Kamuoyuna ‘sıkıyönetim uygulaması’ gibi lanse edilen dershane düzenlemesinin, MEB’in taslağını yansıtmadığı ortaya çıktı. Doğru taslağa göre, dershaneler 3 yılda özel okula dönüşecek. Kapanmayanlara ceza yok.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından hazırlanan yasa taslağında dershanelerin durumları netleştiriliyor. Köklü değişiklikler getiren tasarıda dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi için devlet tarafından verilecek teşviklerin Bakanlar Kurulu kararıyla yürütülmesi hüküm altına alınırken, herhangi bir cezai işleme de yer verilmiyor. Taslağa göre, dershanelerde görevli tecrübeli öğretmenlerin MEB’de istihdam edilmesi öngörülüyor.
OKUMA SALONLARI KAPSAM DIŞI
Bakanlığın hazırladığı taslakta ‘dershane’ ve ‘öğrenci etüt eğitim merkezleri’ ifadeleri 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu metninden çıkarılıyor. Ancak bunlar dışında kalan ‘Çeşitli Kurslar’ başlığı altında faaliyet gösteren kursların faaliyetlerine ise bir engelleme getirilmiyor. Taslakta madde metnindeki Çeşitli Kurslar ile ilgili tanımlama yalnızca bu kursların orta ve yükseköğretime giriş sınavlarına veya bu sınavlar kapsamındaki deslere hazırlık niteliğinde olmamak şartı getiriliyor.
İLGİLİ KANUN DEĞİŞİYOR
Tasarı ile dershaneler ve etüt merkezlerini düzenleyen 5580 Sayılı Kanun’dan ‘dershane ve öğrenci etüt eğitim merkezleri’ tanımları çıkarılarak orta ve yükseköğretime giriş sınavlarına ve bu sınavlar kapsamındaki derslere hazırlık niteliğindeki kurs açılması imkan dışına çıkarılıyor. 2013-2014 eğitim-öğretim yılı sonuna kadar faaliyetlerine devam edecek dershanelere bu tarihten itibaren geçerli olmak üzere özel okullara dönüşmeleri için 3 yıl süre verilecek. Bu süre zarfında özel okula dönüşmek isteyen dershanelere Bakanlar Kurulu’nca karara bağlanacak teşvikler sunulacak. Devletten teşvik aldığı halde özel okula dönüşmeyen kurumlar ise bu teşvikleri ilgili mevzuat uyarınca geri ödeyecek.
ÖĞRETMENLER MEB YOLCUSU
Tasarıda 5580 Sayılı Kanun’a Geçici 6 madde eklenerek kapatılacak dershanelerdeki öğretmenlerin mağdur olmasının da önüne geçiliyor. Bu kurumlarda görev yaparken ayrılmak durumunda kalan ve şartları haiz olan tecrübeli öğretmenler MEB bünyesine dahil edilecek. Kapatılacak dershanelerin yerine açılacak özel eğitim kurumlarına Bakanlar Kurulu teşviğinin yanısıra eğitim-öğretim desteği de sağlanacak. Ayrıca gerekli görülmesi halinde bu kurumlardan eğitim-öğretim hizmeti satın alınabilmesinin de önü açılıyor.
SINAV SİSTEMİNE NEŞTER
Bakanlık tarafından hazırlanan taslakta 6114 Sayılı Ölçme Seçme ve Yerleştirme Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 6. maddesinin 13. fıkrasının 3. cümlesinde geçen ‘Milli Eğitim Bakanlığı’nca yapılan merkezi sınavlar’ ibaresi madde metninden çıkarılıyor. Yine aynı fıkranın 4. cümlesinde geçen ‘Ölçme Seçme ve Yerleştirme Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nda’ ibaresi ‘Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı’nda’ şeklinde değiştiriliyor.
Mehmetçik’ten kurs desteği
Özel dershanelerin kapatılmasından sonra sadece Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı kurslar açık kalacak. Ülke genelindeki 132 adet ‘Mehmetçik Dershanesi’, üniversiteye hazırlanan gençlere hizmet verecek. 2002 yılında Milli Savunma Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında yapılan protokol gereğince, dershaneye gitme imkanı bulunmayan yörelerde öğrencilerin üniversiteye hazırlanabilmesi maksadıyla başlatılan projeye devam edilecek. Genelkurmay, son olarak 5 Ekim 2013 tarihinde Hakkari’nin Çukurca ilçesinde bir dershane açmıştı.
Azınlık okuluna herkes gidecek
MEB’in dershanelerle ilgili taslağında azınlık okulları ile ilgili bir düzenleme yeralıyor. Buna göre halihazırda yalnızca azınlık mensubu vatandaşların gidebildiği azınlık okullarına azınlık olmayan çocukların da gidebilmesinin önü açılıyor. Düzenlemenin demokratikleşme yolunda son yıllarda atılan adımların devamı olduğu belirtiliyor. Öte yandan MEB, dershanelerin kapatılmasıyla oluşacak ‘ek kurs’ boşluğunu okullarla kapatmayı planlıyor. Türkiye’nin bütün devlet okullarında faaliyete girecek üniversiteye hazırlık kurslarıyla birlikte, maddi bakımdan dershaneye gitme gücü bulunmayan çocuklar da devlet imkanlarıyla kurs görme imkanına kavuşacak. Okullarda Matematik, Türkçe, Anadolu liseleri, yatılı okul ve üniversite sınavına hazırlık gibi birçok kurs düzenlenebilecek.
Ne dediler?
Mesele çok eski
NUMAN KURTULMUŞ (AK Parti Genel Başkan Yardımcısı): ‘Mesele aslında kadim bir sorunun tekrar gündeme gelmesinden ibarettir. Burada yapılmak istenen Türk milli eğitim sisteminde bir dönüşümün parçası olarak, dershanelerin yeniden yapılandırılmasıdır. Bu bir kapatma olayından ziyade, dershanelerin özel okullar haline dönmesidir. Dershanelerin yeni fonksiyonlarıyla Türk milli eğitimine katkı sunacak noktaya gelmesini temin etmektir. Kimseyi mağdur etmeyecek bir dönüşüm üzerinde çalışılıyor.’
Olmazsa olmaz
FİKRİ IŞIK (TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı): ‘Dershanelerin dönüşümü Türk milli eğitimi için olmazsa olmazdır. Biz dershane kapatma meraklısı değiliz. Hiçbir ülkede dershaneler eğitim sisteminin önüne geçmez. Yalnızca destekleyici bir unsurdur. Türkiye’de ise durum tam tersi. Şu anda dershaneler hem vatandaşa çok ağır bir yük hem de eğitim sistemimize ağır bir dejenerasyon durumunda…’
Okullar üstlensin
AHMET ÖZER (Eğitim Bir-Sen Başkanvekili):‘Dersane kapatılmasın, ‘kapansın’. ‘Kapatıyoruz’ yerine dersane ihtiyacını ortadan kaldıracak adımların atılması gerek. Sabah ya da öğlenden sonra ders verilip ondan sonra ‘nereye gidersen git’ şeklindeki anlayıştan okullar kurtarılmalıdır. Dersaneler kreş vazifesi de görmekte. Çünkü çok sayıda çalışan anne-baba var. Ailler çocuklarını gündüz ya da haftasonu dersaneye emanet ediyor, kendisi işe gidiyor. Çocuk akşama kadar dersanenin kontrolünde oluyor. İşte bu görevi okulların üstlenmesi gerekiyor.’
Rolü azaltılmalı
GÜRKAN AVCI (Demokratik Eğitimciler Sendikası Başkanı): ‘Dersaneler niteliksiz eğitim alan çocuklara hızlandırılmış eğitim vererek eşitsizliği bir ölçüde azaltmaya gayret ediyor. Ama Türkiye’de dersaneler okulların önüne geçmiş durumda. Okulların önüne geçmesi de eğitim sistemimizin büyük sıkıntısı, bunu da tedavi etmek lazım. Dersanelerin eğitimdeki başat ve dominant baskısını azaltmamız gerekiyor. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlarsak dersanelere dönük akışın ciddi derecede azalacağını düşünüyorum.’ (YENİ ŞAFAK)