Anadolu Ajansı savaş muhabirliği eğitimini tamamlayan katılımcılar sertifikalarını aldı. Anadolu Ajansı ile Polis Akademisi’nin ortaklaşa düzenlediği Savaş Muhabirliği Sertifika Programı’nın mezuniyet töreni yapıldı.
Polis Akademisi Başkanvekili Prof. Dr. Hasan Hüseyin Çevik, törende yaptığı konuşmada, Türkiye’de savaş muhabirliği eğitiminin ilk defa verildiğini belirterek, yapılan faaliyetten geri dönüşümlerle sonraki sertifika programlarında çok daha iyi müfredatlar hazırlanacağını düşündüğünü söyledi.
Hayallerimizi gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz
Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, ”Tıpkı Avrupa’daki dünyanın önde gelen basın kuruluşlarında olduğu gibi bizim ülkemizde de kriz bölgesine gönderilecek meslektaşlarımız iyi bir eğitimden geçsin istiyoruz. Bunu bir insani hak olarak görüyoruz” dedi.
Öztürk, AA Haber Akademisi Savaş Muhabirliği Sertifika Programı Mezuniyet Töreni’nde yaptığı konuşmada, AA çalışanlarıyla yaklaşık 11 aydır 100. yıl vizyonlarının peşinde koştuklarını söyledi.
Bunun ”sıkı bir koşu” olduğunu dile getiren Öztürk, ”Biraz hamlamışız, üzerimizdeki ataleti attık. Şimdi daha antrenmanlıyız ve kendimizi daha iyi hissediyoruz” diye konuştu.
Her geçen gün, 10 ay önce planladıkları ve hayalini kurdukları projeleri gerçekleştirmenin gurur ve mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Öztürk, savaş muhabirliği için ilk önce beş AA çalışanını İngiltere’ye gönderdiklerini, dönüşlerinde de bu programı Türkiye’de hayata geçirmek için çalışma başlattıklarını anlattı.
Dünyada nadir merkezlerde verilen bu eğitimin, Türkiye’nin üç önemli kurumunun ortaklaşa çalışmasıyla hayata geçtiğini belirten Öztürk, ”Bu bizim açımızdan son derece motivasyonu güçlü bir güdüdür. Yaptığımız bir çalışma, gerçekleştirdiğimiz bir proje, önümüzdeki dönemde yapacağımız bütün projelerimize daha çok ivme kazandırıyor. Bu açıdan savaş muhabirliği projesinin ilk döneminin hayata oldukça başarılı sorunsuz şekilde geçmesinden memnuniyet duyuyoruz” dedi.
”Bunu iş güvenliği meselesi olarak görüyoruz”
Kriz bölgelerinde çalışacak gazetecilere bu eğitimi verebilmeyi amaçladıklarını bildiren Öztürk, şunları kaydetti:
”Tıpkı Avrupa’daki dünyanın önde gelen basın kuruluşlarında olduğu gibi bizim ülkemizde de kriz bölgesine gönderilecek meslekdaşlarımız iyi bir eğitimden geçsin istiyoruz. Bunu bir insani hak olarak görüyoruz. Diğer basın organlarının da bir mazeretinin olmamasını düşünerek biz bu kursu Türkiye’de açtık. Yoksa bu kurs aslında İngiltere’de, Amerika’da yapılıyor. Ama bugün Ortadoğu’da, Doğu Avrupa’da, Kafkasya bölgelerinin tamamında ilk defa bu kurs gerçekleştiriliyor ve bunu Türkiye yapıyor. Yani Polis Akademisi ve Anadolu Ajansı’nın Haber Akademisi gerçekleştiriyor.”
Bunu bir iş güvenliği meselesi olarak gördüklerini vurgulayan Öztürk, şöyle konuştu:
”Nasıl ki Polis Teşkilatımıza yeni başlayan bir polis arkadaşımızı eğitimden geçirmeden alanlara göndermiyorsanız, nasıl bir asker çocuğumuz acemiliğini atmadan, riskli bölgelere gönderilmiyorsa, bir muhabirin de bu eğitimi almadan riskli bölgelere gönderilmemesi gerekir. Reuters’ta, AP’de, El-Cezire’de, BBC’de yasaktır böyle bir şey, gönderemezsiniz. Dava açtıklarında çalışanlar, hak kazanırlar. Ondan öte en azından o kurum, çalışanlara saygı açısından göndermez. Biz de bu prensip kararını uygulayacağız inşallah.”
”Çağrımız, bu eğitimi çalışanlarına bir şekilde vermeleri”
Anadolu Ajansı’nın şu anda 38 ülkede faaliyet gösterdiğini, çok kısa bir süre sonra da yaklaşık 80 ülkede aktive olacağını ifade eden Öztürk, ”Bu bölgelerin tamamındaki kriz bölgelerinde faaliyet gösterecek arkadaşlarımızın tümü, bu eğitimden geçmiş olacak. Eğitimden geçmemişse bu bölgeye göndermeyeceğiz. Bizim ajans olarak diğer bütün kurumlara çağrımız, bu eğitimi kriz bölgelerinde faaliyet gösterecek çalışanlarına bir şekilde vermeleridir. Burada elimizden gelen her türlü desteği ve yardımı yapmaya hazır olduğumuzu da bilmelerini istiyoruz” diye konuştu.
Polis Akademisi yetkililerine desteklerinden dolayı teşekkür eden Öztürk, eğitim görüntülerini izlerken etkilendiğini söyledi. Kendisinin de ileri sürüş teknikleri dersine katıldığını anlatan Öztürk, derste yaşadıklarını anlattı.
Katıldığı tek derste bile çok şey öğrendiğini ifade eden Öztürk, bu çalışmanın iki kurum arasında güzel bir iş birliği başlattığını söyledi.
Polis Akademisi ile hiçbir pazarlık yapmadan, ön koşul sürmeden, çok safiyane bir ilişki kurulduğunu belirten Öztürk, şöyle konuştu:
”Bu güzel iş birliğinin, bu güzel davranışın bütün kurumlara örnek olmasını temenni ediyorum. Meydanlarda karşı karşıya gelmiş olsak bile Türkiye’nin iki saygın kurumu olarak aynı zamanda iş birliği yapabileceğimizi, beraber çalışabileceğimizi ve çalışma ortamlarımızı da sağlıklı bir hale getirebileceğimizi görmüş olduk. Bu çalışmada emeği geçen akademisyenlere özellikle teşekkür ediyorum. Bize fikirleriyle yol gösterdiler. Bu çalışma esnasında biz kendi notlarımızı aldık. Nasıl daha nitelikli eğitim verelim. Hangi dersleri artıralım hangi dersleri azaltalım. İkinci dönem dersimizin daha iyi olması için üzerimize düşen görevleri yapacağız.”
Arap dünyasından gelen talepler olduğunu da kaydeden Öztürk, taleplerle ilgili tanıtım ve organizasyon çalışmalarının sürdürüldüğünü bildirdi. Öztürk, Savaş Muhabirliği Sertifika Programı’nda emeği geçen herkese teşekkür etti.
Ortak hareket etme kültürüne yapılan en büyük katkı
Polis Akademisi’nin böyle bir eğitim vereceğinin 4-5 yıl önce kimsenin aklına gelmeyeceğini ifade eden Çevik, ”Polis Akademisi için çok onur verici, gurur verici, şereflendirici bir faaliyet oldu” dedi.
Türkiye’nin en önemli problemlerden birinin kurumların ortak hareket edememesi olduğunu anlatan Çevik, bu çalışmanın ortak hareket etme kültürüne yapılan en büyük katkı olduğunu dile getirdi.
Savaş muhabirliği ifadesinin verilen eğitimin tamamını nitelendirmediğini anlatan Çevik, şöyle devam etti:
”Eğitim içeriği iyi açıklanırsa aslında zorlu şartlar muhabirliği gibi birşey bu. Habercilik işini yapan arkadaşlarımız zor şartlarda haberi nasıl yakalar, nasıl görüntüler ve nasıl ulaştırır sorularına yardım eden bir program bu. Savaş belki bunu kelime olarak sınırlamış olabilir. Eğitimin içeriği çok daha kapsamlı. Umarız mecbur kalmazlar ama, bu eğitim alan arkadaşlarımız bundan sonra gittikleri zorlu şartlarda gazeteciliği daha kolay yaparlar diye düşünüyorum, muhabirliği daha kolay yaparlar diye düşünüyorum.”
Gazeteciler başta kendi güvenliğini sağlayarak görevini yerine getirmeli
Polis Akademisi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Başıbüyük de, gazetecilerin görevlerinin büyük riskler taşıdığını anlattı. 2011’de 100’e yakın gazetecinin görevleri başında hayatını kaybettiğine dikkati çeken Başıbüyük, gazetecilerin başta kendi güvenliğini sağlayarak görevini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
Diğer kurumlardaki arkadaşlarımız da eğitim almalı
Savaş Muhabirliği Sertifika Programı katılımcılarından Anadolu Ajansı İç Haberler Muhabiri Sarp Özer, eğitimin ardından kriz ve savaş bölgelerinde daha fazla görev alacaklarını belirtti.
”Haber ile hayat arasındaki ince çizgide yapacağımız bu görevlerde aldığımız eğitim bize yol gösterecek” diyen Özer, “Temennimiz, diğer kurumlarda çalışan arkadaşlarımızın da riskli görevlere gitmeden eğitim almasıdır.” şeklinde konuştu.
Eğitime katılanlardan Büşra Tamer de muhabir adayı olarak savaş ve afet gibi olaylarda yaşanan gerçekleri tüm dünyaya duyurmak istediğini belirterek, “Aldığımız eğitimler neredeyse gerçekle birebirdi. Zaman zaman çok heyecanlandım, zaman zaman da zorlu dakikalar yaşadık” dedi.
Sertifikalarını aldılar
Savaş muhabirliği eğitimi süresince yaşananları içeren görüntülerin de izlendiği törenin sonunda AA Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Öztürk ile Polis Akademisi Başkanvekili Prof. Dr. Hasan Hüseyin Çevik, birbirlerine kurumlarının şapkalarını ve flamalarını hediye etti.
”Savaş muhabirliği” eğitimi alan öğrencilere ve eğitmenlere sertifikaları, AA Genel Müdür Öztürk, Polis Akademisi Başkanvekili Çevik, AA Haber Akademisi Genel Koordinatörü Salih Melek ve Emniyet Genel Müdürlüğü Koruma Daire Başkanı Hüseyin Tunçoğlu tarafından verildi.
Öğrenciler adına, Murat Altuğ Balcıoğlu tarafından yaş kütüğüne plaket çakıldı.
Törenin sonunda Öztürk ve Çevik, eğitmen ve öğrencilerle toplu anı fotoğrafı çektirdi.
82 saat eğitim verildi
Polis Akademisi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yetişmiş personelinin de aralarında bulunduğu uzman eğitim kadrosu, kursiyerlere, ”Savaş Hukuku”, ”Savaş Teorisi ve Terminolojisi”, ”Kimyasal ve Biyolojik Saldırılar”, ”Harita ve Rota Belirleme”, ”Savaşta Hayatta Kalmak” gibi 25 ders başlığında, 42 saat pratik olmak üzere toplamda 82 saat eğitim verdi.
Programa katılanlara verilen dersler şunlar:
”Savaş, haber,fotoğraf ve görsel haber örnekleri, savaş foto muhabirliği, savaş muhabirliği, savaş kameramanlığı, beden dili, olağanüstü durumlarda medya yönetimi, yayın ilkeleri, ilk yardım, yaralanmalar, yanıklar, yakın savunma, terör ve terörizm, haber konusu olarak terör olayları, sığınmacılar mülteci kampları, teknoloji ve bilgi iletim güvenliği, toplumsal olaylar, suda hayatta kalma imkanları, patlayıcılar, mayın ve bubi tuzakları ve tehlikeli alanlar, silah balistik, adam kaçırma rehin alma, kontrol noktaları, kişisel güvenlik teorik/alan, savaşta hayatta kalma teorik/alan, araç güvenliği, ikna stratejileri, savaş teorisi/terminolojisi, savaş hukuku, NBC saldırıları, hava ve deniz operasyonları, rota belirleme ve harita okuma, propaganda stratejileri.”
