Bölgedeki gücünü ve ekonomisini günden güne güçlendiren Türkiye’yi istemeyen Batı, adeta yeni bir haçlı birliği kurarak elindeki tüm imkanlarla millete ve devlete savaş açtı.
Büyüyen güçlenen Türkiye’den korkan batı, yeni bir Haçlı Seferi daha başlattı. Ancak bu kez toplarıyla tüfekleriyle değil, medyalarıyla, istihbarat ajanları ve içerdeki işbirlikçi hainlerle Türkiye’ye saldırıyor. Hedefleri ise yeni Türkiye’nin önünü kesmek. 7 Haziran’ı son şans olarak gören Batı dünyası, Gezi’de, 17 Aralık’ta yapamadığını bu kez başarabilmek için her yolu deniyor. İçerideki işbirlikçileri Paralel Yapı, PKK, DHKP-C, Doğan Medyası ve bunların esir aldığı siyasi partilerle kolkola giren Haçlı ittifakı, medyasını da kullanarak her gün Türkiye’ye bıkmadan usanmadan saldırıyor.
YENİ TÜRKİYE’DEN KORKUYORLAR
Haçlı ittifakı durmadan saldırıyor, çünkü, büyüyen Türkiye’den, güçlü Türkiye’den korkuyorlar. İstikrardan, başkanlık sisteminden korkuyorlar. Türkiye’nin bölgenin en güçlü ekonomi olmasından korkuyorlar. Söz sahibi olacak yeni Türkiye’den korkuyorlar. Türkiye’nin dağılmanın eşiğinde olan AB’den daha güçlü bir birlik inşaa etmesinden korkuyorlar. Ancak millet bu kirli ittifakı bir kez daha bozguna uğratmaya hazırlanıyor.
BATI MEDYASI BAŞROLDE
7 Haziran seçimlerine günler kala yabancı basın Türkiye’nin seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saldırılarını hat safhaya çıkardı. Sultan Abdulhamit’ten bu yana Menderes ve Özal gibi isimleri hedef alan New York Times gazetesi Erdoğan’a açıkça savaş ilan ederek ardı ardına hadsiz çıkışlara imza attı. Paralel Yapı elebaşısı Gülen’den ‘karizmatik vaiz’, Erdoğan’dan ise ‘yoldan çıktı’ şeklinde bahseden gazete asıl zihniyetini ortaya koydu. Erdoğan’a Ak Saray üzerinden saldıran New York Times’a cevap Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’dan geldi, Kalın “Hangi gazete anti-Erdoğan lobinin avukatı olarak hizmet vermektedir?” diye sordu. Diğer yandan İngiliz istihbaratına ait bilgileri yayınlaması üzerine hükümetten tepki alan ve elindeki diğer hard diskleri alelacele imha eden Guardian, ‘devlet sırrı’ kaygısı gütmeksizin görüntüler servis eden Cumhuriyet Gazetesi’ne sahip çıkıp Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı diktatörlükle suçladı. Ekonomiye yönelik spekülatif haberleriyle bilinen Economist Gazetesi “Erdoğan, giderek daha despotik ve erişilmez oldu” “Erdoğan’ı durdurmanın tek yolu HDP” derken, Financial Times “Erdoğan’ın daha fazla güç elde etmesi feci olur” uyarısında bulunuyordu. Türkiye’yi yangın yerine çeviren Gezi Olayları’nın şakşakçısı CNN ve onu takip eden Alman medyası o dönemde hükümeti yıpratmak için ellerinden geleni yapmışlardı. O günlerde başbakan olan Erdoğan’ı Hitler’e benzetecek kadar ileri giden batı medyası, ortalığı yakıp yıkan göstericileri görmezden gelirken, içerideki işbirlikçileri de hükümeti istifaya çağırarak darbe hazırlığı içine girmişti.
KUDÜS’Ü YAHUDİLERİN İLAN ETTİ
Haçlılar, ilk hedefleri olan Kudüs’ü kan gölüne çevirerek ele geçirmeyi başarmıştı. HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İslamın kutsal mekanı Kudüs için “Yahudilerin kutsal mekanı” deme cüretinde bulundu. Yetmedi Taksim’i Kâbe yaptı, yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede Diyanet’i kapatmaktan söz etti.
(GÜNEŞ)