Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Gülen örgütü ile PKK arasında temas yaşandığı yönündeki iddiasını köşesine taşıyan Akşam yazarı Kurtuluş Tayiz çarpıcı iddialarda bulundu. Tayiz, cemaat ve PKK arasındaki çatışmalı geçmişe karşın Gülen örgütünün son dönemde Kandil yönetimiyle temasa geçtiğini yazdı.
Davutoğlu’nun “kesin bilgi” diyerek açıkladığı cemaat-PKK temasının perde arkasına dair iddialarda bulunan Kurtuluş Tayiz “Cemaat’in Kuzey Irak’ta PKK’yla temas kurduğunu öğrendim. Cemaat, örgütü seçimlerde CHP’yle birlikte hareket etmesi için ikna etmeye çalışıyormuş. Örgütün güvenini kazanmak için büyük bir “özveri” gösteriyormuş” dedi. Tayiz bazı HDP’li vekillerin seçimlere CHP ile birlikte, “Demokratik Cumhuriyet Partisi” adı altında girme önerilerinin de cemaatin bu girişiminin bir sonucu olduğunu iddia etti.
İşte Tayiz’in yazısındaki ilgili bölüm:
Cemaat ve PKK arasında herhangi bir temas veya yakınlaşma yaşanabilir mi? Aradaki düşmanlığın boyutları göz önüne alındığında, bunun zor olduğu düşünülebilir; fakat Davutoğlu’nun gündeme getirdiği iddiayı araştırınca Cemaat’in Kuzey Irak’ta PKK’yla temas kurduğunu öğrendim. Cemaat, örgütü seçimlerde CHP’yle birlikte hareket etmesi için ikna etmeye çalışıyormuş. Örgütün güvenini kazanmak için büyük bir “özveri” gösteriyormuş.
Ancak Kandil’in Cemaat’in teklifine henüz bir yanıt vermediği belirtiliyor. Örgütün Cemaat ile görüşmekten çekineceğini zaten sanmıyordum; ama Kandil’in, Cemaat ile kolayca işbirliği yapması zor. Bu konudaki kararlarının çözüm sürecinin gidişatına göre şekilleneceği söylenebilir.
Bu arada bazı HDP’li vekillerin seçimlere CHP ile birlikte, “Demokratik Cumhuriyet Partisi” adı altında girme önerilerinin de Cemaat’in bu çabalarıyla bağlantılı olarak gündeme geldiğini düşünüyorum. HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın Bugün gazetesine verdiği ve hükümeti manşetten “sokağa çıkmakla” tehdit ettiği röportajı da bu çerçevede okuyorum.
Cemaat-PKK görüşmelerinde mesafe alınır mı bilmem; ama -açık ya da gizli- ortak hareket etme kararı alınırsa, bu, bir şekilde siyasete de yansır. Ancak Yalçın Akdoğan’ın dün bir gazeteye verdiği röportajda altını çizdiği gibi, çözüm süreci devam ederken Kürt siyasetinin “Kaybedenler kulübü”ne katılacağını düşünmüyorum.
YAZININ TAMAMI İÇİN BURAYA TIKLAYIN…