İzmir Emniyeti’ndeki paralel yapının nasıl çalıştığı ortaya çıktı. Polis memurları Erdinç Sezgin, Mevlüt Çakan ve Emrah Durdu, İstihbarat Şube’de paralel olmayan bir polisin kalamayacağını söyledi. Polisler “Tehditle yasadışı işlem yaptırdılar” dedi.
İzmir’deki Emniyet içindeki paralel yapıya düzenlenen operasyonda ifadelerinde “aynı savunmayı yapan” polislerin yanı sıra bazı polis memurları paralel yapının Emniyet içindeki örgütlenmesini itiraf ettiler. İstihbarat Şube’de görevli olan polis memuru Erdinç Sezgin, paralel yapının çalışmaları hakkında detaylı bilgi verirken Mevlut Çakar ve Emrah Durdu da nasil tehditle yasadışı işlem yapmaya zorlandıklarını anlattı. İstihbarat Şube’de görevli olan polis memuru Erdinç Sezgin, ifadelerinde şu bilgileri verdi:
Cemaatin ev toplantılarına katılıyorlardı
“Talha Ülkümen İKK büro (İstihbarat) amiriydi. 2010 Ağustos ayından sonra yeni memur olarak mimlenen şahıslar ilk önce organize büroya görevlendiriliyordu. Bu kişileri dönemin İKK Şube Müdürü Ramazan Karakaya atardı. Kendi fikir ve düşüncesinde olan amir ve memurlar kozmik olarak tabir edilen R büro ve İKK bürosunda çalıştırılırdı. Ben kendisinin narkotik konularından uzaklaştırılmaya çalışıldım. Hazırladığım bir bilgi notunun değiştirildiğini fark etmem üzerine büro amiri Mustafa Edip Çakmak’ın odasına gittim. Değişikliği sorduğumda bana ‘Sen eski memurun. Bu işlere burnunu sokma. Ortalığı karıştırma ve dışarı çık’ dedi. Ben de sinirlendim ve kendisine evrakı imzalamayacağımı söyledim. Bu olaydan sonra üzerimde baskılar daha da arttı. Edip komiserin altında çalışan komiserler Kürşat Şenol Yılmaz ve Burak Cemal Yılmaz da bana baskı yaptı. Daha sonra yerime Sadık Turan Alp’i getirdiler. Bu kişi yeni gelen memurlara ‘konuşma lan, yapacaksın lan’ diyerek hitap ediyordu. Taner müdür tarafından Hakkari’den bu şahsın şubeye getirildiğini duydum. Şubeye yeni gelen arkadaşların bazıları dışarıda cemaatin ev toplantılarına katılıyordu. Toplantı organizasyonunu Sadık Alp yapıyordu.”
Ya dediğimizi yap ya da şubeden gidersin
Erdinç Sezgin, kendisinden rahatsız olan amirlerinin “Ya dediklerimizi yaparsın ya da şubeden gidersin” şeklinde gözdağı verdiklerini söyledi. Yaşadığı sorunlar nedeniyle 2012 Kasım ayında A bürosuna gönderildiğini anlatan Erdinç Sezgin, “Bu bana gözdağıydı. ‘Ya bizim dediklerimizi yapacaksın ya da şubeden gönderilirsin’ diyorlardı. Kendi fikir ve düşüncelerine uygun bildikleri kişileri istihbarat şubede çalıştırıyorlardı. Bu kişiler belirli bir zaman sonra ödüllendirilerek amirlik sınavına sokuluyor ve eksiksiz komiser oluyorlardı. Şubede olan biten Mustafa Edip Çakmak, Talha Ülkümen ile bunların üstünde olan Taner Aydın’ın bilgisi dahilindeydi” dedi.
Geceleri gizli kilitli kapılar arkasında toplantılar yapıldı
Erdinç Sezgin, Mayıs 2013 yılında İstihbarat Müdürü değişince birimde tedirginlikler yaşandığını söyleyerek “17 Aralık 2013 tarihinden sonra o güne kadar geceleri şubeye gelmeyen rütbeliler her gece şubeye gelmeye başladı. Kapıları kilitleyerek günlerce, aylarca çalıştılar. Neler yaptıklarını bilmiyorum. Yapı içindekiler birbirlerine çok bağlıydılar. Kendilerinden olmayana ise uzak duruyorlardı. Kendilerinden olmayan hiç kimseyi iyi yerde çalıştırmadılar” ifadelerini kullandı.
Amirlerin baskısıyla yasadışı dinleme notu yazdım
Şüpheli polislerden İstihbarat şubede görevli Mevlüt Çakar, büro amirinin kendisinden istediği bilgi notlarının talimat verdiği şekilde hazırlamadığı için baskı gördüğünü söyledi. Mevlüt Çakar, ifadesinde şunları dile getirdi: “2559 sayılı PVSK Ek 7. Maddesine göre yapılan önleme dinlemeleri kapsamında meslek sınırlaması bulunmamasına rağmen büro amirimin bana neden talimat vermediğini anlamıyordum. Amirimin istediği bilgi notunu düzenlemeseydim bana mobbing uygulayacağını biliyordum. Şubeden çıkarılmam söz konusu olduğundan baskı gördüm. O yüzden yasadışı dinlemenin bilgi notunu yazdım. Geçmişte böyle konulara itiraz eden ya da karşı çıkan arkadaşlar şubeden çıkartılıyordu.”
Polis kardeşlerimize sesleniyoruz; eğer içinizde zerre kadar vatan, millet, bayrak sevgisi aşkı varsa bunları deşifre etmeye devam edelim. Bu ülkenin geleceğini karanlık bu güçlerden kurtarmanın namusunu, sevgisini, gururunu, heyecanını birlikte yaşayalım. Bu ülkenin pisliğe karışmamış tertemiz polisleri olduğunu ispatlayalım. Bu ülkenin tertemiz, namuslu, şerefli polisleri olduğunu gösterelim. Ailelerinizin yüzüne alnı açık-pak bir şekilde bakabilmek dururken, sizleri maşa gibi, mendil gibi kullanıp atacak bir yapılanmanın kurbanları olmaktan kendinizi, ailelerinizi kurtarma zamanındasınız, gelin hep beraber bu vatan hainlerinden kurtulalım. Geleceğin amirleri, müdürleri olarak sizlerden bu ülkenin inanılmaz beklentileri olduğunu unutmayalım. Bu örgüt artık bitti, bir tekmede sizden olsun, gelin bir katkı da sizlerden olsun. Bekliyoruz!