Başbakan Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, PKK’lıların Türkiye’den kısa vadede çekilmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye’yi terk edenleri tek tek tespit etme gibi bir çalışma söz konusu değil” dedi. Akdoğan, Abdullah Öcalan’ın video mesaj verip veremeyeceği konusundaki bir soruyu “Böyle bir şey olamaz. Mektupları okundu, ne söyleyecekse BDP’lilere de söyledi. Kandil’e de iletmiş oldu” şeklinde yanıtladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, NTV Ankara Temsilcisi Nilgün Balkaç’ın sorularını yanıtladı.
Başdanışman Yalçın Akdoğan, mektup trafiğinden nasıl bir sonuç beklendiği yönündeki bir soruya şöyle yanıt verdi:
“Abdullah Öcalan’ın Nevruz’da okunan mektubunda verdiği mesajlar çok net. Artık silahlara veda edilmesi gerektiğini söylüyor. Sürecin bu aşamasında Türkiye’yi terk etmeleri gerektiği konuşuluyor. Öcalan, ülkeyi terk etmelerine yönelik yeni bir mektup da yazmıştı. Anlaşılan o mektup yerine ulaşmış. Silahlı unsurların bir an önce Türkiye’yi terk etmesi gerekiyor.”
Yalçın Akdoğan, Abdullah Öcalan’ın video mesaj verip veremeyeceği konusundaki bir soruyu “Böyle bir şey olamaz. Mektupları okundu, ne söyleyecekse BDP’lilere de söyledi. Kandil’e de iletmiş oldu” şeklinde yanıtladı.
Nihai amacın silahların bırakılması olduğunun altını çizen Akdoğan, “Örgüt üyelerinin ‘Ben silahı bıraktım’ demesi yeterli olmaz. Ortada çok ciddi bir silah potansiyeli var. Günü geldiğinde istihbarat birimlerinin teknik olarak çalışması gereken bir durumdur. Suça bulaşmamış olanlarının dönmelerinde bir sıkıntı yok. Mevcut ‘Eve Dönüş Yasası’ da belli bir düzenleme ortaya koyuyor. Onun dışında birileri başka bir ülkeye gitmek mi ister, bu bizimle alakalı bir konu değil. Kendilerinin vereceği bir karar” diye konuştu.
‘SİLAH BIRAKINCA DAĞDA NİYE KALSINLAR?’
PKK üyelerinin zaman zaman güvenlik güçlerine teslim olduğunu vurgulayan Akdoğan, “Bazen haftada 15-20 kişi gelip teslim oluyor. Eğer suça karışmadılarsa çoğu bırakılıyor. Silahlar bırakıldıktan ve mesele devre dışı kaldıktan sonra zaten orada niye kalsınlar. Onlar orada kalsın diye örgütün bir dayatma içine gireceğini açıkçası sanmıyorum” dedi.
‘ÇEKİLME KISA VADEDE OLMALI’
PKK’lıların kısa sürede Türkiye’yi terk etmeleri gerektiğini dile getiren Yalçın Akdoğan, şöyle konuştu:
“İstihbarat örgütümüz, bu görüşmeyi yapanlar elbette birtakım takvimler üzerinden çalışıyorlardır. Ama bizim ‘şu tarihte illa bu olmalıdır’ gibi bir tarih telaffuz etmemiz çok doğru değil. Uzun zamana yaymadan, kısa vadede aşılması gereken bir aşamadır.”
‘TEK TEK TESPİT İÇİN ÇALIŞMA YOK’
500 ile 2000 arası PKK’lıdan söz edildiğini ifade eden Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tabii, pasaport verilip yurtdışına gönderilecek değiller. Bir şekilde içeriye girmişler, bir faaliyette bulunuyorlar. Aynı yöntemle de Türkiye’yi terk etmeleri gerekiyor. Ne kadar kişi olduğunu istihbarat birimleri de zaten tespit ederler. Türkiye’yi terk edenleri tek tek tespit etme gibi bir çalışma söz konusu değil.”
‘EV HAPSİ GÜNDEMDE DEĞİL’
Abdullah Öcalan’a ev hapsinin gündemde olmadığını ifade eden Akdoğan, “Sayın Başbakanımız defalarca izah etti ‘böyle bir konu şu anda yok’ diye. O süreçte ne olur, normalleşme nasıl sağlanır; bu o gün değerlendirilmesi gereken bir konudur” dedi.
KCK’LILARIN DURUMU
KCK tutuklularının durumuyla ilgili bir soru üzerine “Hiçbir örgüt için özel bir yasa çalışması yapılamaz” diyen Akdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Seçilmiş bir belediye başkanı var, Kandil’in görevlendirdiği bir kişi onun üzerinde vesayet kurmaya çalışıyor. Bu yüzden birtakım yanlışlar yapılmış olabilir. Herkesi aynı kefeye koyarak söylemiyorum, burada farklı durumlar olabilir. Ama KCK dediğimiz olay böyle bir olaydı. Bunu sivil siyasetin güçlenmesi, demokrasinin önünün açılması gibi yorumlamak yanlış olur.”
‘TSK’YA YAZILI EMİR OLMAZ’
Çekilme sürecinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yazılı bir talimat verildiği iddialarının hatırlatılması üzerine Akdoğan, “Bunlar olacak iş değil. Hükümet hukuka aykırı bir şekilde herhangi bir kamu kurumuna talimat verebilir mi? Terörle mücadele eden güvenlik güçlerinin hükümet hep arkasında durmuştur, bu süreçte de arkasında duracaktır. Askerin de polisin de hakkını hukukunu koruyan bir tavır içine girecektir” ifadelerini kullandı.