Nişantaşı oylarıyla Meclis’e giren HDP emanet oylarına sahip çıktı. Eşbaşkan Demirtaş susarken, Cemil Bayık ve Duran Kalkan, TÜSİAD’a özendi, tüm partilere mesajlar gönderdi. Urfa sokaklarındaki gösterilerde ise yüzü maskeli, eli molotoflu değil saçları jöleli gençler yer aldı.
7 Haziran seçimleri öncesinde aydınlar, sanat camiasının öne çıkanları sürekli ortak bildiri yayınlayarak HDP’ye oy vereceklerini açıklarken, Doğan Medyası ve Gülen’in gazeteleri HDP için oy çağrısı yapmıştı. Beyaz Türkler’in yoğun olarak yaşadığı Cihangir, Nişantaşı, Etiler, Bebek gibi semtlerde HDP büyük oranda oylarını yükseltirken, bu oylar sayesinde Meclis’e giren HDP, kendisini destekleyenlere kısa sürede ayak uydurdu.
HDP PASİF KALIYOR
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, seçim sonrası PKK’nın dağ kadrosu tarafından ayar üzerine ayar yerken, Kandil’deki elebaşları adeta HDP’nin yönetimine el koyarak siyasete yön vermeye çalıştı. Kandil kadrosu koalisyon ihtimallerini tartışırken hem HDP hem CHP hem de MHP’yi ağır bir şekilde eleştirdi. PKK’nın elebaşlarından Duran Kalkan yaptığı açıklamada, “HDP yönetimi pasif kalıyor. AKPCHP koalisyonunu işaret etmesi kabul edilebilir değil. Seçimde toplum HDP’ye çok ciddi bir görev vermişti. Fakat HDP bu gerçekleri tam okuyamadı. Çok cılız ve aciz bir siyaset yaptı” dedi.
MHP DEĞİŞMELİ
PKK’nın bir diğer eli kanlı teröristi Cemil Bayık ise eleştiri oklarını MHP ve CHP’ye çevirdi. HDP ile masaya oturmak istemeyen MHP’ye yüklenen Bayık, “Eski dilini, üslubunu ve tarzını bırakmazsa Türkiye’ye en büyük kötülük yapan parti haline gelir. Zihniyetini, politikalarını ve tutumunu değiştirmesi gerekmektedir. Tabii ki CHP de değişmek zorundadır. Hatta en fazla değişmesi gereken parti konumundadır. Türkiye’nin kurucu ve köklü partisi olduğundan, Türkiye’nin olumlu ve olumsuz yaşadığı her şeyden fazlaca sorumlu olacak bir konuma sahiptir” diye konuştu. Bayık ve Kalkan’ın adeta TÜSİAD üyeleri gibi yaptığı konuşmalar, HDP ve PKK cephesinde, Nişantaşı’ndan giden oyların yerini bulduğu şeklinde yorumlandı. Diğer taraftan Şanlıfurfa’da ise Demirtaş’ın ortalığı savaş alanına çeviren maskeli gençleri yerine bu kez İmralı’ya özgürlük isteyen jöleli, bakımlı Nişantaşı ahalisini andıran gençler vardı. Bu manzara da Nişantaşı-Kandil muhabbetinin bir sonucu olarak görüldü.
METROSEKSÜEL EYLEMCİLER
(TAKVİM)