Cuma namazı çıkış gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakan Binali Yıldırım, “Ülkemizin birliğine ve beraberliğine kast eden bütün terör örgütleriyle amansız mücadele devam ediyor” dedi. Başbakan, CHP’nin referandum sonuçlarını tanımayarak olayı Danıştay’a taşıyacağına ilişkin kararına ise şu yorumu yaptı: Yüksek Seçim Kurulu yapılan her seçimle ilgili itirazları karara bağlar ve mesele biter. Seçimler konusunda Yüksek Seçim Kurulunun verdiği karar kesindir. Bunun üzerine herhangi bir yargı yolu yoktur. Ama buna rağmen gidebilirler mi? Evet tabii gidebilirler. İstedikleri yere gidebilirler. Neticede, milletin kararının üzerine hiçbir mahkeme bir karar ihdas edemez.
Başbakan Binali Yıldırım, Ankara’da Cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başbakan, terörle mücadeleye ilişkin yaptığı açıklamada, “Çukurca’da maalesef saha taramaları esnasında iki üsteğmenimiz şehit edildi ve karşılığı hemen verildi, gereken yapıldı. Oradaki terör yuvaları darmadağın edildi. Bu mücadele devam edecek. Türkiye’nin sınırlarının dışında da tehdit var olduğu müddetçe bu tehdit, kimden gelirse gelsin Türkiye bunların hepsine gereken karşılığı verir” dedi. Başbakan Yıldırım, “Ülkemizin birliğine ve beraberliğine kast eden bütün terör örgütleriyle amansız mücadele devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Başbakan, gazetecilerin DEAŞ ile mücadelede masadaki en önemli konulardan biri olan RAKKA operasyonuna ilişkin sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
“CUMHURBAŞKANIMIZ TRUMP İLE GÖRÜŞECEK”
Bu mücadele devam edcek. Türkiye’nin sınırlarının dışında da tehdit var olduğu müddetçe Türkiye bunların hepsine gereken karşılığı verir. Önemli olan ülkemizin güvenliğidir. Türkiye bunu sağlayacak güçtedir. DEAŞ ile mücadelede ABD ile nasıl bir işbirliği yapılacağı konusunda Türkiye’nin şartları bellidir. Cumhurbaşkanımız 16-17 Mayıs’ta Trump ile görüşecek ve ona göre hareket edilecektir. Şu anda varsayımları esas alarak kanaat belirtmek yanlış olur.
Başbakan Binali Yıldırım, CHP’nin referandum sonuçlarının iptaline ilişkin art arda hamlelerde bulunmasıyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“YSK’NIN KARARI KESİN, YARGI YOLU YOK”
Türk milleti son sözünü söylemiştir. EVET yüzde 51,4 ile tecelli etmiştir. Bu meselenin milletin iradesine rıza göstermemek demokrasiye inanmamak anlamına gelir. Çözümü başka yerlerde arama anlamına gelir. Milletin zamanını daha fazla israf etmenin anlamı yoktur. Yüksek Seçim Kurulu yapılan her seçimle ilgili itirazları karara bağlar ve mesele biter. Seçimler konusunda Yüksek Seçim Kurulunun verdiği karar kesindir. Bunun üzerine herhangi bir yargı yolu yoktur. Ama buna rağmen gidebilirler mi? Evet tabii gidebilirler. İstedikleri yere gidebilirler. Neticede, milletin kararının üzerine hiçbir mahkeme bir karar ihdas edemez.
Yenilen pehlivan güreşe doymaz. Onlar öyle bir yol benimsiyorsa bu demokratik değildir. Bu da ana muhalefet partisine yakışmaz. Ana muhalefet partisinde son sözü kim söylüyor’ onu da anlamış değiliz. Herkes ayrı bir telden çalıyor.