin Kaya olduğunu biliyorum” ifadelerini kullandı.
GÜLEN, HAKKIMDA ‘ÖLÜM’ EMRİ VERDİ
“Fetullah Gülen’in beni öldürmek istediğini Alaaddin Kaya biliyordu” diyen Veren, korkunç iddialarını şöyle sürdürdü: “Gülen’in benim hakkımda verdiği ölüm emrini gündeme getirdim. O günün İçişleri Bakanlığı’na söyledim. İlgilenmekten korktular. Ben de bu konuyu medya yoluyla bütün gazete ve televizyonlara duyurmaya kalktım. Gülen, Alaaddin Kaya’yı gönderdi ve bana Zaman gazetesi ve Samanyolu TV’nin yarısını ve Bank Asya’da hisse verme teklifinde bulundu. Ben ise bu teklife kızdım. Tekliflerini kabul etmediğimi duyurunca Alaaddin Kaya ‘Yazıklar olsun. Sen ahmak bir adamsın. Böyle güzel bir teklifi nasıl reddedersin’ dedi. Ve Kaya gittikten sonra önceden hazırlanmış dosyalarla evime, işyerime ve tüm malvarlığıma haciz gelmişti. İki sene içinde bizi maddi yönden perişan hale soktular. İki sene sonra bu dosyaların sahte belgelerle düzenlendiğini ispatladık” şeklinde konuştu.
ÇEVİK BİR’LE PAZARLIK ETTİ
Alaaddin Kaya’nın, Fetullah Gülen’in en mahrem hizmetlerini yapan kişi olduğunu belirten Veren, “Alaaddin Kaya, 1996’dan, 2015’e kadar askeri, yargıyı, emniyeti ve siyasilerle olan teması sağlayan kişidir. Genelkurmay Başkanı’ndan, kuvvet komutanlarına kadar üst rütbeli herkesi koordine eden kişiydi” dedi. Gülen’in Batı Çalışma Grubu ve devletin okullara el koyacağı haberini alıp Kaya’yı Çevik Bir’in yanına gönderdiğini söyleyen Veren, “Alaaddin Kaya bu görüşmede dershaneleri parasız bir şekilde Askeriye’ye verebileceğini belirtti. Çevik Bir ile görüşmesinde dershaneleri kapatmayın çağrısında bulunup, askerle aradaki diyalogu düzeltmeye çalıştı. Kaya bu görüşmede, Abdurrahman Dilipak ve Şevki Yılmaz’ın isimlerini kötüleyerek, onlar radikal biz onlara göre modern Müslümanlarız demişti” şeklinde konuştu.
LAİK, ATATÜRKÇÜ MÜSLÜMANLARIZ
“Fetullah Gülen’in çok değişik ilişkileri vardı” diyen Veren, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz Laik Atatürk’çü Müslümanlarız diyerek, Selanik’e Atatürk koleji açalım teklifi yaptılar. Üzeyir Garih’in Moskova’da, İshak Alaton’un Johannesburg’ta cemaat okullarının açılmasında destek verdiği biliniyor. Alaaddin Kaya, Mason olduğu bilinen Kasım Gülek’in sivillerin kolay kolay giremeyeceği Sedef adasında bulunan villasını satın almasını nasıl açıklayacak. Kaya’nın benim bu işlerden haberim yoktu demesini samimi bulmuyorum. Eğer bir masumiyeti varsa gelsin, canlı yayına da bağlansın. Paralel Yapı’dan hangi gerekçelerle ayrıldığını söyle.”
(YENİ AKİT)
